İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
TAHİR b.
HÜSEYN'İN VEFATI
Bu
yıl, Cemaziyülevvel (Ekim 822)'de Tahir b. Hüseyn hummadan öldü ve yatağında
ölü olarak bulundu.
Külsum
b. Sabit b. Ebi Said anlatıyor: Ben Horasan postacılığında bulunuyordum. 207
(822) yılında bir cuma namazında bulundum. Tahir minbere çıktı, bir hutbe
okudu. Halife için dua edilen kısma gelince durdu, dua etmedi ve şöyle dedi:
"Allah'ım! Dostlarını ıslah edip düzelttiğin şeyle Muhammed (-sav-)'in
ümmetini de ıslah et. Bize zulmetmek isteyen azgınların verecekleri sıkıntı ve
meşakkatlere karşı sen bize dayanak ol. Muhammed ümmetinin dağınık işlerini bir
araya getirmek, kanlarını korumak ve aralarını bulmak suretiyle bir arada
topla."
Külsum
b. Sabit şöyle devam ediyor:
"Ben
kendi kendime: ''Bu haberi saklı tutamayacağım için ilk öldürülen kişi
olacağım.'' dedim ve oradan aynıdıktan sonra mevtanın yıkandığı gibi boy
abdesti aldım ve kefenimi giydikten sonra Me'mun'a durumla ilgili bir mektup
yazdım. İkindi vakti olunca Tahir beni yanına çağırdı, fakat bu sırada göz
kapağında meydana gelen bir illetten ölmüştü. Yanına geldiğimde beni oğlu Talha
karşıladı ve: ''Olanları Me'mun'a bildirdin mi?'' dedi. Ben: ''Evet
bildirdim.'' dedim. Bunun üzerine: ''O halde babam Tahir'in vefatını da
bildirin.'' dedi. Ben de Tahir'in vefat ettiğini ve ordunun işini Talha'nın
üstlendiğini Me'mun'a bir mektupla bildirdim. Bu sırada Me'mun'a Tahir'in
kendisini hal' ettiğini bildiren posta torbası içerisinde bir mektup geldi.
Bunun üzerine Me'mun, Ahmed b. Ebi Halid'i yanına çağırdı ve O'na: ''Tahir
hakkındaki görüşünde nasıl yanılıp hakkında bana garanti verdiysen, şimdi git
ve O'nu bana getir.'' dedi. Ahmed b. Ebi Halid, Me'mun'a: ''Bu gece kalabilir
miyim?'' diye sordu. Me'mun: ''Hayır, hemen gitmelisin.'' dedi, ancak Ahmed b.
Ebi Halid'in ısran üzerine Me'mun o gece kalması için izin verdi. Fakat o gece
gelen başka bir posta torbasındaki mektupta Tahir'in öldüğü bildiriliyordu. Bunun
üzerine Me'mun tekrar Ahmed b. Ebi Halid'i yanına çağırdı ve O'na: ''Şimdi
Tahir ölmüştür, yerine kimi tavsiye edersin?'' diye sordu. Ahmed b. Ebi Halid:
''Tahir'in oğlu Talha'yı tavsiye ederim.'' şeklinde karşılık verdi. Me'mun: ''O
halde Talha'nın, babasının yerine vali olarak tayin edildiğini kendisine bir
mektupla bildir.'' dedi. Ahmed Talha'ya durumu bir mektupla bildirdi. Talha
Me'mun'un halifeliği döneminde yedi sene Horasan Valiliği'nde bulundu, sonra
vefat etti. Bundan sonra Horasan Valiliği'ne Abdullah tayin edildi.
Tahir'in
ölüm haberinin gelmesi üzerine Me'mun şöyle dedi: ''O'nu öldüren eller, bu
haberi bize getiren ağız dert görmesin. Tahir'i bizden önce öldürüp bizi O'ndan
sonraya bırakan Allah'a hamdolsun!'' Tahir tek gözlü olduğu için bir şair O'nun
hakkında şu mealdeki mısraları söylemiştir:
''Ey
iki sağ el (zü'l-yemineyn) ve tek göz sahibi! Bir göz noksan, bir el fazla.''
Şair
bu mısradaki ''iki sağ el'' sözüyle O'nun lakabı olan ''Zü'l-yemineyn''i
kastetmiştir."
Tahir'in
künyesi Ebu't-Tayyib'dir.
Bir
rivayete göre, Tahir öldüğü zaman askerler bir kısım hazinelerini yağma
etmişlerdir. Bu sırada askerlerin işlerini Hadım Sellam b. el-Ebreş üstlenmiş
ve onlara altı aylık erzak vermiştir.
Bir
rivayete göre, Me'mun, Tahir'in bütün işlerini oğlu Abdullah'a devrettikten
sonra Abdullah'ın kardeşi Talha'yı Horasan'a gönderdi. Bu sırada Abdullah
Rakka'da Nasr b. Şebes ile savaşıyordu. Talha Horasan'a hareket edince O'nun
işini üstlenmesi için Me'mun arkasından Ahmed b. Ebi Halid'i gönderdi. Ahmed
Maveraünnehr'e geçti ve Üşrusene'yi fethetti. Ayrıca Kavis b. Sarhare (Hanhara)
ile oğlu Fadl'ı esir alarak onları Me'mun'a gönderdi. Talha, Ahmed b. Ebi
Halid'e üç milyon dirhem, ayrıca iki milyon dirhem kıymetinde değerli ticari
eşya ve mallar verdi, bu arada Ahmed'in katibi İbrahim b. Abbas'a da beş yüz
bin dirhem hibe etti.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
BU YIL (H.207)
ENDÜLÜS'TE MEYDANA GELEN BİR HADİSE