SEB'UT-TİVAL (Yedi Uzun Sure) |
2191- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yedi uzun
sureyi (Seb'ut-Tival) öğrenen kişi alim biri sayılır" buyurmuştur.
Tahric: Ahmed, Müsned
(6/73, 82), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (2/154), Mervezi, Kıyamü'l-Leyl (120),
Hakim, Müstedrek (1/564) ve Hatib, Tarıh (10/108).
2192- Vasile b.
el-Eska'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Tevrat'ın yerine bana ''Yedi sure'', Zebur'un yerine
''el-Miun'', incil'in yerine de ''el-Mesani'' verildi. Mufassal sureler(in bana
indirilmesiy)le de diğer peygamberlerden üstün kılındım. ''
Tahric. İsnadı hasendir.
Ahmed, Müsned (4/107), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (2/154), Tayalisi, Müsned
(s. 136), İbn Cerir, Tefsır (1/44,45) ve Taberini, M. el-Kebir 22/76 (187).
Beyhaki der ki: Burada
"Yedi sure" ifadesinden kasıt yedi uzun süre (Seb'ut-Tival) gibi
görünüyor. "el-MiUn" ifadesi de ayet sayısı yüz ve daha fazla olan
sürelerdir. "el-Mesani" ifadesinden kasıt ise ayet sayısı iki yüzden
az, ama Mufassal sürelerin ayet sayısından daha çok olan sürelerdir. Bir rivayette
ibn Abbas'ın, Hz. Osman'a: "Neden yüz ayetli sürelerden olan Berae (Tevbe)
Süresi ile Mesanı sürelerden olan Enfal Suresi'ni (arada Besmele kaymadan)
birleştirdiniz?" diye sorması da bu açıklamayı destekler.
Mesanı'den kasıt Fatiha
Süresi de olabilir. Bu yönde ibn Abbas kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yapılan rivayetleri daha önce zikretmiştik.
2193- İbn Abbas der ki:
"Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uzun sürelerden yedi tane
verildi. Hz. Müsa'ya ise altı tane verilmişti."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud 2/ IS 1 (459).
2194- Said b. Cübeyr
bildiriyor: İbn Abbas, ''Andolsun ki, biz sana tekrar edilen yediyi ve yüce
Kur'an'ı verdik"[Hicr 87] ayetini açıklarken: "Seb'ul-Mesani'den
kasıt Bakara, Al-i İmran, Nisa, Maide, En'am ve A'raf süreleridir"
demiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Hakim, Müstedrek'te (2/355) aynı isnadla nakleder ve yedinci
sürenin KehfSüresi olduğunu zikreder.
Yahya b. Adem bunu
İsrail'den rivayet ederken sonunda İsrail'in: "Yedinci sureyi
unuttum" dediğini zikreder.
Tahric: İbn Cerir,
Tefsir (14/52).
2195- Ebu Bişr
bildiriyor: Said b. Cübeyr, "Andolsun ki, biz sana tekrar edilen yedi yi
ve yüce Kur'an'ı verdik"[Hicr 87] ayetini açıklarken: "Bunlar yedi
uzun süre (Seb'ut- Tival)dir. Bunlar da Bakara, Al-i İmran, Nisa, Maide, En'am,
A'raf ve Yünus süreleridir" dedi. Ona: "Mesanı'den kasıt nedir?"
diye sorduğumda, Said: "Bundan kasıt, içlerinde hüküm ve kıssaların
tekrarlanmasıdır" dedi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Cerir, Tefsir (4/53).
2196- İbn Ebi Necih
bildiriyor: Mücahid, ''Andolsun ki, biz sana tekrar edilen yedi yi ve yüce
Kur'an'ı verdik''[Hicr 87] ayetini açıklarken: "Tekrar edilen yedi,
Kur'an'ın başlarında bulunan yedi uzun süredir. Yüce Kur'an'la kastedilen de Kur'an'ın
diğer süreleridir" demiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Cerir, Tefsir (14/53, 23/210).
