ŞUABU’L-İMAN

19.ŞU’BE: KUR’AN’A SAYGI

 

Başkalarına Rahatsızlık Verilmeyecekse veya Kişi Tek Başınaysa veya Dinleyenler Varsa Kur'an'ı Yüksek Sesle Okumak

 

2365- Ebu Musa'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Gece vakti Eşarilerin nerede konakladıklarını Kur'an okuma seslerinden anlarım. Gündüz vakti nerede konakladıklarını görmemiş olsam dahi gece vakti Kur'an okuma seslerinden nerede konakladıklarını anlarım. Onlardan biri de hikmet sahibi biridir. Süvarilerle (veya düşmanla) karşılaştığı zaman da: ''Arkadaşlarım, kendileri gelene kadar beklemenizi emrediyor'' der. ..

 

İsnadı sahihtir.

 

Buhari ve Müslim, Sahih'de Ebu Kureyb kanalıyla Ebu Usame'den rivayet ettiler. - Buhari, meğazi (S/80-81) ve Müslim,fadail (166).

 

 

 

2366- Abdullah b. Bureyde, babasından bildirir: ''Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'e geldiği zaman, beni kapıda gördü. Elimden tutup içeriye soktu. İçeride adamın birinin: ''Allahım! Senden başka, İlah olmadığına, tek ve samed olduğuna, doğurmadığına ve doğrulmadığına, hiçbir şeyin sana denk olmadığına şehadetim üzerine senden istiyorum" şeklinde dua ettiğini işitince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalktı ve: "Canım etinde olana yemin ederim ki Allah'a, kendisiyle istendiğinde verdiği, dua edildiğinde icabet ettiği ism-i A'zam'ıyla dua etti" buyurdu.

 

O sırada Mescid'in bir köşesinde Kur'an okuyan birinin sesini işitince:

"Bu adama Davud ailesinin nağmelerinden bir nağme verilmiştir" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Bunu adama söyleyeyim mi?" diye sorduğumda: "Söyle" buyurdu. Adama bunu haber verdim. Bu kişi Ebu Musa el-Eş'ari idi ve şu ana kadar benim arkadaşımdır.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Tirmizi 5/515 (3475) ve İbn Mace 2/1267 (3857).

 

Zeyd b. el-Hubab der ki: Züheyr b. Muaviye'ye bu hadisi aktardığımda şöyle dedi: "Ebu İshak, Malik b. Miğvel'den bu hadisin aynısını bize aktardı. Süfyan es-Sevri de bunu bana Malik b. Miğvel'den naklen rivayet etti."

 

Buhari ile Müslim'in Ebu Burde'den bildirdiklerine göre de Ebu Musa şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Dün gece senin Kur'an okuyuşunu dinlerken beni görmetiydin. Gerçekten de sana Davud ailesinin güzel nağmelerinden bir nağme verilmiŞ" buyurunca: "Dinlediğini bilseydim sesimi daha da güzelleştirirdim" dedim. - 1962. hadis te zikredilmişti.

 

Buhari ile Müslim, Sahih'de Ebu Musa'nın son sözünü zikretmeden nakletmişlerdir. (1)

Müslim de daha kısa bir metinle Büreyde'den Ebu Musa konusunda .. (2)

rıvayet ettı'

 

Tahric: (1): Buhari,fadail (6/112) ve Müslim, salatü'l-müsafirin (236). (2): Müslim, salatü'/-müsafirin (235).

 

 

 

2367- Hz. Aişe bildiriyor: Adamın biri gece vakti kalkıp sesli bir şekilde Kur'an okudu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamı duyunca: "Allah filana (ona) rahmet etsin! Zira bu gece unutup okumadığım nice ayeti bana hatırlattı" buyurdu.

 

İsnadı sahihtir.

 

Ebu Usame ve başkaları da bunu Hişam b. Urve'den rivayet etmişlerdir.

Buhari ve Müslim de Sahıh'lerinde bu yolla nakletmişlerdir.- Buhari, fadail (6/110, ılI), şehadet (3/152) ile Da'vat (7/152-153) ve Müslim, salatü'l-müsafirin (224, 225).

