İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
İBRAHİM b.
el-MEHDİ'NİN KASR-I İBN HÜBEYRE'Yİ İSTİLA ETMESİ
Kasr-ı
İbn Hübeyre'de Hasan b. Sehl adına valilik görevinde Humeyd b. Abdülhamid bulunuyordu.
Humeyd'in yanında ayrıca Said b. es-Sacur, Ebü'l-Batt, Gassan b. Ebi'l-Perec,
Muhammed b. İbrahim el-İfriki gibi diğer bazı kumandanlar da bulunmaktaydı.
Humeyd b. Abdülhamid'den yüz çeviren bu kumandanlar İbrahim'e bir mektup
göndererek Kasr-ı İbn Hübeyre'yi kendisi için ele geçirebileceklerini
bildirdiler, ayrıca Hasan b. Sehl'e de bir mektup göndererek Humeyd'in İbrahim
ile mektuplaştığım haber verdiler. Humeyd de bu kumandanlar hakkında aynen
onların yazdıkları gibi mektuplar yazmaktaydı. Bunun üzerine Hasan b. Sehl,
Humeyd'e bir mektup yazdı ve yanına gelmesini istedi; fakat Humeyd, mallarının
ve askerlerinin bu kumandanlar tarafından ele geçirilerek kendisinin İbrahim'e
teslim edilmesinden korktuğu için Hasan b. Sehl'in isteğine uymadı, ancak Hasan
b. Sehl'in kendisine gönderdiği ısrarlı mektuplar karşısında Rebiyülahır 202
(Ekim 817)'de yanına gelmek üzere yola çıktı. Humeyd'den ayrılan bu kumandanlar
da İbrahim'e bir mektup gönderdiler ve İsa b. Muhammed b. Ebi Hatid'i
kendilerinin yanına göndermesini istediler. İbrahim onların isteğine uyarak İsa
b. Muhammed'i onların yanına göndermek üzere yola çıkardı. Nihayet bu
kumandanlar, Humeyd'in askerlerinin ellerinde bulundurdukları her şeyi yağma
ettiler ve İbrahim adına, her birinin içerisinde on bin dirhem bulunan yüz kese
ele geçirdiler. Bu arada Hasan b. Sehl'in askerlerinin içerisinde bulunan
Humeyd'in oğlu babasının cariyelerini alarak yanına gitti. Bundan sonra İsa b.
Muhammed, Kasr-ı İbn Hübeyre'ye girdi ve burayı 10 Rebiulevvel 202 (27 Ekim
817)'de teslim aldı. Humeyd Hasan b. Sehl'e şöyle dedi: "Ben sana doğruyu
bildirmiştim, fakat kandırıldın. "
Bundan
sonra Küfe'ye dönen Humeyd mallarını aldı ve Abbas b. Musa b. Ca'fer
el-Alevi'yi Küfe Valiliği'ne tayin etti. Ayrıca O'na Me'mun'dan sonra kardeşi
Ali b. Musa'ya bey'at çağrısında bulunmasını emretti. Bu arada Humeyd kendisine
yüz bin dirhem verdi ve şöyle dedi: "Hiç korkma; kardeşin için bu uğurda
savaş, çünkü Küfe halkı senin yanında olacak ve ben de seninle beraberim."
Gece
yarısı olunca, Humeyd Küfe' den ayrıldı ve Hasan b. Sehl'in yanına döndü. Bu
sırada Hasan b. Sehl, Hakim el-Harisi'yi Nil'e göndermişti, İsa b. Muhammed de
Hakim'in üzerine yürüdü. Karşılaşan her iki taraf çatışmaya girdi, neticede
Hakim hezimete uğratıldı ve İsa b. Muhammed de Nil'e girdi. Yine bu sıralarda
İbrahim b. el-Mehdi, Abbas b. Musa ile savaşmak üzere Ebü'l-Batt ile Said'i
Küfe'ye gönderdi; çünkü tam bu sırada Abbas b. Musa Küfe halkım önce Me'mün'a,
sonra da kardeşi Ali b. Musa'ya bey'ate davet etmiş, Küfe halkından bazıları da
bu çağrıyı kabullenmişlerdi. Bu arada Şi'a'nın aşırıları Abbas b. Musa'ya şöyle
dediler: "Eğer bizi kardeşin Ali b. Musa'ya bey'at etmeğe davet ediyorsan,
seninle beraberiz; yok eğer Me'mün'a bey'at etmeğe davet ediyorsan, bizim O'na
ihtiyacımız yoktur." Bunun üzerine Abbas b. Musa şöyle dedi: "Ben
önce Me'mün'a, sonra kardeşim Ali b. Musa'ya bey'ate davet ediyorum."
Abbas'ın bu sözleri karşısında kendisini terk ettiler.
İbrahim
b. el-Mehdi tarafından Abbas b. Musa üzerine gönderilen Ebü'l-Batt ve Said,
Şahi Köyü'ne konaklamak üzere indikleri zaman, Abbas b. Musa amcasının, aynı
zamanda daha önce Mekke'de kendisine bey'at edilen Muhammed b. Ca'fer'in oğlu
Ali ile birlikte ve içlerinde Ebü's-Seraya'nın kardeşinin de bulunduğu bir grup
kimseyi Ebü'l-Batt ve Said'in üzerine gönderdi. Taraflar hemen çatışmaya
girdiler. Neticede Ali b. Muhammed b. Ca'fer el-Alevi ve Küfe halkı hezimete
uğradılar. Said de askerleriyle birlikte 2 Cemaziyelevvel 202 (17 Kasım 817)'de
Hire'ye geldi. Daha sonra harekete geçtiler ve Küfe halkıyla savaşa tutuştular.
