BAŞI MESH ETMEK
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Allah (c.c) şöyle buyurdu: "Başlarınızı meshedin ... " (Maide, 6) "Kişi, başınınbir
kısmını mesh etti." denmesi, onun başını me sh ettiği anlamındadır, ay
etten anlaşılan da budur. Ayetin bu manayı kastettiği ve ayetin en açık
manasının bu olduğu anlaşılmaktadır. Sünnet de kişiye, başının tamamını mesh
etmesi gerekmediğine delil teşkil etmiştir. Sünnet buna delil teşkil ettiğine
göre o zaman ayetin manası şudur: Kim başının bir kısmını mesh ederse kafi gelir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Kişinin başının herhangi bir yerini mesh etmesi kafidir. Kişinin başının üzerinde saçı olmaması durumu
değiştirmez. Başında saçı varsa saçına, bir yahut birden fazla parmağıyla yahut
avuç içiyle mesh etmesi kafi gelir. Bir başkasına mesh
ettirmesi de caizdir. Başının kenarlarını yahut bir kenarını mesh etmesi
yeterli gelecektir. çünkü başından bir bölüm me sh
etmiş olacaktır.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bize Yahya b. Hassan, Hammad b. Zeyd ve İbn Uleyye'den;
onlar Eyyub'den; o, Muhammed b. Sirin'den; o da Amr b. Vehb Sakafi'den, o
Muğire b. Şube yoluyla, Resulullah (s.a.v)'in abdest aldığını ve perçemine mesh
ettiğini, sarığı üzerine de mesh ettiğini ve mest üzerine me sh ettiğini
nakletmiştir. Tahric: Marife,
Taharet 1/160-161; Müslim, Taharet 1/230; Musannef
İbni Ebi Şeybe, Taharet 1/24
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bize Müslim, İbn Cüreyc'den, o da Ata'dan, Resulullah
(s.a.v)'in abdest aldığında sarığını -başı üzerinden toplayarak- başının ön
kısmını veya (ravi şüphe ediyor) perçemini suyla mesh ettiğini nakletmiştir. Tahric: Marife, 1/160; ibn Ebi Şeybe, Ta ha ret; 1/23
Abdurrezzak: 1/189
İmamŞafii (Allah rahmet
etsin) şöylededi: Bizeİbrahim b. Muhammed, Ali b. Yahya'dan; o, İbn Sirin'den;
o da Muğire b. Şube yoluyla, Resulullah (s.a.v)'in abdest aldığında başının ön
kısmını (ravi şüphe ediyor) veya perçemini suyla me sh ettiğini nakletmiştir. Tahric: Marife, 1/160; Ebu Davud, 1/102-103;
Sünen-i ibn Mace, 1/186-187; Hakim, Müstedrek, 1/169
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Allah (c.c) abdestte başı meshetmeye izin vermiş ve Resulullah
(s.a.v) de sarıklı olduğundan başını meshetmek için sarığını toplamıştır.
Resulullah (s.a.v)'in bu fiili, başka bir şeyi değil başı mesh etmek
gerektiğine delil teşkil eder. Kişinin, başıyla beraber sarığının üzerini de
mesh etmesini hoş karşılarım. Sarık üzerini mesh etmeyi terk ederse de zararı
yoktur. Eğer başını mesh etmeyi terk ederek sadece sarığı üzerine mesh ederse
caiz olmaz. Aynı şekilde kişi, eğer ellerini yıkayacağı yerde eldiyeninin,
yüzünün yerine de peçe ve benzeri şeylerin üzerine mesh edecek olursa bu caiz
olmaz.
Eğer kişinin saçı
toplanmış ve başından aşağı sarkıksa, sarkık olan saçlarını mesh etmesi yeterli
gelmez. Kişi, ya başı üzerine mesh edecek ya da başı üzerindeki saçın üzerine
mesh edecek, baştan aşağı sarkık kısma mesh etmesi kifi gelmez. Sarkık olan
saçını başının ortasında toplayıp bağlasa ve başının üzerindeki saçı değil de
toplanan kısmı mesh etse kafi gelmez.
Başı üzerindeki saçı
başının üzerinden kaldırdıktan sonra başın üzerinden kaldırılan saçın üzerine
mesh etmesi de yeterli gelmez. çünkü bu, söz konusu
saçın kökleri üzerinde olmadığından dolayıdır. Bu durum sarık üzerine mesh
etmeye benzer. Saç üzerine mesh; ancak kökleri ve başı üzerinde olduğunda olur.
Eğer saçın kökleri mevcutsa ve saçlar baş üzerindeyse başın üzerine mesh
etmekle hasıl olacak taharet, saçın üzerine mesh
etmekle beraber hasıl olur.
Tercih edilen mesh
şekli; kişinin ellerini suyla ıslattıktan sonra ıslak ellerle başına
sürmesidir. Silme/mesh işlemini yaparken, başının ön tarafından başlayıp arkaya
doğru devam etmelidir. Islak ellerini başının önünden başladıktan sonra
ellerini arkaya yetiştirir ve sonra tekrar öne doğru ellerini getirir. Bununla
başını mesh etmeye başladığı noktaya tekrar dönmüş olur. Nebi (s.a.v)'in,
başını mesh ederken bu şekilde yaptığı rivayet edilmiştir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bize Malik, Amr b. Yahya el-Mazini'den, o da babasından,
şöyle dediğini nakletti: Abdullah b. Zeyd el-Ansari'ye şöyle dedim: Resulullah
(s.a.v)'in nasıl abdest aldığını bana gösterebilir misin?
Abdullah b. Zeyd,
"olur" dedi. Abdest suyunu istedi ve ellerini sıvadı. Ellerini ikişer
defa yıkadı. Mazmaza ve istinşakı üçer defa yaptı. Sonra yüzünü üç kere yıkadı.
Daha Sonra ellerini dirseklere kadar ikişer defa yıkadı. Sonra elleriyle başını
mesh etti. Meshe, elleriyle başının ön kısmından arkaya doğru başladı, Sonra da
başladığı yere yetişince kadar mesh etti ve bıraktı. Sonra da ayaklarını
yıkadı. Tahric: Buhari, vudu 1/81
no: 185; Taberi, Taharet 1 LL 8; Müslim, Taharet 1/211 no: 18/235
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Abdest alan kişinin, başını bir defa me sh etmesi kafi olmakla beraber üç kere mesh etmesini müstehab görürüm.
Başını me sh ettiği
suyun dışında başka bir suyla kulaklarının iç ve dışını da mesh etmesini
müstehab görürüm. Islak parmağını kulağın açık, girmesi mümkün olan yerine
kadar geçirir. Abdest içinde kulaklar sayılmamıştır. çünkü
yüzün bir bölümü olsaydı onunla beraber yıkanırdI. Yahut baştan bir bölüm
olsaydı onunla mesh edilirdi. Yahut tek başlarına abdestin farzlarından bir
farz olsalardı, zikredilirlerdi. Bu saydıklarımızın hiçbirinde olmadıklarından
abdestin farzları içinde zikredilmemişlerdir. Eğer baştan bir kısım olsalardı
başla beraber me sh edilirlerdi. Baştan arta kalan suyla mesh edilmeleri
durumunda kafi gelirdi. Halbuki
öyle bir durum yoktur.
Sonraki için tıkla: