EL-MUVAFAKAT  *ŞATİBİ*

 

İCTİHAD / İSTİFTA VE İKTİDA / DOKUZUNCU MESELE:

 

Avama nisbetle müctehidlerin fetvaları, müctehidlere nisbetle şer'i deliller mesabesindedir.

 

Bunun delili şudur: Mukallitlere nisbetle delilin bulunup bulunmaması arasında fark yoktur. Çünkü onlar delillerden hiçbirşey anlamayacaklardır. Deliller üzerinde değerlendirme yapmak ve onlardan hüküm çıkarmak onların yapabileceği birşey değildir. Böyle bir davranışa girmeleri onlar için asla caiz de değildir. Bu konuda Allah Teala: "Eğer bilmiyorsanız bilenlere (zikir ekline) sorun"(Nahl 43) buyurmaktadır. Mukallid, bilgi sahibi olmayandır. Dolayısıyla onun yapacağı tek şey, erbabına sormaktan (ve bu yolla mükellefiyetlerini öğrenmekten) başka birşey değildir. Dini konularda, başvuracağı merci mutlak anlamda onlardır. Şu halde din alimleri (müctehidler), mukallide nisbetle Şari' makamında bulunmaktadırlar, onların sözleri yani fetvaları da, Şari'in (hitabı) makamına kaim olmaktadır.

 

Sonra, müftinin bulunmaması yükümlülüğü düşürdüğüne göre, bu delilin bulunmaması haline müsavi olmaktadır. Zira delilsiz hiçbir teklif bulunmamaktadır. Amele dair bir delil bulunmayınca, onunla yükümlülük de düşer (sabit olmaz). Aynı şekilde amel hakkında sual edebilecek bir müftinin bulunmaması halinde de, kişi onunla yükümlü olmaz. Bu da gösterir ki müctehidin görüşü (fetvası) ictihada ehil olmayan sıradan kimselerin (amminin) delilidir. Allah'u alem!

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’e tıkla:

 

EK 1 TEARUZ VE TERCİH