BİZATİHİ VE BAŞKASI
SEBEBİYLE GÜÇ YETİREBİLMEK / YOL BULABİLMEK
Şafii (Allah ondan razı
olsun) dedi ki: Rasulullah (s.a.v.), Hasamlı kadına babasının yerine haccetmesini
emredince Rasulullah (s.a.v.)'ın sünneti de yüce Allah'ın: "yol
bulabilenlerin ... " (Al-i İmran, 97) buyruğu iki anlama delalet etmiş
olmaktadır: Bir: Bizzat kendisi ve malı ile buna yol bulabilmesi / güç
yetirebilmesi.
İki: Yaşlılık, hastalık
gibi arızi bir sebep ile yahut da fıtri yaratılış itibariyle bizatihi aciz olup
bu halde iken binek üzerinde duramayacak vaziyette olması, ama bununla birlikte
kendisi adına haccetmesini emretmesi halinde, ona itaat edecek birisinin
bulunması. Bu, ya kendisinin bulabildiği bir şeyleri o kimseye vermesiyle olur,
ya da bir şey vermeden yapılabilir. Eğer bulabiliyorsa vermesi yahut da
kendisine itaat ediliyorsa, emretmesi gerekir. İşte bu da iki istitaadanl güç
yetirebilmek türlerinden birisidir. Bu hususta İslama giren bir adamın binek
üzerinde duracak güçte olmaması yahut bu halde küçük çocuğun baliğ olması ya da
kölenin böyle iken hürriyetine kavuşturulması arasında bir fark yoktur. Eğer
herhangi bir zarar olmaksızın binek üzerinde durabiliyorsa ve bineği varsa
yahut da başka bir binek bulabiliyorsa, o başkası üzerinde duramıyorsa mahmil
denilen yüklüke binebiliyorsa yahut da üzerinde durabileceği imkanı ölçüsünde
bir başka bineği varsa, haccetmek ona vacip olur. Bu sayılanlardan hiçbirisi
yoksa kendisine itaat edecek birisini de malı da bulamıyorsa, bu kişi hem
bedeni ile hem itaat bakımından gücü yetmeyen kimselerdendir, dolayısıyla buna
hac düşmez.
Sonraki için tıkla:
HACCI GEREKTİREN
İTAATİN ÖZETİ VE AYRINTILARI İKİDİR