İBNÜ’L-ESİR

5. CİLT

HİCRİ 146.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

HİCRETİN YÜZ KIRK ALTINCI YILI OLAYLARI (M. 763-764)

 

MANSUR'UN BAĞDAT'A GİTMESİ ve BAĞDAT'IN İNŞA ŞEKLİ

 

Bu yılın safer ayında Mansur İbn Hübeyre'nin şehrinden Bağdat'a göçtü ve kendi şehrini inşa etti. 145 yılı olaylarında Mansur'un Bağdat şehrini hangi sebeplerle kurduğunu anlatmıştık. Şimdi şehrin inşasını anlatacağız.

 

Mansur Bağdat şehrini kurmağa karar verince adamlarıyla istişare etti.

Bağdat'ın planını çizen Halid b. Bermek de bunlar arasındaydı. Medain şehrinin ve Kisra'nın sarayının yıkılması ve enkazının Bağdat'a taşınması konusunda da fikrini sordu. Halid: "Ben bunu uygun görmüyorum, orası İslam'ın alametlerindendir, orayı gören böyle bir şehrin ve sarayın sahiplerinin dünya imkanlarıyla ve dünyevi sebeplerle yok edilemeyeceğini, bunu ancak dinin yapabileceğini görür. Ayrıca orada Ali b. Ebi Talib'in namaz kıldığı yer vardır." diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine: "Hayır ey Halid, sen bu fikre İranlılara karşı olan sempati ve zaafından dolayı karşı çıkıyorsun." dedi ve ''Beyaz Saray''ın yıkılmasını emretti. Sarayın bir kısmı yıkıldı ve enkazı taşındı, fakat bu yıkım ve taşıma işinin malzeme olarak demir kullanılmasından daha fazla masraflı olduğu görüldü. Mansur Halid b. Bermek'i çağırıp durumu anlatınca Halid: "Ey Müminlerin emiri! Ben daha önce bunu yapmamanız gerektiğini söylemiştim, fakat mademki başladın, artık bu işten vazgeçmemelisin. Vazgeçersen, ''Başkasının yaptığı şeyi yıkmağa bile gücü yetmedi'' derler." dedi. Bu fikre de iltifat etmedi ve yıkımdan vazgeçti.

 

Vasıt şehrinin kapılarını naklettirip Bağdat şehrine koydurdu. Bir kapı Şam'dan getirildi. Halid b. Abdullah el-Kasri'nin yapmış olduğu başka bir kapı da Kufe'den getirildi. Şehrin merkezinde olan Sultan'a bazı mahallelerin halkının bazılarından daha yakın olmasını önlemek için şehri daire şeklinde yaptırdı. Etrafına iki sur inşa ettirdi, içteki sur dıştakinden daha yüksekti. Sarayım merkeze yaptırdı. Büyük cami de sarayının yanına yapıldı. Caminin planını Haccac b. Ertat yaptı. Kıblesi doğru değildir. Namaz kılarken Basra Kapısı'na doğru biraz dönmek gerekir. Cami saraydan sonra yapıldığından ve sarayın yönü kıbleye uygun olmadığından kıblesi böyle hatalı olmuştur.

 

Kullanılan kerpiçler lxI zira' ölçüsündeydi. Yıkıldığında bir kısmı tartıldı, bir kerpiç yüz on altı rıd ağırlığındaydı. Mansur'un kumandanları ve katiplerinden çoğunun köşklerinin kapıları caminin meydanına açılıyordu. Amcası İsa zayıflığım mazeret göstererek meydan kapısından köşküne kadar binekle gitmek için izin istedi, Mansur izin vermedi. Evlerin kapılarının caminin meydanından kemerlerin duvarlarına çevrilmesini emretti. Şehirde çarşılar vardı. Bizans Meliki'nin elçisi gelmişti, Rebi'e O'na şehri gezdirmesini emretti. Elçiye: "Şehri nasıl buldun?" diye sordu. "Elçi: "Binalar güzel, fakat düşmanların şehirle beraber, onlar da avam tabakasıdır." diye karşılık verdi. Elçi dönünce onların Kerh bölgesine nakledilmelerini emretti.

 

Başka bir rivayete göre, onları şehir dışına çıkarmasının sebebi yabancıların gece gelip orada gecelemeleri ve bazen bunların arasında casusların bulunmasıydı.

Rivayete göre, Mansur İbrahim b. Abdullah'la birlikte isyan edenleri takip ediyordu. Bağdat muhtesibi Ebu Zekeriyya Yahya b. Abdullah'ın İbrahim'e sempatisi vardı. Ayak takımından bir grubu topladı ve Mansur'a karşı nümayiş yaptılar. Onları yatıştırdı, Ebu Zekeriya'yı da yakalatıp öldürttü. çarşıyı dağıttı, bakkallar konusu hatırlatılınca her mahallede sadece "bakliyat ve sirke satan bir bakkal bulunmasını emretti.

 

Yolların genişliğini kırk zira' yaptırdı.

 

Şehrin, mescidin, sarayın, çarşımn, surların, hendeklerin ve şehrin kapılarının yapımı için 4.000.833 dirhem harcandı.

 

İnşaatçılardan bir usta bir gümüş kırat gündelikle, bir amele ise iki habbe gündelikle çalışıyordu. İnşaat bitince bütün kumandanları hesaba çekti ve artan paraları aldı. Halid b. Salt'da on beş dirhem kalmıştı, hesap edip onu da aldı.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

ENDÜLÜS'TE ALA'NIN İSYAN ETMESİ