 

 

 

2368- Muhammed b. İbrahim b. el-Haris et-Teymi der ki: Abdullah (Zu'l-Bicadeyn) Müzenye kabilesinden bir yetimdi ve amcasının korumasında yaşıyordu. Amcası masraflarını yeterince karşılar ve ona çok iyi davranırdı. Bir ara amcası Abdullah'ın, Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dinine girdiğini haber alınca ona: "Şayet bunu yapar Muhammed'in dinine tabi olursan sana verdiğim her şeyi geri alırım" dedi. Ancak Abdullah: "Ben müslüman oldum" karşılığını verince amcası ona verdiği her şeyi geri aldı. Hatta üzerindeki giysiyi bile çıkarıp aldı.

 

Bunun üzerine Abdullah annesinin yanına geldi. Annesi bir çuvalı ikiye bölüp birini peştamal diğerini de üstlük olarak ona giydirdi. O günün sabahında sabah namazını Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte kıldı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını kıldırdıktan sonra her zaman yaptığı gibi cemaate bakıp kimlerin geldiğine baktı. Abdullah'ı görünce: "Sen kimsin?" diye sordu. Abdullah: "Ben Abduluzza'yım" karşılığını verınce, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Aksine sen Abdullah Zu'l-Bicadeyn 'sin' Kapımm yanında kal" buyurdu. Bundan dolayı Abdullah, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kapısının yanından ayrılmazdı. Kur'an okurken, tekbir getirip tesbih yaparken de bunu yüksek sesle yapardı. Ömer b. el-Hattab: "Ey Allah'ın Resulü! Sence gösteriş mi yapıyor?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu rahat bırak! O kendisini Yüce Allah'a adamış (evvah) biridir" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır, isnadında kopukluk vardır. Hadisi tam metniyle İbn Hacer'in, İsabe'de(2/330) bildirdiği üzere Bağavi zikretmiştir.

 

 

 

2369- İbn Abbas der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gece vakti evinde namaz kıldığı zaman kıraatinin sesi odanın dışından da duyulurdu."

 

Tahric: İsnadında bir sakınca yoktur. Ebu Davud 2/Bl (1327).

 

 

 

2370- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah, Kur'an'ı açıktan ve güzel bir sesle okuyan bir peygambere kulak verdiği gibi hiçbir şeye kulak vermiş değildir" buyurmuştur.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Müslim, salatü'l-müsafirin (1/546).

 

 

 

2371 - İbrahim b. Muhammed b. el-Münteşir, babasından bildiriyor: Hz. Ömer, adamın birine: "Hicr Süresi'ni oku" dedi. Adam: "Ey müminlerin emiri! Niye ki, sen bu süreyi bilmiyor musun?" diye sorunca, Ömer: "Biliyorum, ama senin gibi güzel bir sesle okuyamam" dedi.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

2372- Ukbe b. Amir el-Cüheni der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Kur'an'ı açıktan okuyan kişi. sadakasını açıktan veren, Kur'an 'ı içinden okuyan kişi de, sadakasını gizliden veren kişi gibidir ...

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Tirmizi 5/180 (2919) ve Ebu Davud 2/83-84 (1333).

 

 

 

2373- Başka bir kanalla da yukarıdaki hadisin aynısı nakledilmiştir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ancak Beyhakl'nin hocası hakkında tenkider vardır. Nesal, zekat (5/80).

 

 

Beyhaki der ki: Yüce Allah: "Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır''[Bakara 271] buyurmuştur. Sadakanın açıktan verilmesi riyaya sebep olabileceğinden gizliden verilmesinin daha hayırlı olduğu belirtilmiştir. Kur'an'ı sesli okuma konusunda da aynı durum geçerlidir.

 

 

 

2374- Eş'as bildiriyor: Muhammed b. Sirin, "Namaz kılarken sesini yükseltme, gizli de okuma, ikisi ortasında bir yol tut"[İsra 110] ayetini açıklarken şöyle demiştir: Hz. Ebu Bekr namazda Kur'an okurken kısık sesle okur ve: "Sadece Rabbime duyuruyorum" derdi. Hz. Ömer ise yüksek sesle okur ve: "Bu şekilde şeytanı kovuyor ve uykuda olanı uyarıyorum" derdi. Bu ayet nazil olduktan sonra da Ebu Bekr'e kıraatte sesini biraz daha yükseltmesi, Ömer'e de sesini biraz daha kısması emredildi.

