ŞAFİİ el-UMM

RİBA / FAİZ

 

TAZE VE KURU PEYNİRİN SELEF YOLUYLA SATIŞI

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona) dedi ki: Taze peynirin selef yoluyla satılması süt gibidir. Günlük peynir niteliğini şart koşmaksızın yahut da taze yaş peynir demedikçe, caiz olmaz. Çünkü peynirin tazeliği anlaşılan bir husustur. Bayat peynir de tazesinden farklıdır. Peynirde taze oluş, onu kuşatan bir niteliktir. Bu sebeple bayat peynir demekte bir hayır yoktur. Çünkü zaten tazelikten kurtuldu mu bayat olur. Üzerinden birkaç gün geçti mi artık bayat peynir olur. Günlerin geçişi onun için bir eksikliktir, tıpkı sütün ekşimişliğinin onda bir eksiliş oluşu gibi. Bayat diyerek nitelendirmek caiz değildir. Çünkü bayatlığa ilk girişi anından itibaren kendisinden bir sonraki aşamadan ayrılamayacağından belli bir nitelik ile tespit edilmesi söz konusu değildir. Buna dair verilecek cevap sütün ekşimesi hakkındaki cevap gibidir.

 

Peynirde tartısız selef satışında hayır yoktur. Sayı ile peynir satışında hayır olmaz. Çünkü farklılık gösterir. Çünkü satıcı da müşteri de bu hususta bilinen bir sınıra vakıf olamaz.

Ayrıca keçi, koyun ya da inek peyniri olduğunu da şart koşmalıdır, tıpkı sütte belirttiğimiz gibi. Bu bakımdan her ikisi de aynıdır.

 

Dedi ki: Taze peynir ise, (maya olmak üzere) içine bağırsak atılan ve böylelikle suyu ayrışan bir süttür. Ayrıca sütündeki ayran da ayrılıp sıkılır. Şayet tazesi için selef alışverişi yapılırsa, küçük ya da büyük adının kullanılmasına aldırmam. Ona peynir denilebiliyorsa, caizdir.

 

Dedi ki: Kuru peynirde tartı ile selef yoluyla alışveriş yapmakta bir sakınca yoktur. Bununla birlikte belirttiğim gibi koyun yahut inek peyniri diye belirtilmelidir. Deve sütünden peynir yapıldığını zannetmiyorum. Ayrıca peynirin hangi yörenin peyniri olduğunu ismen zikreder. Çünkü yörelerin peynirleri arasında farklılık vardır. Bununla birlikte bir aylık, şu sürelik, peynir ya da eğer biliniyorsa, bu yılın peynirinin denilmesini daha çok severim. Çünkü peynirin kurumaya başlama sınırındaki ağırlığı uzun süre kuruması halinde daha fazladır.

 

Dedi ki: Eğer bunu söylemeyecek olursa, akdi bozmaz. Çünkü biz, buna benzer durumu et için caiz kabul ediyoruz. Etin derisi soyulduğu vakit, bir süre kurumasına göre, daha ağırdır. Meyve de ilk kurumaya başladığında bir ya da iki ay sonrasına göre hemen hemen daha az ağırlık kaybeder. Bundan dolayı ancak: Eski olmayan peynir denilmesi halinde caiz olur. Satıcının alıcıya getirip de bilirkişilerin, buna eski peynir denilmez, dedikleri her peyniri bir kısmı diğerinden daha taze olsa dahi alır. Çünkü selef yolu ile satılan mal hakkında, taze adının asgari nitelemesi söz konusudur. Selef alıcısı ise, bundan fazlasını gönüllü olarak bağışlamış olur. Eski ya da kadim peynir demesinde bir hayır yoktur. Çünkü kendisine eski ve kadim adının verilmesini temin edecek bir sınır bulunmamaktadır. Aynı şekilde bunun nihai sınırı da belli değildir. Eski niteliği ne kadar eskiye giderse, onun üzerinden geçen günlerde o kadar çok olursa, bu bundan önce sütün ekşimesi meselesinde açıkladığımız gibi onun daha da eksilmesine sebep olur. Bilirkişiler nezdinde peynirde kusur sayılan aşırı tuzluluk, ekşilik, ya da daha başka kusurları müşteri kabul etmek zorunda değildir.

 

Sonraki için tıkla:

 

AĞIZ SÜTÜNDE SELEF ALIŞVERİŞİ