ŞAFİİ el-UMM

ZEKAT

 

ZİNET EŞYASININ ZEKATI

ZEKAT DÜŞMEYEN SÜS EşYASI

 

ZİNET EŞYASININ ZEKATI

 

[819] Bize er-Rebi' haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Malik, Abdurrahman b. el-Kasım'dan haber verdi. O, babasından o, Aişe'den rivayet ettiğine göre: Yetim olan kardeşinin kızlarını kendi himayesine almıştı. Onların süs eşyaları olduğu halde bundan zekat vermezdi.

 

[820] Bize er-Rebi' haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Abdullah b. Müemmel, İbn Ebu Müleyke'den haber verdiğine göre Aişe (r.anha), kız kardeşinin kızlarını altın ve gümüş ile süsler fakat zekatını vermezdi.

 

[821] Bize er-Rebi' haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Malik, Nafi'den haber verdi. O, İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre, kızlarına ve cariyelerine altın süs eşyası takar sonra onun zekatını vermezdi.

 

[822] Bize er-Rebi' haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Süfyan, Amr b. Dinar'dan şöyle dediğini haber verdi: Bir adamın Cabir b. Abdullana süs eşyasında zekat var mı diye soru sorduğunu işittim. Cabir ona: Hayır, dedi. Adam: Peki 1.000 dinara varıyorsa da mı? deyince Cabir, o çoktur dedi.

 

[823] Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) dedi ki: Bunların: "Süs eşyasında zekat yoktur" şeklindeki sözlerinin manasının İbn Abbas'dan ve Enes b. Malik'den rivayet edilmektedir, fakat onlardan sabit olup olmadığım bilmiyorum.

 

[824] Ömer b. el-Hattab ve Abdullah b. Amr b. el- As'dan süs eşyasında zekat olduğu rivayet edilmektedir.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) dedi ki: Bizatihi zekatı verilmesi gereken mal üç türlüdür. a-Altının kendisi, gümüş, b-yerden biten bazı şeyler yerden maden ve rikaz (yer altından çıkan gömüt) türünden elde edilenlerden, c- davarlardan.

 

Dedi ki: Bir adamın zekat düşen altını ya da gümüşü bulunsa, bunda verilecek zekat üzerinden bir senenin geçtiği gün ayni olarak düşer. Bir kimsenin LO dinara eşit 200 dirheminin olması gibi. Sonra bu gümüşü pahalılandı ve 20 dinara eşit oldu, ucuzladı bir dinara eşit oldu. Zekat, bizzat kendisinden verilir. Altın da böyledir. Eğer 200 dirhem ile ticaret yapıp seneden önce 300 dirhem olursa, sonra onun üzerinden bir sene geçerse 200 dirhemin zekatını senelerinin bitiminde, artan 100'ün zekatını da senesinin bitimi ile verir. O sene içinde elde ettiği karı ona katmaz çünkü bu o türden olmayan bir şeydir.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) dedi ki: Bu durum ise altı ay süreyle 200 dirheme malik olup, sonra onunla ticaret için bir miktar mal satın alıp o ticaret malı elinde bulunduğu halde bir sene geçmesi ise farklı bir durumdadır. Bu durumda ticaret malına artması yahut eksilmesine göre değer biçilir, çünkü o takdirde zekat, ticaret niyetiyle ticaret malına dönüşmüş olur ve ticaret malı tıpkı dirhemler gibi olup, onun için üzerinden dirhem olduğu zaman itibariyle yıl hesabı yapılır. Sene bitiminden sonra ticaret malının bedeli nakit olursa, zekat onun değerinden neye ulaşırsa ulaşsın alınır. Çünkü üzerinden sene geçmiş bulunuyor bu süre sonunda zekat, zekat düşen ve kendisi ile (ticaret malı) satın aldığı asıl mala düşer.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) dedi ki: Aynı şekilde sene bitiminden önce, ticaret malının parası nakde dönüştürülüp dirhem olursa, onun artanın da üzerinden bir sene geçmedikçe zekat düşmez. Bu durumda hüküm, dirhemlere aittir, çünkü senenin başında ve sonunda dirhem idi ve ticaret malı üzerinden bu süre geçti.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) dedi ki: Bu ise seneden önce davarların artışından farklı fakat seneden sonra davarların artışına uygundur. -Davarların artışı meselesini de davadar ile ilgili bahiste yazdım-o

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) dedi ki: Altın ve gümüşteki karışım davarlardaki ve ekindeki karışım gibidir, aralarında fark yoktur.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) dedi ki: Süs eşyasında sadaka / zekat olduğu söylenmiştir ve Aziz ve Celil Allah için hayırlı gördüğüm de budur.

 

Er-Rebi' dedi ki: O, bu hususta aziz ve celil Allah'tan hayırlısını istemiş olmaktadır.

Bize Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) haber verdiğine göre süs eşyasında zekat yoktur.

Süs eşyasında zekat olduğunu söyleyen şöyle der: 0, gümüşten bir ağırlıktır. Rasulullah (s.a.v.) onun misli ağırlıkta zekat tayin etmiştir. Yine Müslümanlar, altından o ağırlıkta da zekat olduğunu kabul etmişlerdir. (Bu hususta farklı görüşler vardır.)

