ŞAFİİ el-UMM

TAHARE

 

ABDESTTE KULLANILACAK SU MİKTARl

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bize Malik, İshak b. Abdullah b. Ebi Talha'dan, Enes b. Malik'in şöyle dediğini nakletti: "İkindi namazı vakti girmişti. İnsanlar abdest almak için abdest suyu aradılar, ama bulamadılar. Resulullah (s.a.v)'e abdest alması için su kovası getirildi. Mübarek ellerini o kovanın içine daldırdı ve insanlara ondan abdest almalarını emretti. Suyun mübarek parmakları arasından fışkırdığını ve abdest alacakların son kişisi abdest alıncaya kadar bu durumun devam ettiğini gördüm. " Tahric: Buhari, vudu 1/76 no: 169; Müslim, Fadail 4/1783 no: 4/2279; Tirmizi, Menakıb 51596

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) buna benzer bir şekilde şöyle dedi: Nebi (s.a.v) kendisi ve zevcelerinin bazılarıyla aynı kovadan yıkanırdı.

Bu, insanlar beraber abdest aldıklarında, abdest alan kişinin suyu kullanırken taharetin inceliği üzerinde durma vaktinin olmadığına delildir. Bundan ziyade, Allah'ın yıkanmasını ve mesh edilmesini emrettiği şeyleri yerine getirmek olmalıdır.

Aynı şekilde iki kişi beraber yıkanırsa, eğer kişi, Allah'ın emrettiği yıkamayı veya me sh etmeyi yerine getirmişse sorumluluğunu yerine getirmiş olur. Suyun az yahut çok olması arasında fark yoktur. Kişi az olan suyu dikkatli kullanırsa kifi gelir. Bazen de kişi, çok olan suyu sorumsuzca kullandığından yetmeyebilir. Kullanılacak en az olan suyun miktarı, yıkanması emredilen yerleri yıkamaya yetecek kadar olan sudur. Kişi suyu, yüzü, elleri ve ayakları üzerinden geçirse (her yeri yıkasa) yeterli gelir. Yahut su, kişinin katkısı olmadan abdest azaları üzerinden geçerse de yeterli gelir (yüzmek gibi). Ama abdest alan kişinin, suyla abdest azalarını kendisinin ovuşturmasıyla abdest alması daha temiz ve müstehab olan da budur.

 

Abdest azaları üzerinde renkli (kırmızı koku yahut kırmızı çamur vb.) şeyler varsa bulundukları yerin üzerine su dökmeşi yeterli gelir. Suyu üzerlerine dökmesine rağmen gitmemeleri halinde onları tekrar yıkama mecburiyeti yoktur. Bununla yapılması gereken asgari işlemi yapmıştır. Müstehab olan; abdest azalarına bulaşan renkli maddelerin tamamı zail oluncaya kadar yıkamaktır. Abdest azaları üzerlerinde suyun deriyle temasını engelleyen bir şey varsa uzvun üzerinde bulunan bu maddeyi izale etmeden o uzuv yıkanmış sayılmaz ve abdest alınmış da olmaz. Yahut suyun deriyle temasına engelolmayacak kadar izale edilmesi halinde yeterli gelir. çamur ve benzeri şeyler de bu hükme tabidir.

 

Başı mesh etmek: Suyu istediği eliyle alır ve başına yahut başının üzerinde bulunan saçına ulaştırırsa mesh etmiş olur. Eğer suyun, başının üzerindeki saça ulaşmasını engelleyecek bir şey varsa bu mesh geçerli olmaz. Saçı olmayanın da başında, meshin başına ulaşmasına engel teşkil edecek bir şey varsa geçerli olmaz. Meshte, doğrudan/direkt başın üzerindeki saçla yahut başın derisiyle temas edilmelidir.

 

Kişi ne cas etten beri iken akarsuyun içine dalarsa yahut tüm abdest azaları ıslanacak şekilde ıslanırsa, taharete niyetlenmesi halinde abdesti geçerli olur. Aynı şekilde kişi, bir su oluğu altında oturursa yahut yağmur suyu oluğu yahut yağmur, abdest azalarını hiç kuru bir yer bırakmayacak şekilde ıslatırsa, o da taharete/abdeste niyet ederse abdesti geçerli sayılır.

 

Sonraki için tıkla:

 

ABDESTTE NİYETİN HÜKMÜ