İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
BİR HARİCİ OLAN VELİD b.
TARİF'İN BAŞKALDIRMASI
Bu
yıl Velid b. Tarif et-Tağlibi Cezire'de başkaldırdı ve Nusaybin'de bulunan
İbrahim b. Hazim b. Huzeyme'ye gaddarlık yaptı. Bir müddet sonra kuvveti artan
Velid, Armenia'ya girdi ve Hılat'ı (Ahlat) yirmi gün kadar kuşattı. Hatta onlar
kendileri için Velid'e otuz bin fidye ödediler. Bundan sonra Velid Azerbaycan
üzerine yürüdü, oradan da Hulvan ve Sevad arazisine (Basra ile Kufe arası)
gitti. Daha sonra Dicle'nin batısına geçti ve oradan Beled şehrine yürüdü.
Buranın halkından da yüz bin fidye aldı. Cezire topraklarında karışıklıkların
devam ettiği bir sırada, Harun er - Reşid Velid'in üzerine Ma'n b. Zaide'nin
kardeşinin oğlu olan Yezid b. Mezyed b. Zaide eş-Şeybani'yi gönderdi. Bunun
üzerine Velid şu mealdeki beyti söyledi:
''Ey
Yezid! Zab kenarında karşılaştığımız zaman kimin yiğit olduğunu öğreneceksin.''
Yezid
devamlı surette Velid'e hile yapmaya çalışıyordu. Bermekiler ise Yezid'e
mütemayilolmadıklarından devamlı surette Harun'a: "Yezid ile Velid her
ikisi de Vail Kabilesi'nden oldukları için, bu yakınlıkları sebebiyle Yezid
Velid'den uzak durmaya çalışıyor." diyerek Velid meselesini hafif göstermeye
çalışıyorlardı. Bunun üzerine Harun Yezid'e öfkeli bir mektup yazdı ve şöyle
dedi: "Eğer senin yerine hizmetçilerimden birisini gönderseydim, senin
yaptığından daha fazlasını yapardı. Sen yakınlık yüzünden taraf tutuyorsun ve
müsamahalı davranıyorsun. Allah'a yemin ederim ki, eğer Velid'inişini hemen
bitirmezsen, hiç gecikmeden başını bana getirecek birini göndereceğim."
Yezid, Ramazan 179 (Kasım 795)'un bir perşembe gününün akşamında Velid ile
karşılaştı. Bu arada aşırı derecede susuzluktan yüzüğünü ağzına atarak
çiğnemeğe başladı ve şöyle dedi: "Allahım! Bu akşam vaktinde bu şiddet
nedir? Bu şiddeti kaldır Allahım!" Sonra askerlerine döndü ve şunları
söyledi:
"Annem
ve babam size feda olsun! Bunlar Haricilerdir. Onlar önce bir hamlede
bulunurlar, işte o anda sebat gösterin. Onların hamleleri bittikten sonra siz
de onların üzerine bir hamle yapın, çünkü onlar bir defa hezimete uğradıktan
sonra bir daha geri dönmezler." Nitekim Yezidin dediği gibi de oldu.
Hariciler
önce Yezid'in taraftarlarının üzerine bir hamle yaptılar: Yezid ve
beraberindekiler buna sebat gösterdiler. Bundan sonra Yezid taraftarları bir
hamle yapınca, onlar hemen dağılıverdiler.
Denilir
ki, Esed b. Yezid babasına çok benzerdi. Hatta Yezid'in saç kıllarının bittiği
yerden başlayıp alnının üzerine eğil en yüz kısmı hariç tutulursa, baba ile
oğlunu birbirinden ayırmak mümkün değildi. Esed, bu kısmın da babasınınkine
benzemesini temenni ederdi. Kendisine uzanan bir darbe karşısında yüzünü
kalkandan dışarı çıkardı ve o darbe yüzünün bir kısmına isabet etti. Denilir
ki, bu darbe babasınınkinin üzerine konulsa, o sınırın dışına taşmazdı.
Yezid.
Velid b. Tarifi takibe koyuldu ve yakalayıp başını kopardı. Bunun üzerine
şairlerden biri şöyle dedi:
''Vailliler
birbirlerini öldürüyor; zira demiri ancak demir keser.''
Velid
öldürülünce kız kardeşi Leyla zırhlı bir vaziyette sabah erkenden onları
bastırdı ve atıyla üzerlerine saldırdı. Fakat çok geçmeden O'nun kız kardeşi
olduğu öğrenildi. Bunun üzerine Yezid: "Leyla'yı bırakın" dedi ve atının
arka kısmına vurduktan sonra şunları söyledi: "Ey Allah'ın uzaklaştırdığı
kadın! Burayı terk et, zira aşiretini ve kabileni rezil ettin." Yezid'in
bu sözünden utanan Leyla, kardeşi Velid için mersiyeler söyleyerek oradan
ayrıldı.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
ENDÜLÜS'TE FRENK
ve CİLLİKİLER (Galicialılar) İLE YAPILAN SAVAŞ