İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
HİCRETİN
İKİ YÜZ ON ÜÇÜNCÜ YILI OLAYLARI (M. 828-829)
Bu
yıl Me'mun, oğlu Abbas'ı el-Cezire, Suğur ve Avasım, kardeşi Ebu İshak el-Mu'tasım'ı
Şam (Suriye) ve Mısır Valilikleri'ne tayin etti, ayrıca Abbas, Ebu İshak ve
Abdullah b. Tahir'e beş yüz bin dirhem verilmesini emretti. Rivayet edildiğine
göre, bir gün içerisinde bu kadar para dağıtıldığı görülmemiştir.
Bu
yıl Kays ve Yemenlilerden Abdüsselam ile İbn Celis Mısır'da Me'mun'a karşı
isyan ettiler ve burada ortaya çıktılar. Daha sonra Rebiyülevvel 214 (Mayıs
829) yılında el-Mu'tasım'ın valisi olan İbn Umeyre b. el-Velid'in üzerine hücum
ederek öldürdüler. Bunun üzerine el-Mu'tasım, Mısır'a hareket etti ve onlarla
savaştı. Neticede onları öldürüp Mısır'ı yeniden fethetti ve böylece Mısır'ın
işlerini rayına oturtan el-Mu'tasım buraya amiller tayin etti.
Bu
yıl Talha b. Tahir Horasan'da öldü. Yine bu yıl Me'mun, Gassan b. Abbad'ı Sind
Valiliği'ne tayin etti. Bu tayinin sebebi, Bişr b. Davud'un Me'mun'a karşı
muhalefet etmesi ve topladığı haraç vergilerini göndermemesiydi. Me'mun, Gassan
b. Abbad'ın tayinine karar verdiği zaman kendine yakın olan taraftarlarından
bilgi istedi ve: "Gassan'ı büyük ve mühim bir işle görevlendirmek
istiyorum." dedi. Bunun üzerine arkadaşları Gassan'ı uzın: uzun
methettiler. Bu arada Me'mun suskun duran Ahmed b. Yusuf'a döndü ve:
"Gassan
hakkında ne dersin?" diye sordu. Ahmed Gassan ile ilgili olarak şunları
söyledi: "Ey Müminlerin Emiri! Gassan öyle bir adamdır ki, iyi yönleri
kötü taraflarından daha çoktur. Gönderildiği her tabakadaki insanlardan mutlaka
hakkını koparır alır. Eğer O'nu iyice korkutursan özür dilemek mecburiyetinde
kalacağı hiç bir işi yapmaz." Gassan hakkında daha bir hayli övücü sözler
söyledikten sonra Me'mun O'na: "Gassan hakkındaki düşüncen kötü olmasına
rağmen bir hayli övdün." dedi. Bunun üzerine Ahmed, Me'mun'a: "Ben
şairin söylediği gibiyim." dedi ve: ''Sana dostluk ve vaatlerimde doğruluk
göstermem, teşekkür olarak yaptığın iyiliklere yeter.''
mealindeki
şiiri okudu. Me'mun, Ahmed b. Ysuf'un bu sözlerine ve sahip olduğu kültüre
hayran kaldı.
Bu
yıl hac işlerini Abdullah b. Ubeydullah b. Abbas b. Muhammed b.
Ali
idare etti.
Bu
yıl içinde Endülüs'te Maride halkı valilerini öldürdü ve bu hadise, aralarında
kargaşanın alevlenmesini körükledi. Bu yüzden Abdurrahman üzerlerine bir ordu
gönderdi, bu ordu onları muhasara altına aldı, ayrıca ağaçlarını ve ekinlerini
bozdu. Neticede, tekrar Abdurrahman'ın itaatine girdiler. Bu arada aralarından
rehineler alındı. Bu ordu Maride şehrinin surunu tahrip ettikten sonra geri
döndü.
Bundan
sonra Abdurrahman tahrip edilen bu surun Maride halkı tarafından tekrar tamir edilmesini
önlemek için adamları gönderdi ve yıkılan surun taşlarını nehre taşımalarını
istedi. Bu durumu gören Maride halkı tekrar isyan ederek valilerini esir
ettiler ve yıkılan suru yenileyerek sağlam hale getirdiler.
214
(829) yılında Abdurrahman, daha önce Maride halkından almış olduğu rehineler
ile birlikte ordusuyla Maride üzerine yürüdü. Abdurrahman'ın ordusuyla
üzerlerine geldiğini gören Marideliler bir elçi gönderdiler ve vali ile diğer
esirleri vererek daha önce vermiş oldukları kendi rehinelerini kurtardılar.
