İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
HİCRETİN
İKİ YÜZ DOKUZUNCU YILI OLAYLARI (M. 824-825)
NASR b.
ŞEBES'İN ELE GEÇİRİLMESİ
Bu
yıl Abdullah b. Tahir, Nasr b. Şebes'i Keysum'da muhasara etti, O'nu fena halde
sıkıştırdı ve Nasr, Abdullah'tan eman dilemek mecburiyetinde kaldı.
Muhammed
b. Ca'fer el-Amiri'nin anlattığına göre Me'mun Sümame b. Eşres'e:
"el-Cezire halkından aklı başında ve ifadesi düzgün birisini bana göster
ki, Nasr b. Şebes için gerekli gördüğüm bazı hususları benim adıma gidip O'na
anlatsın." dedi. Bunun üzerine Sümame: "Ey Müminlerin Emiri! Bu
hususta sana Muhammed b. Ca'fer el-Amiri'yi gösterebilirim." dedi.
Muhammed
b. Ca'fer anlatıyor:
"Me'mun'un
isteği üzerine huzuruna geldim, bana tarafımdan Nasr b. Şebes'e ulaştırılması
gereken bir söz söyledi. Bu sırada Nasr b. Şebes Serllc'a bağlı olan Kefer
Azzun'da bulunuyordu. Me'mun'un sözünü Nasr b. Şebes'e ilettim, Nasr bir takım
şartlar ileri sürerek kabul etti. Nasr'ın ileri sürdüğü şartlardan biri
Me'mun'un kendisiyle anlaşmaya oturmasıydı. Fakat Me'mun O'nun ileri sürdüğü
şartları kabul etmedi ve bana dönerek: ''Nasr'a ne oluyor da benden kaçıyor?''
dedi. Bunun üzerine: ''Suçlu oluşundan ve daha önce yapmış olduğu kabahatlerden
dolayı senden kaçıyoL'' diye karşılık verdim. Bu sefer bana şunları söyledi:
''Sen Nasr'ın suçunu Fadl b. Rebi' ile İsa b. Muhammed b. Ebi Halid'in bana
karşı işlemiş oldukları suçlardan daha mı büyük sanıyorsun?'' Fadl b. Rebi'
mallarımı, kumandanlarımı, silahlarımı, hatta Harun er-Reşid'in benim için
vasiyet ettiği her şeyi alıp kardeşim Muhammed Emin'e götürdü ve beni Merv'de
tek başıma bırakıp gittiği gibi onu bana karşı kışkırttı ve nitekim Emin
tarafından nahoş hadiselerin meydana gelmesine sebep oldu. İşte O'nun bu
hareketi bana her şeyden daha ağır geldi. İsa b. Muhammed Ebi Halid'e gelince;
O da halifemi şehrimden ve atalarımın şehrinden sürüp çıkardı, haraç ve ganimet
mallarımı alıp götürdü, evimi başıma yıktı ve beni bir kenara iterek İbrahim b.
el-Mehdi'yi halifelik makamına getirdi.
Bunun
üzerine ben: ''Ey Müminlerin Emiri! Konuşmama müsaade eder misin?'' dedim.
Me'mun'un: ''Evet konuş.'' demesi üzerine şunları söyledim: ''Fadl b. Rabi'
sizin azatlınızdır ve nimetinizle büyümüştür. O'nun geçmişlerinin vaziyeti
sizin vaziyetiniz gibidir; sizin de geçmişlerinizin vaziyeti O'nunki gibidir.
O'na götürecek her çareye başvurabilirsin.
İsa
b. Muhammed'e gelince, O devlet adamlarınızdan biridir. O'nun ve geçmişlerinin
de mazisi bilinmektedir, dolayısıyla O'na da dönebilirsin.
Nasr
b. Şebes'in ötekiler gibi geçmişlerinde minnet borcu yoktur ki onlar gibi
tahammül göstersin. Çünkü Nasr'ın geçmişleri Ümeyyeoğulları'nın
askerlerindendir. ''
Bunun
üzerine Me'mun: ''Evet, vaziyet dediğin gibidir. Benimle anlaşmaya oturuncaya
kadar O'nun peşini bırakmayacağım.'' dedi.
Nihayet
ben durumu Nasr'a ilettim. Bunun üzerine Nasr, süvarilerine seslendi ve hemen
süvariler çevresine toplandılar. Bu sırada Nasr şunları söyledi: ''Vay başıma
gelenlere! Kanadının altındaki dört yüz kurbağaya -Zutları kastediyor- güç
yetiremeyen Me'mun, kalkmış bir çağırışta etrafıma toplanan kahraman Arap
süvarileri ile bana güç yetirmeye çalışıyor.'' Bu durum karşısında Nasr b. Şebes
ile ciddi bir şekilde çatışmaya giren Abdullah b. Tahir, O'nu fena halde
sıkıştırdı, hatlli Nasr, Abdullah'tan eman dilemek mecburiyetinde kaldı ve bu
dileği Abdullah tarafından kabul edildi. Bundan sonra Nasr askeri karargahından
Fakka'ya hareket etti ve Abdullah'ın yanına geldi. Nasr'ın muhasara altında
tutulması ve kendisiyle yapılan savaş beş yıl sürdü. Abdullah, Nasr'ın
kendisine karşı çıkması üzerine Keysum Kalesi'ni tahrip etti. Bundan sonra
Abdullah, Nasr'ı Me'mun'un yanına gönderdi ve Nasr, Safer 210 (Mayıs 825)'da
Me'mun'a ulaştı."
ÇEŞİTLİ
OLAYLAR
Bu
yıl Me'mun Zürayk adıyla bilinen Ali b. Sadaka'yı Armenia ve Azerbaycan
Valiliği'ne tayin etti, ayrıca O'na Babek ile savaşmasını emretti. Babek ile
savaşma işini Ali b. Sadaka adına Ahmed b. Cüneyd el-Iskafı üstlendi, fakat
Ahmed b. Cüneyd, Babek tarafından esir edildi. Bu arada Me'mun, İbrahim b.
el-Leys b. Fadl'ı Azerbaycan Valiliği'ne tayin etti.
Bu
yıl hac işlerini Salih b. Abbas b. Muhammed b. Ali idare etti. Krallık tahtında
dokuz yıl kalan Mihail b. Corcis bu yıl öldü, yerine oğlu Tufıl (Theophilos)
kraloldu.
Mansur
b. Nusayr bu yıl İfrikıye'de Emir Ziyadetullah'a başkaldırdı ve neticede Mansur
b. Nusayr tarafından 202 (8l?) yılında bahsetmiş olduğumuz hadise meydana
geldi.
------(Yukarıdaki
dört paragraf tercüme edilirken Taberi Tarihi'nden bazı ilaveler
yapılmıştır.)-----
Havaric
mezhebine mütemayil bulunan lügat alimi Ebu Ubeyde Ma'mer b. el-Müsenna bu yıl
vefat etti. Bir rivayete göre doksan üç yaşında iken 210 (825), diğer bir
rivayette ise doksan sekiz yaşında iken 213 (828) yılında vefat etmiştir.
Ayrıca
Ebü Yusuf Ya'la b. Ubeyd et-Tayalisi ile muhaddis Fadl b. Abdülhumeyd
el-Mavsıli de bu yıl vefat ettiler.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HİCRETİN İKİ YÜZ
ONUNCU YILI OLAYLARI (M. 825-826)
ME'MUN'UN iBN AİŞE'Yİ ELE GEÇİRMESİ