İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
HİCRETİN
YÜZ SEKSEN ÜÇÜNCÜ YILI OLAYLARI (M. 799-800)
HAZARLILARIN
İSLAM MEMLEKETLERİNDE YAPTIKLARI SAVAŞ
Hazarlılar,
hakanlarının kızının ölümünü bahane ederek başkaldırdılar,
Ba'bul-ebvab'tan
hareket eden Hazarlılar Müslümanlar ile zimmi halkın üzerine şiddetli bir
saldırıda bulundular ve yüz bini aşkın kimseyi de esir aldılar, Ayrıca bir
benzeri yeryüzünde duyulmayan çok büyük kepazelikler çıkardılar. Bunun üzerine
Harun, Yezid b. Mezyed'i Azerbaycan'a ilave olarak Armenia'ya vali tayin etti
ve Hazarlıların üzerine gönderdi; Huzeyme b. Hazım'ı da Armenia halkını takviye
etmek için Nusaybin'e yerleştirdi.
Bir
rivayete göre Hazarlıların başkaldırmalarının sebebi şu idi:
Said
b. Selm Müneccim es-Sülemi'yi öldürmüştü. Bunun üzerine Müneccim'in oğlu
Hazarlıların memleketine geldi ve onlardan Said'in üzerine gitmelerini istedi.
Hazarlılar memleketlerinden çıktılar ve bir gedikten Armenia'ya girdiler. Said
hezimete uğradı ve Hazarlılar orada yetmiş gün kadar kaldılar. Bu defa Harun
er-Reşid, Huzeyme b. Hazım ile Yezid b. Mezyed'i Armenia'ya gönderdi. Onlar
Said'in bozduğu şeyleri düzelttiler, Hazarlıları oradan sürdüler ve onların
girdikleri gediği de kapattılar.
ÇEŞİTLİ
OLAYLAR
Bu
sene Harun er-Reşid, Horasan Valisi olan Ali b. İsa'yı yanına çağırdı, sonra
oğlu Me'mun adına tekrar O'nu Horasan Valiliği'ne gönderdi ve Ebu'l-Hasib ile
savaşmasını emretti.
Bu
yıl Horasan'dan Nesa'ya giden Ebu'l-Hasib Vüheyb b. Abdullah en-Nesai orada
başkaldırdı. Yine bu yıl Abbas b. el-Hadi, halk ile hac farizasını ifa etti ve
hac işlerini idare etti.
Musa
b. Ca'fer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyn b. Ali b. Ebi Talib, bu yıl Bağdat'ta
Harun er-Reşid'in hapishanesinde öldü.
Harun'un
Musa b. Ca'fer'i hapsetmesi şöyle olmuştu:
Harun
er-Reşid, Ramazan 179 (Kasım 795)'da umre haccı yapıyordu.
Medine'ye
döndüğünde çevresinde bulunan bir grup insanla birlikte Resulullah (-sav-)'ın
kabrini ziyarete geldi. Resulullah (-sav-)'ın huzuruna gelince durdu ve:
"Ey Allah'ın Resulü! Selam sana olsun ey amcamın oğlu!" dedi. Bu sözü
Harun çevresindekilere karşı öğünmek için söylemişti. Bunun üzerine Musa b.
Ca'fer, Resulullah (-sav-)'ın huzuruna geldi ve: "Ey Baba! Selam sana
olsun" dedi. Bunu duyan Harun'un yüz hatları değişti ve Musa b. Ca'fer'e:
"Ey Ebu'I-Hasen! Asıl öğünmek budur." dedi, sonra O'nu beraberinde
Irak'a getirdi ve es-Sindi b. Şahek'in yanında kalmak üzere hapsetti. Fakat
O'na hapiste bakma işini es-Sindi b. Şahek'in kız kardeşi üstlendi. Bu yüzden
es-Sindi'nin kız kardeşi borçlanmak mecburiyetinde kaldı. Bu kadın Musa b.
Ca'fer'i şu şekilde anlatır:
"Musa
b. Ca'fer yatsı namazım kıldıktan sonra Allah'a hamd eder ve gecenin çoğunu dua
ederek geçirirdi. Sonra gece yarısı kalkar, şafak vaktine kadar namaz kılardı.
Sabah namazım kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar Allah'ı zikrederdi. Güneş
doğduktan sonra kuşluk vaktine kadar oturur, kuşluk namazım kıldıktan sonra
biraz uyur, zeval vaktinden önce uyanarak öğle namazı için abdest alır ve öğle
namazım kılardı. Sonra ikindi vaktine kadar namaz kılmağa devam ederdi. İkindi
namazım kıldıktan sonra akşam vaktine kadar Allah'ı zikreder, akşam namazından
sonra yatsı ile akşam arasındaki evvabin namazım kılardı. İşte Musa b. Ca'fer
ölünceye kadar böyle devam etti. "
Hatta
es-Sindi'nin kız kardeşi Musa b. Ca'fer'i gördükçe şöyle derdi:
"Böyle
salih bir kişiye bu hareketleri reva gören bir kavm asla fe lah bulmaz.''
Musa
b. Ca'fer, kendisine kötülük eden herkese iyilik ettiğinden ''Kazım'' lakabım
almıştı ve kendine kötülük yapanlara iyilik etmeyi bir adet haline getirmişti.
Musa
b. Ca'fer tutuklu bulunduğu bir sırada Harun'a bir mektup gönderdi ve şöyle
dedi: "Benim geçirmiş olduğum her sıkıntılı güne karşılık sen ferah bir
gün geçiriyorsun. Hatta bu günler, batıla sapanların ziyana uğrayacağı ve
bitişi olmayan bir güne (kıyamete) kadar böyle devam edecektir."
Bu
yıl Endülüs'te, büyük kumandan Ebu İmran ile Endülüs'ün ileri gelenlerinden
Behllil b. Merzlik arasında bir savaş oldu. Abdullah el-Belensi, Ebu İmran
tarafım tuttuğundan Behllil'un askerleri hezimete uğradı ve pek çokları da
öldürüldü.
Ebu
Amr b. Ala'dan ve benzeri diğer alimlerden ilim öğrenen, yüz seneden fazla
yaşayan meşhur nahiv alimi Yunus b. Habib bu yıl vefat etti.
Musa
b. İsa b. Musa b. Muhammed b. Ali b. Abdullah b. Abbas, ''İbn es-Semmak''
adıyla bilinen Muhammed b. Sabih Ebu'l-Abbas bu sene vefat ettiler. Güvenilir
(sika) bir kimse olan, fakat ''tashif'' yapan Hüşeym b. Beşir el-Vasıti Şaban
183 (Eylül 799)'de vefat etti. Yusuf b. Ya'kub b. Abdullah b. Ebi Seleme
el-Macişun, altmış üç yıl yaşayan, ayın zamanda Medain kadısı olan Yahya b.
Zekeriyya b. Ebi Zaide bu yıl öldüler.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HİCRETİN YÜZ
SEKSEN DÖRDÜNCÜ YILI OLAYLARI (M. 800)