Abdurrahman onları bir müddet muhasara altında tuttuktan sonra memleketlerini
tahrip ederek oradan ayrıldı.
Bundan
sonra Abdurrahman 217 (832) yılında Maride üzerine bir ordu daha gönderdi. Bu
ordu Maride'yi muhasara altına aldı ve halkım fena halde sıkıştırdı. Neticede
bu ordu da uzun süren bir muhasaradan sonra Maride'den ayrıldı.
218
(833) yılında Abdurrahman Maride üzerine tekrar bir ordu daha gönderdi. Bu
ordunun Maride'yi fethetmesi üzerine bozgunculuk ve karışıklık çıkaranlar burayı
terk etmek mecburiyetinde kaldılar. Bu arada Abdurrahman Maride halkının sayılı
kimselerinden olan Mahmud b. Abdülcebbar'ı büyük bir askeri birlikle muhasara
altına aldı ve askerlerinin sadakatle çarpışmaları neticesinde Mahmud hezimete
uğratıldı. Bu sırada Mahmud'un taraftarlarından birçok kimse öldürüldü.
Mahmud'un askerlerinin peşine takılan süvariler dağlara kadar onları takip
ettiler ve öldürmek, esir etmek ve dağıtmak suretiyle yok ettiler.
Bundan
sonra Mahmud b. Abdülcebbar, kendisiyle birlikte kurtulan taraftarlarıyla
Muntesalut'a gitti. Abdurrahman 220 (835) yılında O'nun üzerine yine bir ordu
gönderdi. Bunun üzerine Mahmud ve taraftarları Rebiyülevvel 220 (Mart 835)'de
Muntesalut'tan kaçarak Hulkub'a geldiler. Abdurrahman bu defa peşinden bir
seriyye gönderdi. Bu seriyye ile çarpışmaya giren Mahmud onları hezimete
uğrattı ve yanlarında bulundurdukları şeyleri ganimet olarak aldı. Bundan sonra
Mahmud ve beraberindeki kimseler Abdurrahman'ın askerlerinin bulunduğu yöne
doğru hareket ettiler. Bu sırada Abdurrahman'ın askerlerinden bir grupla
karşılaştılar ve çatışmaya giriştiler. Sonra iki taraf da çatışmadan vazgeçerek
ayrıldılar. İlerlemeğe devam eden Mahmud ve askerleri Abdurrahman'ın başka bir
seriyyesi ile karşılaştılar. Bu seriyye ile de çatışmaya giren Mahmud ve
askerleri zafer kazanarak seriyyeyi hezimete uğrattılar ve seriyyenin yanında
bulunan şeyleri ganimet olarak aldılar.
Mahmud
bundan sonra ilerlemesine devam etti ve Mine şehrine geldi.
Hücum
ederek burasını ele geçirdi ve şehirde bulunan yiyecek maddesi, hayvan vb. ne
bulduysa onları aldıktan sonra buradan ayrıldı. Daha sonra müşriklerin
memleketlerine geldi ve onlara ait olan bir kaleyi istila etti. Bu kalede beş
yıl, üç ay kaldılar, daha sonra Frenk Ezfons tarafından muhasara edildiler.
Neticede kaleyi ele geçiren Frenk Kralı Mahmud'u ve beraberindekileri öldürdü,
bu arada kalede bulunanlar da dağıldı. Bu hadise 225 (839) yılında meydana
geldi.
Bu
yıl İshak'ın babası ve aynı zamanda bir hanende olan İbrahim el-Mavsili -yani
İbrahim b. Mahan- vefat etti. İbrahim aslen Küfeli idi, Musul'a gidip geldikten
sonra kendisine ''el-Mavsıli'' nisbesi verildi ve bundan sonra bu nisbeyi
kullanmağa devam etti. 160 (776) yılında doğan ve sonradan ama olan şair
Ebü'l-Hasan Ali b. Cebele b. Müslim, Muhammed b. Ar'ara b. el-Bivind, kıraat
alimi ve aynı zamanda muhaddis olan Ebu Abdurrahman, Buharl'nin es-Sahih'inde
zikredilen şeyhlerden ve aynı zamanda Şii olan fakih Abdullah b. Musa el-Absi
bu yıl vefat ettiler.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HİCRETİN İKİ YÜZ
ON DÖRDÜNCÜ YILI OLAYLARI (M. 829-830)
MUHAMMED b. HUMEYD et-TUSİ'NİN
ÖLDÜRÜLMESİ