Bu şekilde
açıklanmıştır. Bu ayette tekrarlanan yediden kastın Fatiha Süresi olduğunu
söyleyenler de buna Fatiha Süresi başlığı altında bu sürenin tefsirine yönelik
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zikredilen rivayetleri delil
olarak göstermektedirler. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tefsiri
de kabule başkalarının tefsirinden daha evladır. Bu süre de Mekkı bir süredir.
Yedi uzun süre ise daha sonra nazil olmuştur.
2197- Rabi' b. Enes
bildiriyor: Ebu'ı-Aliye, "Andolsun ki, biz sana tekrar edilen yediyi ve
yüce Kur'an'ı verdik"[Hicr 87] ayetini açıklarken: "Tekrar edilen
yediden kasıt, Fatiha Süresi'dir; zira yedi ayettir" demiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Cerir, Tefsir (4/55-56).
Ebu Cafer der ki:
Rabi'ye: "Bundan kastın yedi uzun süre (Seb'ut- Tival) olduğunu
söyleyenler var" dediğimde: "Bu ayet nazil olduğunda henüz yedi uzun
süreden hiçbiri nazil olmamıştı" karşılığını verdi.
2198- Husayf bildiriyor:
Ziyad b. Ebi Meryem, "Andolsun ki, biz sana tekrar edilen yedi yi ve yüce
Kur'an'ı verdik''[Hicr 87] ayetini açıklarken şöyle demiştir: "Tekrar
edilen yediden kasıt yedi olandır. Yani Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) emir, yasak, müjde, uyarı, mesel, nimetleri sayma ve haber bildirme
olmak üzere yedi alanda vahiy nazil olmuştur."
Tahric: İsnadında Ahmed
tarafından zayıf bulunan Husayf b. Abdirrahman vardır. İbn Cerir, Tefsir
(14/57).
Hasen bir hadistir.
Ancak Resulullah'ln (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yöndeki tefsiri kabule
diğer tefsirlerden daha evladır. Ayet bu yönde yapılan tefsirlerin tümünü de
kapsıyor olabilir. Doğrusunu Allah bilir.
Mesanl'den kastın
Kur'an'ın tümü olduğunu söyleyenler de vardır. Yüce Allah: "Allah sÖZün en
güzelini, ayetleri birbirine benzeyen ve tekrarlanan (mesani) bir kitap olarak
indirmiştir''[Zümer 23] buyurur. Bu ayette de kıssa ve haberler Kur'an'da
tekrar tekrar zikredildiği için mesanı ifadesi kullanılmıştır.
2199- İbn Abbas der ki:
"Örneklemeler (meseller), haberler ve ibretler tekrar tekrar zikredildiği
için Mesani ifadesi kullanılmıştır."
Tahric: İsnadında bir
beis yoktur. İbn Cerir, Tefsir (1/45, 14/54).
İbn Abbas böyle
demiştir. İbn Abbas'a dayandırılmadan Said b. Cübeyr'in sözü olarak da aynısı
bize bildirilmiştir.
2200- İbn Abbas der ki:
"Yedi uzun (Seb'ut-Tival), Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
başka hiç kimseye verilmiş değildir. Sadece Hz. Müsa'ya bu sürelerden iki tane
verilmişti."
Tahric: İsnadı güçlü
değildir. İbn Cerir, Tefsır (14/52).
2201- Ömer b. el-Hattab
der ki: "Bakara, Al-i İmran ve Nisa sürelerini öğrenen kişi, Allah katında
bilge biri olarak yazılır."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir, ancak Said, Ömer'e yetişmiş değildir. Suyuti, Dürrü'l-Mensur
(1/49).
Yezid b. Harun ise bunu
Vİka kanalıyla " ... Allah katında itaatkar kullardan biri olarak
yazılır" lafzıyla rivayet etmiştir.