 

Mürsel bir hadistir. Daha önce Ebu Katade'den mevsul olarak da zikretmiştik.

 

Tahric. İsnadı güçlü değildir. İbn Cerir, Tefsir (15/186) ve Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/350).

 

 

 

2375- Ubeydullah b. Ebi Nehik der ki: Sa'd'ın yanına geldiğimde kim olduğumu sordu. Kimlerden olduğumu söylediğimde: "Onlar kazançlı tacirlerdir" dedi ve şöyle devam etti: "Resulullah 'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kur'an'ı ahenkle (teganni ile) okumayan bizden değildir'' buyurduğunu işittim."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud 2/155,156 (1469, 1470).

 

 

Beyhaki der ki: Alimlerden bazıları Kur'an'ı ahenkle (teganni ile) okumadan kastın onu güzel bir sesle, endişeli ve hüzünlü bir şekilde okuma olduğunu söylemiştir. Buna da Abdulcebbar b. el-Verd'in İbn Ebi Müleyke'den rivayet ettiği bu hadisi delil olarak göstermişlerdir.

 

Hadisin devamı da şöyledir: Amr b. Dinar der ki: Bunu rivayet eden İbn Ebi Muleyke'ye: "Ey Ebu Muhammed! Kişinin sesi güzel değilse?" diye sorduğumda: "Elinden geldiği kadar sesini güzelleştirir" dedi. - Ebu Davud 2/156-157 (1471)0

 

"Bizden değildir" ifadesinin ise bizim sünnetimize uyan biri değildir anlamında olduğunu söylemişlerdir. Zira Kur'an okumada sünnet, onu endişeli ve hüzünlü bir şekilde okumaktır. Kişi Kur'an'ı bu şekilde okumadığı zaman bu yöndeki sünneti terketmiş olur. Doğrusunu da Allah bilir.

 

Alimlerden bazıları da hadisten geçen "istiğna" ifadesinden kastın ona gereken değeri verme ve sadece onunla yetinme olduğunu söylemiştir. Nitekim Yüce Allah da bu yönde: "Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi? Şüphesiz bunda inanan bir kavim için bir rahmet ve bir öğüt vardır''[Ankebut 51] buyurmuştur.

 

 

 

2376- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Kur"an zenginliktir. Kur"an varken yoksunluk. Kur'an yokken de zenginlik olmaz" buyurmuştur.

 

Her iki kanalın da lafzı birdir. Zayıf bir yoldan yakın bir mana ile Hasan -Ebu Hureyre kanalıyla da zikredilmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Hatib, Tarih (14/69-70), Mervezl, Kıyamu'l-Leyl (s. 124), Ebu Ya'la, Müsned 5/160 (2773) ve Taberanl, M. el-Kebir 1/255 (738).

 

 

 

2377- Abdullah (b. Mes'üd) der ki: "Al-i İmran Süresi'ni okuyan biri zengin biri demektir."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Dariml, fadail (s. 848) ve Abdurrezzak, Musannef (3/375).

 

 

Ebu Ubeyd der ki: Eşcai'nin Mis'ar'dan, onun da Cabir kanalıyla Şa'bi'den bildirdiğine göre Abdullah (b. Mes'üd): "Fakir biri için gece sonunda okuyacağı Al-i İmran Süresi en güzel hazinedir" demiştir. - Darimi,fadail (s. 848-849) ve Abdurrezzak,Musannef(3/375).

 

Ebu Ubeyd der ki: Yine rivayet edildiğine göre Abdullah (b. Mes'ud):

"Başkasına verilen bir şeyi kendisine öğretilen Kur'an'dan daha değerli gören biri (Allah tarafından) değer verilen bir şeyi küçümsemiş, küçümsenen bir şeye de değer vermiş olur" dedi. - 2352. hadiste geçti.

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Kur'an Okumada Gösterişten Uzak Durmak