ŞAFİİ el-UMM

RİBA / FAİZ

 

SELEF YOLUYLA ALINAN VE SONRA PİYASADA TÜKENEN TAZE HURMANIN HÜKMÜ

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona) dedi ki: Bir kişi, diğerinden, tatlanacakları vakte kadar taze hurma ya da üzümü, selef yoluyla satın alması caizdir. Şayet selef alışverişini yaptığı şehirde, hiçbir şey kalmayacak şekilde, o taze hurma ya da üzüm tükenecek olursa, alıcının muhayyer olduğu söylenmiştir. Dilerse selef yoluyla aldığından geri kalanı kadarıyla vazgeçer. Mesela 100 müddü 100 dirheme selef yoluyla satın almış olsa, kendisi 50 dirhem karşılığını almışsa, dönüp 50 dirhem alır. Dilerse bunu, gelecek senenin taze hurmasının geleceği zamana erteler. Sonra satın almış olduğu taze hurmasının, aynı nitelik ve ölçeğinde satın aldığını alır. Üzüm için de aynı durum söz konusudur. Herhangi bir zamanda tükenen her türlü taze meyve için de durum böyledir. Uygun olan yol budur.

 

Dedi ki: Şöyle bir görüşte vardır: on sa' taze hurmayı 100 dirheme selef yoluyla satın alsa, beş sa' aldıktan sonra, hurma tükense o takdirde o beş sa' teze hurmayı, 50 dirhem mukabili almış olur. Çünkü bedelinden ona düşen pay bu kadardır. Taze hurmanın geri kalan kısmının alışverişi ise, kendiliğinden fesholur (münfesih olur). Bu sebeple de (satıcı) ona (alıcıya) 50 dirhem geri verir.

 

Şafii dedi ki: Bu da bu husustaki bir görüş / mezheptir, yüce Allah en iyi bilendir.

 

Selef yoluyla taze hurma satın almış ise, onun yerine koruk hurma ya da farklı bir çeşit alma yükümlülüğü yoktur. Satın aldığının tamamını taze olarak almak hakkıdır. Ayrıca yarık olmayan, küflenme, susuzluk ve buna benzer herhangi bir kusuru bulunmayan, sağlam olanların dışında almakla yükümlü değildir. Üzümde de aynı şey söz konusudur. Onu ancak kusursuz ve olgun olarak alır. Selef yoluyla satın alınan bütün taze meyveler de böyledir. Ancak belirttiği nitelikte ve kusursuz olanlarını alır.

 

Selef yoluyla satın aldığı her bir şey böyledir. Onu kusurlu olarak satın almaz. (Su) katılmamış sütü selef yoluyla satın almışsa, onu ayran olarak da su katılmış olarak da almaz. Çünkü su katılmış sütteki suyun miktarı, bilin em ez. Su da sütten ayrı bir şeydir.

 

Şafii dedi ki: Herhangi bir şeyi, selef yoluyla satın alsa, ona bu satın aldığı şeyi kusurlu verilse, bu kusur da görülmemesi mümkün bir kusur ise, yarısını yese yahut tüketse, geriye yarısı kalsa, -mesela taze hurma iken onun yarısını yemiş ya da tüketmiş olup diğer yarısı kalmışsa-, o takdirde o yarıyı bedelin yarısına mukabil alır ve taze hurmanın kusurlu haliyle kusursuz hali arasındaki eksiği dönüp ondan (satıcıdan) alır.

 

Şayet kusur hususunda ayrılığa düşüp satın alınmış olan mal, müşterinin elinde mevcut bulunup onu tüketmemiş ise ve satıcı: Ben onu sana kusursuz olarak teslim ettim, dediği halde müşteri: Hayır bunu sen bana kusurlu teslim ettin derse, satıcının sözü kabul edilir. Benzeri bir kusurun ortaya çıkmayacak bir kusur olması hali müstesnadır. Eğer onu telef etmiş / tüketmiş ise, satıcı da: Ama senin ondan tükettiğin kısım kusursuzdur, geri kalan kusurludur, derse onun dediği kabul edilir. Ancak tamamıyla bozulmadıkça, bozulmuş kabul edilmeyen tek bir şeyolması hali müstesnadır. Bir tek kavun yahut da bir tek kabak gibi.

 

Bu hususta onun dediği kabul edilir, dediğim her bir meselede aynı zamanda o hususta o kişiye yemin de düşer.

 

Sonraki için tıkla:

 

5. cilt bitti