ABDEST'TE AZALARINI
YIKAMADA SIRAYI GÖZETMEK (TERTİB)
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Allah (c.c) şöyle buyurdu: "Ey iman edenler! Namaza kalkacağınlZ
zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınlZa mesh edip- her
iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın." (Maide, 6)
Dedi ki: Resulullah
(s.a.v) abdestini, Allah (c.c)'ın emrettiği hal üzere almıştır. O, Allah
(c.c)'ın ayette zikrettiği sıraya uygun bir şekilde abdestini almıştır.
Dedi ki: Öyle
zannediyorum ki -Allah en doğrusunu bilir- abdest alana, abdest alırken iki şey
düşer: Allah'ın abdesti zikrederken başladığı sıraya (uzuvların yıkama
sırasına) göre başlaması, sonra da Resulullah (s.a.v)'in öğrettiklerine riayet
etmesidir. Daha sonra da emredildiği şekil üzere abdesti tamamlamasıdır. Kim
(abdeste başlamadan) önce ellerini, sonra yüzünü yıkamaya başlarsa yahut
ellerini yıkamadan önce başını mesh eder yahut başını mesh etmeden önce
ayaklarını yıkarsa, bana göre bu şekilde abdest alan kişi abdesti iade eder. Ve
her uzvu -ayette zikredildiği şekildesırasına riayet ederek, önce anılanı önce,
sonra anılanı da sonra olacak şekilde yıkaması gerekir. Bu sıralamaya riayet
etmeyen kişinin, eğer namazını bu şekilde kılmışsa abdestini yeniden aldıktan
sonra namazını da iade etmesi gerekir. Bu hususta başı mesh etmekle herhangi
bir uzuv arasında fark yoktur. Ayaklarını yıkadıktan sonra başını mesh
etmediğini hatırlayan kişi, önce başını mesh eder, sonra ayaklarını tekrar
yıkar.
Bu hususta sıralamaya
riayet etmeyen için iade gerekir dememin sebebi, gerek benim ve gerekse benim
dışımda birçok kişininAllah (c.c)'ın şu buyruklarındaki delili gibidir.
"Şüphesiz Safa ile
Merve, Allah'ın (dininin) nişanelerindendir." (Bakara, 2/158)
Resulullah (s.a.v),
Sa'y'a Safa'dan başlamıştır. (Resulullah) dedi ki: "Biz de Allah'zn başladığıyla başlarız.
" Sa'y'a Merve ile başlayan kişinin tavafı, tekrar dönüp Safa'dan
başlamadıkça bozulur. Bu hususta ihtilaf olduğunu da bilmiyorum. Şeytan taşlama
(Cemrelere taş atma) ile ilgili husus da dediğimiz gibidir. Önce taşlaması
gerekeni sonraya, sonra taşlaması gerekeni de önceye alan kişinin iade etmesi
gerekir. Beyti tavaf etmeden önce Safa ve Merve'yi tavaf eden kişinin de iade
etmesi gerekir. Bana göre bu manada abdestte sıralamaya riayet etmek, başka
şeylerden daha gereklidir. Allah en doğrusunu bilendir.
Dedi ki: Allah, elleri
ve ayakları zikrederken iki eli ve iki ayağı beraber zikretmiştir. Müstehab
olan, abdest alan kişinin, soldan önce sağla başlamasıdır. Eğer sağdan önce sol
ile başlarsa kötü yapmış olmasına rağmen abdestini iade etmesi gerekmez.
Müstehab olan, abdest
alırken ara vermeden abdesti bitirmektir. çünkü Resulullah (s.a.v) abdesti bu
şekilde almıştır. Müslümanlar da tavaf yapmayı, şeytan taşlamayı ve benzeri
amelleri yerine getirirken bu ibadetleri peş peşe yapmıştır. Amelleri peş peşe
yapmanın ölçüsü, insanlar tarafından bilinen bir şeyolmakla beraber mazeret
yoksa iki amelin arasına bir başka amelin girmemesidir. Kişinin abdest aldığı
yerde sel olmasından endişe etmesi yahut bulunduğu yerin yıkılmasından endişe
etmesi yahut yangın ve benzeri şeylerin olması özür sayılmaktadır. Kişi bu
durumda yerini değiştirerek güvenli sayılan bir yerde abdestini tamamlar. Yahut
abdest suyu azalır ve su almak için yerini terk eder, suyu aldıktan sonra da
abdestini her iki durumda da tamamlar. Bu mazeretli durumla karşılaşmadan önce
yıkamış olduğu abdest azaları kurumuş olmazsa bir be is yoktur. Bu durumu namaz
esnasında namaz kılan kişinin burnunun kanaması ve benzeri hallere
benzetebiliriz. Namazda bu durumla karşılaşan kişi, namazdan ayrıldıktan sonra
kaldığı yerden devam eder. Kişi bazen tavaf ettiği yerde namaza durulacağından
dolayı tavafını keser ve namazını kıldıktan sonra tavafına kaldığı yerden devam
eder. Yahut burnu kanadığından dolayı yahut abdesti bozulduğundan dolayı da
namazdan çıkar, abdest alır, sonra da kaldığı yerden namazına devam eder.