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) dedi ki: Onda zekat olduğunu söyleyenler (başkasından) ayrı, başkası ile ipe dizili ve ağırlığı ayırt edilebilen olduğunu söylemiş ve ağırlığın miktarına göre ondan zekat vermişlerdir. Bu hususta ihtiyatlı davranarak ondakinin (altının) tamamını eda ettiğini öğreninceye yahut eda etmekle birlikte fazlasını verdiği kanaatine sahip oluncaya kadar ihtiyatlı hareket eder ve şöyle der: Benim bu nitelendirdiğim gümüş ile kaplanmış kılıcın, mushafın süsü ve yüzüğün zekatı ve herhangi bir şekilde malik olduğu her türlü altın ve gümüş hakkındadır.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) dedi ki: Süs eşyasında zekat olmadığını söyleyenlerin de şöyle demeleri gerekir: Süs eşyası olması caiz / mümkün olan şey / miktar hakkında zekat olmaz. Mesela erkeğin gümüşten yüzüğünde, kılıcının, mushafının ve kemerinin süsünde, gümüşten olması şartıyla zekat yoktur. Ama bunları altından edinecek olursa yahut kadın kendisi için süsü yahut gerdanlığı yahut iki bilezik yahut bunların dışında kadınlara ait süs eşyası edinirse onda zekat vardır. Çünkü erkeğin altın yüzük takması, kemeri üzerinde altını giyinmesi, kılıcında onu kuşanması, mushafında bulunması hakkı yoktur. Aynı şekilde zırhta, kaftanda ve bunun dışındaki şeylerde herhangi bir suretle de altını (dolaylı olarak) giyinemez. Aynı suretle iki bilezik, iki halhaL, gümüşten bir gerdanlık ve daha başka süs takınma hakkı da yoktur.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) dedi ki: Kadının ise altın ve gümüş ile süslenme hakkı vardır. Süs eşyasına zekat düşmez görüşünde olanlar onun süs eşyalarını zekata tabi görmez.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) dedi ki: Kadın ya da erkek, altından yahut gümüşten bir kap edinecek olursa, bu husustaki her iki görüşe göre de zekat verirler. Eğer işlenmiş haliyle 2.000 dirhem değerinde fakat 1.000 dirhemlik bir kabı bulunursa, onun zekatı kıymetine göre değil ağırlığına göredir.

 

Dedi ki: Kadının süs eşyası kırılır, onu değiştirmek ister yahut istemezse süs eşyasında zekat olmadığı görüşünde olanların kanaatine göre bunda zekat yoktur, ancak kırılması halinde onu biriktireceği bir mal edinmek isterse, o vakit onun zekatını öder.

 

Dedi ki: Erkek yahut kadın, altın ya da gümüşten kap edinirse bu husustaki her iki görüşe göre zekat düşer ve bu iki görüşten herhangi birisine göre giyinilen bir süs eşyası müstesna, hiçbirisinde zekat düşmez.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) dedi ki: Eğer giyilen yahut saklanan yahut emanet olarak verilen yahut kiralanan bir süs eşyası ise, buna zekat düşmez. Bu konuda bir kadının çok miktarda süs eşyasının olması ile yahut birkaç kat olması ya da az olması arasında bir fark yoktur. Bunun yüzük, alyans, taç olması, gelinlerin süs eşyaları ve bunun dışındaki süs eşyaları olması arasında da fark yoktur.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun) dedi ki: Bir adama süs eşyası miras kalsa yahut onu satın alsa, aile halkından ya da hizmetçilerinden birisine ariyetlödünç ya da hibe olarak verse yahut da bu maksatla onu alıkoysa süs eşyasını kullanması elverişli olan kimse için sakladığı takdirde o süs eşyasında zekat yoktur, diyenlerin görüşüne göre, ona zekat düşmez. Şayet, böyle bir maksadı olmazsa yahut kendisi onu takınmak isterse, o takdirde ona zekatını vermesi düşer. Çünkü onun bunu takın ma hakkı yoktur. Onu kırmak (başka bir şeye dönüştürmek) istemesi halinde de durum böyledir.

 

 

ZEKAT DÜŞMEYEN SÜS EşYASI

 

Bize er-Rebi' haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Kadınların süslendiği yahut sakladıkları (takmayıp evde tuttukları) yahut da erkeklerin sakladıkları inci, zebercet, yakut, mercan, denizden çıkartılan, başka yerlerden çıkartılan süs eşyalarına zekat düşmez. Sadece altın ya da gümüş e zekat düşer. Bakıra, demire, kurşuna, taşa, kibrite ve yerden çıkan şeylere zekat düşmediği gibi. Anberde / amber de denizden alınmış inciye de zekat düşmez.

 

[825] Er-Rebi' bize haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, Amr b. Dinar'dan haber verdi. O, Uzeyne'den o, İbn Abbas- Allah ikisinden de razı olsun-dan şöyle dediğini haber verdi: Anberde zekat yoktur, çünkü o denizin kıyıya attığı bir şeydir.

 

[826] Bize er-Rebi' haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, İbn Tavus'tan haber verdi. 0, babasından o, İbn Abbas'dan rivayet ettiğine göre: Ona anbere dair soru sorulmuş o: Eğer ondan bir şey alınacak olsa bile ondan beştebir (1/5) alınır, dedi.

 

Şafii dedi ki: Onda da miskte de rikaz, ekin, davar, altın ve gümüşe muhalif ondan başka şeylerin hiçbirisinde de zekat yoktur.

 

Sonraki için tıkla:

 

MADENLERİN ZEKATI – RİKAZ’IN ZEKATI