EL-MUVAFAKAT  *ŞATİBİ*

 

AVARİZU’L-EDİLLE / İKİNCİ FASIL: ŞER'! HÜKÜMLER VE NESH /

DÖRDÜNCÜ MESELE:

 

Zaruri, haci ve tahsini konulardan olan külli kaidelerde nesh meydana gelmez. İstikra neticesinde ortaya çıkmıştır ki, nesh sadece cüz'i fer'i mesailde vukfı bulmuştur. Çünkü beş zaruri esasın korunmasına yönelik her hüküm sabit bulunmaktadır. Eğer bunlar içerisinden bazı cüziler neshedilmişse, bu mutlaka onların hıfzını temine yönelik bir başka hususun konulması yolu ile olmuştur. Eğer yerine birşey konulmaksızın nesh meydana gelmişse, bu durumda da korumanın aslı mutlaka baki kalmış olacaktır. Zira, bir cinsin bazı nevilerinin kaldırılmış olmasından o cinsin kaldırılmış olması gibi bir sonuç meydana gelmez.

Hatta usulcüler, zaruri esasların her millette (şeriatta) dikkate alınmış olduğunu, her millete göre koruma şekilleri farklı olsa bile esasta bunların müşterek olduklarını iddia etmişlerdir. Haci ve tahsini konularda da durumun böyle olması gerekir. Şu ayetler bu husus u ortaya koymaktadır: "Allah Nuh'a buyurduğu şeyleri size de din olarak buyurmuştur. Ey Muhammed! Sana vahyettik; İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya da buyurduk ki: Dine bağlı kalın, onda ayrılığa düşmeyin"[Şura 13]; "Ey Muhammed! Peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret"[Ahkaf 35] Pek çok peygamberden bahsettikten sonra şöyle buyrulmuştur: "İşte bunlar Allah'ın doğru yola eriştirdikleridir, onların yoluna uy"[En'am 90]; "Allah'ın hükmünün bulunduğu Tevrat yanlarında iken, ne yüzle seni hakem tayin ediyorlar da sonra bundan yüz çeviriyarlar. "[Maide 43] Daha pek çok ayette daha önceki şeriatlarda mevcut bulunan külli hükümlerden haber verilmiştir ve bunlar aynen bizim şeriatımızda da bulunmaktadır ve aralarında bir fark yoktur. Yüce Allah şöyle buyurur: "Atanız İbrahim'in dini .. .''[Hacc 78] Hz. Musa'nın kıssası ile ilgili olarak da: "Şüphesiz ben Allah'ım. Benden başka tanrı yoktur. Bana kulluk et; Beni anmak için namaz kıl''[Taha. 13]; "Sizden öncekilere oruç yazıldığı gibi size de yazıldı''[Bakara 183], infaktan men hakkında gelen "Biz bunları, vaktiyle bahçe sahiplerini denediğimiz gibi denedik ... ''[Kalem 17] ayetleri; "Orada onlara cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak ... diye yazdık.''[Maide 45] Ve bunlara benzer daha' pek çok zaruri esaslar hakkında gelen ayetler bunu göstermektedir.

 

Haci konularda da durum aynıdır. Çünkü biz onların takat üstü yükümlülüklere maruz kalmadıklarını biliyoruz. Her ne kadar onlar bazı meşakkat veren yükümlülüklerle muhatap tutulmuşlarsa da, bu haciyyatın dikkate alınmış olduğu esasını ortadan kaldırmaz. Öbür taraftan tahsini olan hususlarda da durum farklı değildir. Yüce Allah şöyle buyurur: "Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz"[A'raf 81] Öbür taraftan "Onların yoluna uy'''[En'am 90] ifadesi zahiri ile, eza ve işkencelere karşı sabır ve metanet gösterme, düşmanca tavırları en güzel şekilde savma gibi onların güzel adetlerine de şamil olmaktadır.

 

"Sizden her biriniz için bir yol ve bir yöntem kıldık (şir'aten ve minhacen)''[Maide 48] ayetine gelince, bu tamamen Cüz'i fer'i konularla ilgili olmaktadır. Bu şekilde ayet ve hadislerin manaları toplanmış olur. Şeriatlerde nesh bulunmasına rağmen, onların asıl ve esasları birlik arzettiğine ve değişmeden kalıp neshe konu olmadığına göre, bütün şeriatların güz ellikerini kendisinde toplayan aynı İslam şeriatı içerisinde bu esasların değişmeden kalması ve neshe konu olmaması öncelikli olarak sabit olacaktır. Allah Teala en iyisini bilir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’e tıkla:

 

ÜÇÜNCÜ FASIL EMİR VE NEHİY