[Dünya kelamı konuşmamak kaydıyla.]
Rebi' şöyle dedi: İmam
Şafii daha sonra bu görüşünden dönerek şöyle dedi: Burun kanamasından dolayı
namazdan çıkan kişinin, geri geldiğinde namaza baştan başlaması gerekir.
İmam Şafii sonradan şöyle
dedi: Burun kanaması veya bir başka sebepten dolayı tamamlanmamış bir namazdan
çıkan kişinin geri geldiğinde, namaza baştan başlaması gerekir.
Rebi' şöyle dedi: İmam
Şafii, bu meseledeki görüşünden dönerek şöyle dedi: Burun kanamasından veya
başka bir sebepten dolayı namazdan çıkan kişi, eğer kasıtlı bir şekilde namazı
tamamlamadan geri kalırsa namazı iade etmesi gerekir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Abdest alan kişi, bir kısım azalarını yıkadıktan sonra
temizlik yahut genişlik ve benzeri sebeplerden dolayı bulunduğu yeri
değiştirmesi halinde yeni bir yere geldiğinde kaldığı yerden abdestine devam
eder. Yer değiştirmesinin, yerden kaynaklanan bir zarurete binaen değil de
kendi isteği doğrultusunda olması ve abdesti -bu durumdan dolayı- kendine ait
abdest dışı bir şey için uzun süreliğine keserse, -daha önce yıkadığı azalar
kuruyup kurumaması arasında bir fark olmaksızın- yeniden abdest alması daha
uygundur. Fakat yıkanan azaların arasının uzun olması, eğer abdesti bozan hall
er hasıl olmadıysa abdesti yeniden alma sebebi değildir. çünkü bazı abdest
azalarını bazılarından önce yıkama meselesinde olduğu gibi, azaları kesintisiz
yıkama meselesinde durum böyle değildir.
Esas olarak bu konudaki
görüşümüz şudur: Arasında kesiklik olsa da aslolan, yıkamanın gerçekleşmiş
olmasıdır. çünkü Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Gusül edinceye kadar ... " (Nisa, 4/43) Yıkama esnasında
kesiklik meydana gelmiş olsa da yıkama tamamlanmıştır. Abdestte saydığımız
gerekçeler olmadan ara verme halinde abdesttin geçerli olacağını sanmam.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bize Malik, Nafi'den; o da İbn Ömer'den şöyle nakletti:
Çarşıdayken abdest için yüzünü, ellerini yıkadı ve başını mesh ettikten sonra
bir cenaze namazı kılmak (veya kıldırmak) için davet edildi. Mescide cenaze
namazı kılmaya girdiğinde önce mesti üzerine mesh ettikten sonra cenaze
namazını kıldı. Tahric: Taberi,
Taharet 1/36- 37; imam Malik, Ta ha ret, Mest üzerine mesh babı
Dedi ki: Bu işlem,
abdest uzuvlarının peş peşe yıkanmadığını gösterir.
Belki de mescide
yetiştiğinde daha önce yıkadığı uzuvlar kurumuştur. Kişinin, çarşıdan mescide
yetişme süresinden daha az bir süre içinde, uzuvları üzerindeki su kuruyabilir.
Abdest yerini terk edip mescide yarma süresi içinde abdesti keserek başka
işlerle meşgulolma ihtimali yüksektir.
Dedi ki: Birçok ilim
ehlinin mezhebinde/görüşüne göre: Eğer kişi, birinci şeytanı taşladıktan Sonra,
önce sonuncu şeytanı, en sonda da orta şeytanı taşlarsa, dönüp her birini kendi
yerinde taşlamasını sağlamak için onun, önce ortanca şeytanı, Sonra da sonuncu
şeytanı taşlaması gerekir. Sıralama bozulmadığından birinci şeytanı tekrar
taşlaması gerekmez. Bu sözler, abdest alırken ara vermeye rağmen abdestin
geçerli olmasına delil sayılmaktadır. Birinci şeytanı taşladıktan sonra
ortancayı atlayarak sonuncu şeytanı taşlayan kişi, her ne kadar ortanca şeytanı
taşlama işlemini kesmiş olsa da bu, taşlamayı geçersiz kılmamıştır.
Sonraki için tıkla: