TAVAFA NASIL BAŞLAR VE
RÜKÜNLER NASIL İSTİLAM EDİLİR?
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona) dedi ki: Tavaf yapan kimsenin tavafına istilam ile başlamasını Rükn-i
Esvedi öpmesini, eliyle onu istilam edecek olursa, elini öpmesini müstehab
görürüm. Aynı şekilde eliyle Rükn-i Yemaniyi istilam edip elini öpmesini
müstehab görüyorum. Fakat Rükn-i Yemaniyi öpmez. Çünkü ben herhangi bir
kimsenin Nebi (s.a.v.)'dan Hacer-i esvedin dışındaki bir rüknü öptüğünü rivayet
ettiğini bilmiyorum. Bununla birlikte, onu öpecek olursa, bir sakıncası olmaz.
Ama ben, tavaf yapan kimseye Hacer-i Esvedden sonra gelen iki rüknü istilam
etmesini emretmem. Şayet bu iki rüknü ve Beytin rükünlerinin arasını istilam
edecek olursa, bundan dolayı ne tavafını iade etmesi gerekir ne de fidye
vermesi. Fakat ben, kişinin Rasulullah(s.a.v.)'a uymasını severim.
[1134] Şafii (Yüce
Allah'ın rahmeti ona) dedi ki: Rivayete göre, Rasulullah (s.a.v.) Hacer-i Esved
rüknünü öptü. Ben de bunu, müstehab görüyorum. Bununla birlikte öpmeksizin
sadece istilam da caizdir. çünkü Rasulullah (s.a.v.) onu istilam da etmiştir.
Onu istilam ise öpmekten daha alt bir mertebedir.
[1135] Bize Said, İbn
Cüreyc'den haber verdi. O, İbn Cafer'den şöyle dediğini rivayet etti. İbn
Abbas'ın telbiye günü, saçını kendi haline bırakmış olarak gelip rüknü öptükten
sonra üzerine secde ettiğini, sonra onu öpüp sonra üzerine secde ettiğini sonra
onu öpüp sonra üzerine secde ettiğini -bunu üç defa yaptığını- gördüm.
[1136] Bize Said,
Hanzala b. Ebu Süfyan'dan haber verdi. Onun Tavus'tan rivayet ettiğine göre, o
rüknü ancak tenha gördüğü zaman istilam ederdi. Onu istilam ettiği vakitte üç
defa öper ve her bir öpmenin akabinde üzerine secde ederdi.
Şafii (r.a.) dedi ki:
Benim müstehab gördüğüm şudur: Eğer İbn Abbas'ın yaptığı rükün üzerine secde
etme imkanını bulursam onu yaparım. Çünkü bu hem Hacer-i (Esvedi) öpmek hem de
fazladan şanı yüce Allah'a secde de vardır. Onu istilam ettiği takdirde onu öpmeyi
de terk etmez. Fakat birisi bu işi terk edecek olursa da ona fidye gerekmez.
[1137] Bize Said, İbn
Cüreyc'den şöyle dediğini haber verdi: Ataya sordum:
Nebi (s.a.v.)'ın
ashabından herhangi birisinin istilam yaptığı zaman ellerini öptüklerini gördün
mü? O, evet ben Cabir b. Abdullah'ı, İbn Ömer'i, Ebu Said el-Hudri'yi ve Ebu
Hüreyre'yi istilam yaptıkları vakit, ellerini öptüklerini gördüm. Ben: İbn
Abbas'ı da gördün mü, dedim. Evet zannederim çok dedi. Dedim ki: Peki, sen
istilam yaptığın zaman elini öpmediğin oluyor mu, dedim; (öpmeyeceksem) o
takdirde onu niye istilam edeyim ki, dedi.
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona) dedi ki: Ben, bir kimsenin rüknü istilam etmeyişini sevmem fakat bundan
dolayı ona bir şey düşmez.
[1138] Bize Said b.
Salim, İbrahim'den haber verdi. O Nafı'den şöyle dediğini rivayet etti: Tavus
ile beraber tavaf yaptım. Tavafım bitirinceye kadar rükünlerden (Kabe'nin temel
köşelerinden) hiçbir şeyi istilam etmedi.
Sonraki için tıkla:
HACER-i
(ESVED)'DEN SONRAKi İKİ RÜKÜN