|
İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
ABDULLAH
b. SEYYİD'İN MUSUL VALİLİĞİ'NE TAYİNİ ve ÖLDÜRÜLMESİ
Bu
yıl Kürtlerin ileri gelenlerinden Ca'fer b. Fehrecüs Musul havalisinde başkaldırınca
fesat çıkarmak isteyen Kürtlerden ve başkalarından pek çok kimse peşine
takıldı. Bunun üzerine el-Mu'tasım, Abdullah b. Seyyid b. Enes el-Ezdi'yi Musul
Valiliği'ne tayin ederek Ca'fer ile savaşmasını emretti. Abdullah Musul'a
hareket ettiği zaman Ca'fer Maruays'te bulunuyordu ve burasını istila etmişti.
Abdullah b. Seyyid üzerine yürüyüp savaşa tutuştu ve O'nu Maniays'ten çıkarıp
sürdü.
Bunun
üzerine Dasin Dağı'na giden Ca'fer dar bir yoldan geçilen ve takip edilmesi hiç
düşünülmeyen yüksek bir yerde kendisini korunma altına aldı; fakat Abdullah
O'nun bulunduğu yere gitmek üzere harekete geçti, buralarda bulunan dar
boğazları aşıp O'na ulaştı ve savaşa tutuştu. Ca'fer ve beraberinde bulunan
Kürtler bu yerlerin durumunu iyi bildiklerinden ve buralarda piyade usulü
savaşmayı iyi becerdiklerinden Abdullah'a karşı galip geldiler ve hezimete
uğrattılar. Bu arada Abdullah'ın taraftarlarından pek çoğunu da öldürdüler.
Bu
sırada aralarından Rebah adında birisi ortaya çıkarak Kürtlerin üzerine saldırdı
ve saflarını yarıp aralarına daldı. Rebah bir kısım Kürtleri öldürdü, ayrıca
peşlerinden gidip onları meşgul ederek kendi taraftarlarını kurtarmağa çalıştı
ve taraftarlarından fırsat bulanlar kurtulmayı başardılar. Daha sonra Kürtler
Rebah üzerine kalabalık bir grupla geldiler. Rebah kendisini dağın tepesinden
atının üzerine attı, atı alt kısımdaki nehre düştüyse de kendisi kurtuldu.
Ca'fer'in
esir aldığı kimseler arasında İsmail adında birisi ile Abdullah b. Seyyid'in
amcası İshak b. Enes de bulunuyorlardı. İshak ise Ca'fer'İn sihri yakım idi.
Ca'fer'in kendilerini huzuruna çağırdığı bir sırada İsmail, Ca'fer'İn kendisini
öldürüp aralarındaki sihri yakınlıktan dolayı İshak'ı öldürmeyeceğini sanarak
O'na: "Ey İshak! Çocuklarımı sana emanet ediyorum." dedi. Bunun
üzerine İshak da O'na: "Sen kendinin öldürüleceğini, benimse senden sonra
hayatta kalacağımı mı sanıyorsun?" diye karşılık verdi, sonra Ca'fer'e
dönüp:
"İsmail'in
gönlünün hoş ve mutmain olması için önce beni öldürmeni istiyorum."
diyerek ricada bulundu. Bunun üzerine Ca'fer önce İshak'ı öldürdü, sonra da
İsmail'i.
Bu
durumu öğrenen el-Mu'tasım İtili'a emir vererek Ca'fer'in üzerine yürüyüp
savaşmasını istedi. Bunun üzerine hazırlığım yapan İtili 225 (839840) yılında
Musul'a hareket etti ve Dasin Dağı'na yöneldi. Yolunu Suku'l-ehad'e uğratan
İtah, Ca'fer'le karşılaştı ve şiddetli bir savaşa tutuştu. Neticede Ca'fer
öldürüldü ve adamları dağıldı, böylece de halk O'nun şerrinden ve cefasından
kurtulmuş oldu.
Bir
rivayete göre Ca'fer yanında bulundurduğu zehri içerek kendisini öldürmüştür.
Bundan sonra İtili Kürtleri sindirme hareketine girişerek onların pek çoğunu
öldürdü ve mallarını mubah saydı. Ayrıca onlardan almış olduğu malları,
kadınları ve esirleri Tekrit'te topladı.
Yine
bir rivayete göre İtili'ın Ca'fer'i sindirme hareketine girişmesi 226 (840-841)
yılında meydana gelmiştir. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
MÜSLÜMANLARIN
ENDÜLÜS'TE YAPTIKLARI BİR SAVAŞ