Bu arada Said Abbasoğulları'nın tabileri ile mevalilerinin üzerlerine yürüdü ve
karşılıklı yapılan çatışma gece vaktine kadar devam etti. Bu çatışmalarda Küfe
halkının üzerinde yeşil elbiseler, Said'in ve askerlerinin üzerinde ise siyah
elbiseler bulunuyordu. Ayrıca bu çatışmalarda Said ve askerlerinin parolası:
"Ey Ebü İbrahim! Ey Mansür! Bundan sonra Me'mün'a itaat
edilmeyecektir" cümleleri idi.
Ertesi
gün taraflar tekrar savaşa tutuştular. Her iki taraf eline geçirmiş olduğu
şeyleri yakıp yıkıyor ve yağma ediyordu. Bu durumu gören Küfe halkının ileri
gelenleri Sa'id'e giderek Abbas b. Müsa ve taraftarları için eman istediler.
Said ancak Küfe'den çıkıp gitmeleri şartıyla onlara eman verdi. Bunun üzerine
Küfe'nin ileri gelen kimseleri Sa'id'in bu şartım kabul ettiler ve Abbas b.
Musa'nın yanına gelerek durumu kendisine bildirdiler. Abbas bu şartlı emam
kabul ederek evinden ayrıldı. Bundan hemen sonra Abbas b. Musa'nın askerleri
Said'in burada kalan askerlerinin üzerine hücum ettiler ve onlarla savaşmağa
başladılar. Neticede Said'in askerleri bozguna uğradılar ve bozgunları
hendeklerine kadar devam etti. Bu arada Abbas b. Musa'nın askerleri, İsa b.
Musa'nın evlerini yağma ettiler, yakıp yıktılar, ayrıca ellerine geçirdikleri
kimseleri de öldürdüler.
Bu
durum üzerine Abbasiler Hire'de bulunan Said'e bir elçi göndererek Abbas b.
Musa'nın eman anlaşmasından döndüğünü kendisine bildirdiler. Bunu öğrenen Said
ve askerleri hemen harekete geçerek yatsı vaktinde Küfe'ye geldiler; yağma
hareketine girişenlerden yakaladıkları kimseleri öldürdüler ve onların
ellerinde bulunan yağma malları ateşe vererek yaktılar. Said ve askerleri bütün
gece orada beklediler. Bu sırada yine Küfe'nin ileri gelenleri tekrar Said ve
askerlerinin yanlarına gelerek Abbas b. Musa'nın eman anlaşmasından
dönmediğini, bu işi yapanların ayak takımı kimseler olduklarını bildirdiler.
Bunun üzerine Said ve askerleri oradan ayrıldılar.
Ertesi
gün Said ve Ebü'l-Batt Küfe'ye girdiler ve halka eman çağrısında bulundular. Bu
arada hiç bir kimseye dokunmadılar. Küfe Valiliği'ne Fadl b. Muhammmed b.
es-Sabbah el-Kindi'yi atadılar, sonra Fadl'ın kendi memleketinin insanlarını
tutması ve kayırması üzerine O'nu azlederek yerine Gassan b. Ebi'l-Ferec'i
tayin ettiler. Daha sonra Gassan'ın Ebu's-Seraya'nın kardeşi Ebu Abdullah'ı
öldürmesi üzerine O'nu da azlederek yerine Said'in kardeşinin oğlu el-Hevl'i
getirdiler. Hevl, Humeyd b. Abdülhamid'in Küfe'ye gelmesine kadar valiliğe
devam etti. Humeyd'in Küfe'ye gelişi ile birlikte Hevl buradan hemen kaçtı.
İbrahim
b. el-Mehdi, İsa b. Muhammed'e, Nil yoluyla Vasıt tarafına gitmesini, ayrıca
İbn Aişe el-Haşimi ile Nu'aym b. Hazim'e birlikte yola çıkmalarını emretti. İbn
Aişe ve Nu'aym'e bu arada Said, Ebü'l-Batt ve Muhammed b. İbrahim el-İfriki de
katıldı. Böylece hepsi birlikte İsa b. Muhammed'in komutanlığı altında, Vasıt
yakımnda bulunan es-Sayyade'de karargahlarını kurdular. Zaman zaman Hasan b.
Sehl'in Vasıt'ta bulunan askerlerinin üzerine gitmelerine rağmen, Vasıt şehrine
sığınan Hasan'ın askerlerinden hiç biri onlara karşı koymadı.
Daha
sonra, 26 Recep 202 (9 Ocak 818)'de, Hasan b. Sehl'in verdiği bir emirle
askerleri, İsa b. Muhammed'e karşı çıktılar ve savaşa tutuşan taraflar öğle
vaktine kadar çok şiddetli bir şekilde savaştılar, İsa b. Muhammed ve askerleri
bozguna uğradılar ve Nil ve Tırnaya'ya kadar çekildiler. Hasan'ın askerleri İsa
b. Muhammed'in askerlerinin ellerinde bulundurdukları şeyleri ganimet olarak
aldılar.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
SEHL b. SELAME'NİN
ELE GEÇİRİLMESİ