YERDEN ALINAN
MAHSULLERDEKİ SADAKA / ZEKAT MİKTARl
[810] Şafii (Allah'ın
rahmeti ona olsun) dedi ki: Bana ulaştığına göre Rasulullah (s.a.v.), şu manada
bir söz buyurmuştur: "Kanal yoluyla yahut kova ile sulanan mahsullerde
öşrün yarısı, bunun dışında bir pınar yahut semadanlyağmur ile sulanan
mahsullerde de ondabir (1/10) vardır:'
[811] Şafii (Allah'ın
rahmeti ona olsun) dedi ki: Bana ulaştığına göre bu hadis İbn Ebu Zübab yoluyla
Nebi'de (s.a.v.) muttasıl bir senet ile ulaşmıştır. Ona muhalefet eden kimse de
bilmiyorum.
[812] Bize er-Rebi'
haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki; Bize Enes b. İyaz, Musa b.
Ukbe'den haber verdi. Onun Nafi'den rivayetine göre Abdullah b. Ömer şöyle
derdi: Meyvelerin ve ekinlerin zekatı; hurma, üzüm bağı, ekin, arpa ya da
çavdarın zekatı sulamaya ihtiyaç duymuyorsa yahut bir ırmaktan ya da bir
pınardan sulanıyorsa yahut da yağmur ile sulanıyorsa, ondabir (1/10) zekatı
verilir. Fakat bunlardan taşıma su ile sulananlarda öşrün yarısı yani
yirmidebiri (1/20) vardır.
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: Biz de bunu esas alıyoruz. Irmakların, sellerin, denizlerin
ya da semanın suladığı yahut da sırf yağmur suyu ile sulananlardan olup zekat
düşen mahsullerde ondabir (1/10) vardır. Yerin altından çekilen sular ile
üzerine su akıtılarak sulanan her bir yerde (mahsulünde) öşrün yarısı (1/20)
vardır. Bu da arazinin kuyu, ırmak, küçük ya da büyük kova ile su çekilmesi
deve, inek ya da başkası ile yahut kuyu başına kurulan küçük sulama dolabı ya
da büyük dolap ile sulanan yerlerin mahsullerinde öşrün yarısı (1/20) vardır.
Dedi ki: Bu şekilde
sulanan bütün mahsullerde öşrün yarısı (1/20) verilir. Yine dedi ki: Bunlardan
herhangi birisi ırmak, sel ya da öşrün alındığı su ile sulanmakla birlikte
yeterli gelmediğinden ötürü kova ile sulanacak olursa, bu hususta kıyas bizim
iki türlü sulama ile yaşayan şeye bakmamızdır. Eğer bu ikisi ile yarı yarıya
besleniyorsa o takdirde bunda öşrün dörtteüçü (3/4) verilir. Şayet sel ile daha
fazla besleniyorsa, bu kadarıyla ona ilave edilir. Eğer kova ile daha çok
sulanıyorsa bu kadarı eksiltilir.
Dedi ki: Denildiğine
göre, bunların hangisiyle daha çok beslendiğine bakılır ve sadaka / Zekatı ona
göre verilir. Eğer sel ile daha çok besleniyorsa, sadakasılzekatı öşürdür.
Yahut kova ile daha çok besleniyorsa o takdirde de sadakasıl zekatı öşrün
yarısı (1/20) dır.
Şafii, (Allah'ın rahmeti
ona olsun) eğer bu hususa dair bir haber rivayet edilmişse, o takdirde habere
uymak daha uygundur. Aksi takdirde kıyas açıkladığım şekildedir. Bu konuda da
yemini ile birlikte ekin sahibinin sözü kabul edilir. (Zekat toplayıcısı), eğer
ekin sahibine muhalif ise o takdirde bunu delillendirmek zekat toplayıcısına
düşer.
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: Öşrün alınması ise, mal sahibine dokuz kile ölçülüp zekat
toplayıcının da onuncusunu alması suretiyle olur. Eğer öşrün yarısını alacaksa
aynı şekilde mal sahibine on dokuzu ölçülür, zekat toplayıcısı da yirmincisini
alır.
Dedi ki: Ondan fazlası
olup ona ulaşmayan kısmının da hesap ile zekat alınır. Artanın eğer zekatının
verilmesi gerekiyorsa az ya da çok olması fark etmez. Ondan fazlasının da
zekatı (öylece) alınır.
Dedi ki: Mal sahibine ve
zekat almakla görevli olana, aynı kile ile ölçülür. O kileye bir şey eklemeye
de bakılmaz. Kile bastırılmaz ve hareket ettirilmez. Kile üzerine konulur ve
tepesi üzerine yükselen, boşaltılır. Eğer öşrünün yarısı (1/20) alınan mahsul
beş vesk bulacak olursa ondan zekat
alınır. Tıpkı zekat olarak ondabiri (1/10) alınanda alındığı gibi bu işlem
yapılır.
Dedi ki: Eğer kuru
hurmayı, kırbalara yahut çullara yahut testilere ya da şişelere doldurup hurma
sahibi de sadaka / zekat memurunu sadakayı oradan sayarak ya da tartarak almaya
çağıracak olursa, böyle bir hakkı yoktur ve onun kaç kile geldiğini tahmin
ederek sadakasınılZekatını almakla görevlidir.
Dedi ki: Aynı şekilde
-tahmini ihmal edip- ellerinde hurma bulacak olursa onu ölçerek alır ve
sahibinin kaç kile geldiği konusunda sözünü doğru kabul eder. Onun yaş olarak
tüketilen kısmının sadakasınılzekatını ya onun doğru söylediğini kabul ederek
alır yahut da onu tahmin ederek tahmine göre alır.
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: Aynı şekilde, mal sahibi, kendisinden buğday yahut
tanelilerden tahmini olarak yahut çuvallara ya da kaplara doldurulmuş olarak ya
da tartarak almaya zekat memurunu çağıracak olursa, buna hakkı yoktur, ondan
(mal sahibinden) bunu tam olarak almakla görevlidir.
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: Görevli, tahmini unutacak olursa, o zaman kuru hurma
sahibinin sözü -yemini ile birlikte- kabul edilir.
Sonraki için tıkla:
ZA'FERAN VE
ALAÇEHRENİN ZEKATI