İBNÜ’L-ESİR

5. CİLT

HİCRİ 230.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

ENDÜLÜS'TE KAFİRLERİN İSLAM ÜLKELERİNE SALDIRMALARI

 

Bu yıl içinde Mecusiler Endülüs'ün en batı kesiminden denizde hareket ederek İslam diyarına doğru gelmeğe başladılar. 229 Zilhicce (844 Ağustos) ayında Eşblina (Lizbon)'ya kadar gelip burada on üç gün kalmışlar ve Müslümanlar ile aralarında bir dizi savaş meydana gelmişti. Sonra Eşblina (Lizbon)'dan Kadis'e kadar ilerleyip oradan da Şedline (Sidona)'ya varmışlardı. Şedlina'da da Müslümanlar ile bu kafirler arasında büyük çarpışmalar meydana gelmişti.

 

Bu gelen düşman kuvvetleri 8 Muharrem 230 (25 Eylül 844) tarihinde İşbiliyye (Sevilla)'ye gelip burada konaklamış ve şehirden on iki fersah uzaklıkta karargah kurmuşlardı. Üzerlerine yürüyen Müslümanlar onlarla çarpışmış, fakat 12 Muharrem (29 Eylül) günü mağllip olarak birçok şehit vermişlerdi. Ayrıca kafirlerden de birçok kimse öldürülmüştü. Oradan İşbiliyye'nin iki mil yakımna kadar sokulan düşmana karşı Müslümanlar tekrar hücum etmiş, yapılan çarpışmalarda yine 14 Muharrem'de yenilgiye uğramışlardı. Meydana gelen bu savaşlarda düşman hiç kimseyi affetmeyip hayvanlara varıncaya kadar çok kimseyi kılıçtan geçirmişti. Nihayet İşbiliyye'nin yakımna kadar sokulan düşman orada bir gece kaldıktan sonra çekilip gemilerine geri dönmüşlerdi.

 

Bunun üzerine ülkenin hakimi Abdurrahman'ın askerleri tekrar toparlanıp başındaki bir grup kumandanla birlikte geri dönen düşmanı kovalamağa başlamış, aralarında meydana gelen çarpışmalarda yetmiş kadar müşrik öldürülüp düşman hezimete uğratılmış, gemilerine girinceye kadar da Müslümanlar tarafından kovalanmışlardı. Müslümanlar geri dönünce Abdurrahman durumu öğrenmiş ve onlara yardımcı kuvvetler göndermişti. Tekrar bu Mecusilerle (İskandinav korsanlarla) şiddetli çarpışmalara girişmiş ve nihayet düşman çekilip gitmişti. Ancak Müslümanlar onları 2 Rabiyülevvel (17 Kasım) günü tekrar kovalamışlar, bu arada düşmana bir hayli yardımcı kuvvet ulaşınca aradaki çarpışmalar da şiddetlenmişti. Bu savaş esnasında Müslümanlar neredeyse hezimete uğrayacaklardı. Ne var ki savaşta iyice ayak direyen Müslümanların bir kısmı atlarından inip düşman üzerine hücum etmiş ve Mecusileri hezimete uğratmışlardı. Bu son çarpışmalarda ise beş yüz kadar kafir öldürülmüş, düşmandan dört gemi bütün içindekilerle birlikte ganimet olarak ele geçirilmiş, içindeki her şeyalındıktan sonra da gemiler yakılmıştı. Günlerce bu şekilde bekleyen Müslümanlar bir türlü düşmana ulaşamamıştı, çünkü düşman, gemilerine çekilip denizin ortasında kalmıştı.

 

Düşman Leble'ye varıp bazı esirler ele geçirmiş, oradan Kuris yakımnda bir adaya gelerek konaklamıştı. Ellerindeki ganimetleri paylaşmakla meşgul bulundukları sırada Müslümanlar nehirden üzerlerine saldırmışlar ve aralarında meydana gelen çarpışmalarda iki kişiyi öldürmüşlerdi. Düşman daha sonra oradan kalkıp Şaduna'ya varmış, burada da ganimet ve esirler ele geçirerek iki gün ikamet etmişlerdi.

Bu arada Endülüs Emiri Abdurrahman'ın bir kaç parça gemisi İşbiliyye (Sevilla)'ye varmış, ancak düşman bunu haber alınca derhal Leble'ye varıp yağmaya girişmiş, birçok kimseyi esir aldıktan sonra da oradan Ekşuniye'ye geçmişti. Buradan hareketle Bace Şehri'ne giden düşman nihayet EşbUna (Lizbon)'ya varmış, oradan da yollarına devam etmişti. Ondan sonra ise nereye gittikleri öğrenilememiş ve nihay'et Müslümanlar da huzura kavuşmuşlardı.

 

Bazı Arap tarihçileri düşmanın 246 yılında (860-861) İşbiliye'ye sefer yaptıklarını da kaydederler, ancak bu sefer ile 246'da yapılan seferin ayrı ayrı iki sefer mi olduğu yoksa aynı sefer olup da tarihlerinde ihtilaf mı edildiği pek kestirilememektedir. Zaten tarihçiler de bu konuda ihtilafa düşmüşlerdir. Bu seferin zikrettiğimiz sefer mi, yoksa daha sonraki bir sefer mi olduğunu bilemiyorum. Ben her iki olayı birbirine son derece benzerlikler göstermesi sebebiyle burada zikretmeyi daha uygun gördüm.

 

 

 

ÇEŞİTLİ OLAYLAR

 

Bu yıl içinde ''Katibu'l-Vakidi'' adıyla bilinen ve ''Tabakatu'l-Kübra'' sahibi olan Ebü Abdullah Muhammed b. Sa'd b. Meni' vefat etmiş, ayrıca Me'mun'un katiplerinden Muhammed b. Yezdad b. Süveyd el-Mervezi ile Ali b. Ca'd Ebü Hasan el-Cevheri bu yılda vefat etmişlerdir. Doksan altı yaşında iken vefat etmiş olan Ali b. Ca'd'ın Buhari'nin şeyhlerinden ve Şii olduğu da kaydedilir.

 

Yine bu yılda Abdullah b. Tahir'in vefatından dokuz gün sonra Eşnas etTürki vefat etmişti.

 

Bu yılda hac mevsimindeki asayişten sorumlu İshak b. İbrahim b. Mus'ab hac görevini yapmış, Muhammed b. Davud da Hac Emirliği'ni yerine getirmişti.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

HİCRETİN İKİ YÜZ OTUZ BİRİNCİ YILI OLAYLARI (M. 845-846)

 

BOĞA'NIN BEDEVİLERE KARŞI YÜRÜTTÜĞÜ FAALİYETLER