ŞAFİİ el-UMM

HAC

 

TAVAF'IN KEMALİ

 

[1174] Bize Malik, İbn Şihab'dan haber verdi. O Salim b. Abdullah b. Ömer'den rivayet ettiğine göre, Abdullah b. Muhammed b. Ebu Bekir, Abdullah b. Ömer'e, Aişe'den haber verdiğine göre, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Sen kavminin Kabe'yi bina ettikleri zaman İbrahim'in temellerinden daha kısa tuttuklarını görmedin mi?" Ben: Ey Allanın Rasulü! Peki onu (niye) İbrahim'in temellerine geri döndürmüyorsun, dedim. O: "Eğer senin kavmin küfürden henüz yeni kurtulmamış olsaydı, Kabe'yi önceki haline geri döndürürdüm," Abdullah b. Ömer dedi ki: Eğer Aişe, bunu Rasulullah (s.a.v.)'tan işitmiş ise, bana göre Rasulullah (s.a.v.)'ın Hicr tarafındaki iki rüknü istilam etmeyişinin tek sebebi Beytin İbrahim (as)'ın temelleri üzerine tam olarak kurulmamış olmasından dolayıdır.

 

[1175] Bize Süfyan haber verip dedi ki: Bize Hişam b. Huceyr, Tavus'tan tahdis etti. Zannederim o, İbn Abbas'tan, diyerek onun şöyle dediğini nakletti: Hicr (aslında) Beyttendir. Aziz ve celil Allah da: "Beyt-i Atik'i iyice tavaf etsinler." (Hac, 29) buyurmuştur. Nitekim Rasulullah (s.a.v.) da Hicrin arkasından tavaf etmiştir.

 

[1176] Bize Süfyan haber verip dedi ki: Bize Ubeydullah b. Ebu Zeyd tahdis edip dedi ki: Bana, babam haber verip dedi ki: Ömer, Zühreoğullarından yaşlı bir zata birisini gönderdi. Ben de onunla birlikte Ömer'in yanına geldim. O sırada Hicrin içerisinde idi. Ona cahiliye döneminde yaşamış bazılarına dair soru sordu. Yaşlı zat dedi ki: Nutfe filan kişidendir. Ama çocuk filan kişinin döşeği üzerinde dünyaya gelmiştir. Ömer: Doğru söyledin, dedi. Fakat Rasulullah (s.a.v.), çocuğun döşeğe ait olduğuna dair hüküm verdi. Yaşlı zat dönüp gidince Ömer onu çağırıp dedi ki: Bana Beyt'in bina edilmesini haber ver. Adam dedi ki: Kureyşliler Beyt'i bina etmek istedi. Buna güçleri yetmedi. Bundan dolayı bir bölümünü Hicrin içerisinde bıraktılar. Ömer ona: Doğru söyledin, dedi.

 

[1177] Bize Malik, İbn Şihab'dan şöyle dediğini haber verdi: Hicrin bu şekilde yapılış ve insanların (Hicrin) arkasından tavaf edişlerinin sebebi ancak insanların Beyt'i tam olarak tavaf edebilmeleri içindir.

 

[1178] Ben, Kureyşlilerden ilim ehlinden çok sayıda kimsenin, Kabe'den yaklaşık yedi zira kadarlık kısmının Hicrin içerisinde bırakıldığını söylediklerini dinlemişimdir.

 

Şafii (Allah ondan razı olsun) dedi ki: Beyt'in eksiksiz olarak tavaf edilmesi, kişinin Hicrin arkasından tavaf etmesi ile olur. Tavaf ederken Hicrin içinden geçerse, Hicrin içinden geçtiği tavafı (turu) sayılmaz. Eğer Hicrin duvarı üzerinden tavaf ederse, o tavaf (tur ya da turlar) da sayılmaz. Çünkü Beyt'i tam olarak tavaf etmemiş olur. Kabe'nin şazervanı üzerinde Hicrin içinde ya da Hicrin duvarı üzerinde yaptığı her bir tavaf (tur) hiç tavaf edilmemiş gibidir.

 

Tavaf edecek kişi, tavafa başladığı vakit rüknü (Hacer-i Esvedi) istilam eder, sonra onu soluna alarak tavafım yapar. Rüknü istilam ettikten sonra, onu sağına alıp tavaf ederse, tavafı tersinden yapmış olur ve yapmış olduğu ters haliyle Beyt'i bu tavafı sayılmaz. Benim kabul ettiğim ters yüz edilmiş bu şekilde yedi (tur) tavaf etse yahut Kabe'nin şazervanı ya da Hicrde, Hicrin duvarı üzerinde böyle bir tavaf yapsa, hiç tavaf etmemiş hükmündedir. Aralarında hiçbir fark yoktur.

 

Sonraki için tıkla:

 

TAVAF YAPILACAK YERLERE DAİR RİVAYETLER