KOYUNLARIN ZEKATI
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: İnşaallah koyunların zekatıyla ilgili olarak yapacağım açıklamanın
anlamı Resulullah (s.a.v)'den sabit olmuştur. Şöyle ki: Koyunların sayısı kırkı
bulmadıkça onların zekatını vermek gerekmez. Sayı kırkı bulunca o zaman bir
koyunu zekat olarak vermek gerekir. Sonra koyunların sayısı yüz yirmi biri
bulmadıkça kırkın üzerindeki fazlalık için zekat vermek gerekmez.
Sayıları yüz yirmi biri
bulunca da zekat olarak iki koyun vermek gerekir. Sonra sayı iki yüz bir koyunu
buluncaya kadar fazlası için zekat vermek gerekmez. Sayı iki yüz biri bulunca
da bu durumda üç koyunu zekat olarak vermek gerekir. Sonra sayı dört yüzü
buluncaya kadar fazlası için zekat verilmez. Bu sayı tamamlanınca da dört koyun
zekat olarak verilir. Bundan sonra ilk farz zekat! ödeme şekli sakıt olur.
Dolayısıyla bu sayıdan sonra her yüz koyun için bir koyun verilir.
Sayı ikinci yüze
ulaşıncaya kadar da fazlasından zekat alınmaz. Tamamlanınca da bir koyun daha
zekat olarak verilir. Koyunlar sayılır. Bölünmez ve malın sahibi de muhayyer
bırakılmaz. Koyunlar mevcut iseler zekat görevlisi alması gereken yaştaki
koyunların iyilerinden seçerek alır.
ZEKAT OLARAK ALINACAK
KOYUNLARIN / KEÇİLERİN YAŞI
Rebi', Şafii'den şöyle
aktardı: Bize Süfyan b. Uyeyne anlattı ki: Bişr b. Asım, babasından şöyle
rivayet etti: Halife Ömer (r.a), babası Süfyan b. Abdullah'ı Taifve çevresine
zekat memuru olarak görevlendirdi. O da zekat toplamak üzere yola çıktı ve yeni
doğmuş kuzuları da nisap miktarı içinde saydı, ama zekat olarak almadı. Bunun
üzerine şöyle dediler: "Madem kuzuları zekatı verilecek mallar içinde
sayıyorsun, o zaman zekat olarak bizden onu almalısın." O ise Ömer'le
buluşuncaya kadar kuzuları zekat olarak almaktan imtina etti. Ömer'le
karşılaşınca şöyle dedi: "Bil ki bunlar kendilerine zulmettiğimizi
düşünüyorlar. Çünkü kuzuları zekat! alınacak mallar içinde saydığımız halde
onları zekat olarak almıyoruz." Bunun üzerine Ömer (r.a) şöyle dedi:
Zekatı alınacak mallar içinde süt kuzularını, hatta çobanın kucağında taşıdığı
yeni doğmuş olanını da say ve onlara şöyle de "Sizden zekat olarak yavrusuna
süt vereni (ya da süt sağmak için evde besleneni), gebe olanını, sağımlık olanı
(çok süt vereni), besi koyununu, tohumluk (teke, koç) olanı almayacağım."
Ama onlardan oğlak, dişi toklu, ön süt dişleri düşmüş dişi koyun (genelde bir
yaşını doldurduktan sonra) zekat olarak alabilirsin. Böylece malın en küçükleri
olan süt kuzuları ile en iyileri arasında bir denge sağlanmış olur.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Biz de bu görüşteyiz. Bize göre toklu ile ön süt dişleri
düşmüş dişi koyun aynı anlamdadır.
Resulullah (s.a.v)
"el-Cu'rur ve'l-Mia'l-fe'reh" adı verilen kötü hurmalardan zekat
almazdı. Gerçi Resulullah (s.a.v)'in hurmaların ortalamasından zekat aldığı
rivayet edilmiştir. Şöyle denilmiştir: Koyunların zekatı, ortalamasından
alınır. Kurban olması caiz olan koyunun zekat olarak alınması da caizdir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Allah doğrusunu herkesten daha iyi bilir, ama bu görüş,
davar denilebilecek hayvanlar açısından makuldür. Dolayısıyla kurban olması
caiz olana "davar" isminin verilmesi de caiz olur.
KOYUNLARıN NİSAB MİKTARl
ZEKAT MiKTARl
40-120 ARASI 1 yaşında 1
koyun (veya)
2 yaşında 1 keçi
121-200 ARASI 2 koyun
201-300 ARASI 3 koyun
Daha fazlasında ise her
100 koyun için bir koyun zekat ödenir.
Sonraki için tıkla:
FARKLI TÜRDEN
OLUŞAN DAVAR SÜRÜSÜ