2202- Abdullah b. Mes'üd
der ki: "Nisa Süresi'nde beş ayet var ki bahsettikleri şeylere sahip olmam
benim için içindekilerle birlikte dünyaya sahip olmamdan daha iyidir. Biri:
"Şüphesiz Allah (hiç kimseye) zerre kadar zulüm etmez. (Yapılan) çok küçük
bir iyilik de olsa onun sevabını kat kat arttırır ve kendi katından büyük bir
mükafat verir"[Nisa 40] ayetidir. Diğeri: ''Eğer size yasaklanan (günah)
ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi
güzel bir yere koyarız"[Nisa 31] ayetidir. Diğeri: ''Şüphesiz Allah,
kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah)ları
ise dilediği kimseler için bağışlar"[Nisa 48] ayetidir. Diğeri: ''Eğer
onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan günahlarının
bağışlamasını dileseler ve Peygamber de onlara bağışlama dileseydi, elbette
Allah'ı tövbeleri çok kabul edici ve çok merhametli bulacaklardır''[Nisa 64]
ayetidir. Bunlardan birine sahip olmam benim için içindekilerle birlikte
dünyaya sahip olmamdan daha iyidir."
Ravi der ki: Abdullah
beşinci ayet olarak sanırım: ''Kim bir kötülük yapar, yahut kendine zulmeder,
sonra da Allah'tan bağışlama dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet
edici bulur''[Nisa 110] ayetini söyledi.
Tahric: Ravileri güvenilirdir.
Hakim, Müstedrek (20/305).
2203- Mis'ar aynı
isnadla bunu şu şekilde nakleder: "Abdullah (b. Mes'üd) şöyle dedi:
"Nisa Süresi'nde beş ayet var ki bahsettikleri şeylere sahip olmam benim
için içindekilerle birlikte dünyaya sahip olmamdan daha iyidir. Alimler de bu
ayetleri okudukları zaman onlar olduklarını bilirler. .. " Sonrasında söz
konusu rivayetiaktarır. Son ayet olarak da: "Kim bir kötülük yapar, yahut
kendine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlama dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı
ve çok merhamet edici bulur"[Nisa 110] ayetini zikreder.
Tahric: Taberani, M.
el-Kebir 9/3S0 (9069).
2204- Enes der ki: Bir
gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rahatsızlandi.
Sabah olunca ona: "Ey
Allah'ın Resulü! Rahatsızlığın her halinden belli oluyor" dediklerinde:
"Bu gördüğünüz halimle bile dün gece Allah'a hamdolsun yedi uzun sureyi
(seb'ut-tival) okudum" karşılığını verdi.
Tahric: İsnadında
biyografisini bulamadığım ravi vardır. Hakim, Müstedrek (1/308), İbn Huzeyme,
Sahih 2/177 (1136), Ebu Ya'la, Müsned 6/164 (3444), İbn Hibban ın (664) ve
Ebu'ş-Şeyh, Ahlaku'n-Nebiy (s. 199).
2205- Mücahid'in
bildirdiğine göre: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Erkeklerinize
Maide suresini öğretin; Kadınlarınıza da Nur suresini öğretin.'' buyurmuştur.
İsnadı zayıf, mürsel bir
hadistir.
2206- Ümmü Amr,
amcasından bildiriyor: "Bir yolculukta Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile birlikteyken Maide Süresi nazil oldu. Sürenin ağırlığından
neredeyse bineğinin boynu eziliyordu."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Beyhaki, Delail (7/145) ve Suyuti, ed-Dürrü'I-Mensur (3/3).
2207- Esma binti Yezid
der ki: "Maide Süresi ResululIalı'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mina'da
bineği üzerindeyken nazil oldu. Sürenin ağırlığından neredeyse bineğinin
kemikleri kırılıyordu."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ahmed, Müsned (6/455, 458), Taberani, M. el-Kebir 24/178 (448), İbn Cerir,
Tefsir (6/455) ve Mervezi, Kıyamu'I-Leyl (s. 14).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın: