|
İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
SİND
HÜKÜMDARI ZAHER'İN ÖLDÜRÜLMESİ
Bu
yıl Sakifli Muhammed bin Kasım bin Muhammed bin Hakem bin Ebi Aldı Sind hükümdarı
Zaher bin Sa'sa'a'yı öldürmüş ve ülkesini ele geçirmiştir. Söz konusu bu
Muhammed ile Haccac'ın nesebi ataları Hakem'de birleşir. Haccac bin Yusuf O'nu
Sind'e yakın serhade komutan olarak tayin etmiş, birlikte altı bin savaşçı
göndermiş; çuvaldız, iğne ve ipliğe varıncaya kadar gerek duyduğu her türlü
teçhizatını da sağlamıştı. Muhammed önce Mukran'a geldi ve bir kaç gün
kaldıktan sonra Kannezblir'a gidip orayı fethetti. Arkasından Ermail'e varıp
orayı da fethettikten sonra yola koyulup cuma günü Deybul'a vardı. Deybul'a
vardığında asker, silah ve diğer araçları taşıyan gemiler de yanına ulaştı.
Orada yerleşip hendeklerini açtı. Herkesi yerine yerleştirip ‘‘Arus’‘ adlı bir
mancınık kurmuş ve onun yanında da yardımcı kuvvet olarak beş yüz asker bırakmıştı.
Deybul'da
üzerinde uzunca bir gönder bulunan muazzam bir put vardı.
Gönderin
üzerinde de rüzgar estiği zaman şehrin dört bir yanına dönebilen kırmızı büyük
bir bayrak vardı. Put, üzerinde oldukça yüksek ve büyükçe bir kule bulunan
muazzam bir binaya yerleştirilmişti. Bu kulenin üstünde ise bu gönder
bulunuyordu. Onlara göre kendisine ibadet edilen her şey ‘‘put’‘ adını alır.
Muhammed,
Deybul'u kuşatma altına aldı ve bu kuşatma uzun bir süre devam etti. Derken
Anls'tan atılan bir taş bu göndere isabet edip onu kırdı. Kafirler bunu uğursuz
bir olayolarak değerlendirdiler. Daha sonra Muhammed onların kaleden
çıktıklarını görünce üzerlerine yürüyüp hamleler yaptı ve sonunda onları tekrar
şehrin içerisine kadar püskürttü. Verdiği bir emirle SUflara merdivenler
dayandırttı, askerler de bu merdivenlere tırmanıp kaleye çıktılar. Kaleye ilk
çıkan kişi Küfe halkından Muradlı birisi idi. Sonunda Deybul savaş neticesinde
fethedildi. Üç gün süreyle halkı öldürüldü. Zaher'in buradaki valisi şehri terk
edip kaçtı. Muhammed burada dört bin Müslüman iskan ettirip camiini inşa
ettirdikten sonra Birun üzerine yürüdü. Binln halkı daha önce Haccac'a bir
heyet gönderip onunla barış yapmış olduklarından Muhammed'i çeşitli yiyecek ve
erzak takdim etmek suretiyle karşıladılar ve O'nu şehirlerinin içerisine
aldılar. Muhammed daha sonra Birun'u da bırakıp gitti. Yolu üzerindeki her bir
şehri fethediyordu. Sonunda Mehran yakınlarında bir nehri geçti. Bu sırada
Serbidesliler gelip O'nunla barış yaptılar. O da onları belirli bir haraç
ödemekle mükellef tutarak Sehban üzerine yürüyüp ora)! fethetti. Arkasından
Mehran Nehri'ne doğru giderek bu nehrin orta kısmında bir yerde konakladı.
Zaher
Muhammed'in haberini alınca savaşmak üzere hazırlıklarını yaptı.
Diğer
taraftan Muhammed Sedüsitan'a bir ordu gönderince buranın halkı eman ve barış
talebinde bulundular. Muhammed onlara eman verdi ve belirli bir haraç ödemekle
mükellef tuttu. Daha sonra Muhammed Mehran'ı Beladi tarafından geçerek köprü
üzerindeyken elçiler vasıtasıyla hükümdarla haberleşti. Zaher acele edip
arkasından O'na yetişmek istiyordu. Muhammed ve Müslümanlar Zaher ile
karşılaştılar. Zaher'in kendisi bir filin üzerinde olduğu gibi etrafını da
filler çevirmiş bulunuyordu. Aralarında görülmemiş şekilde şiddetli bir
çarpışma oldu. Zaher'in kendisi filden inip piyade olarak çarpıştı. Akşama
doğru öldürülünce kafirler bozguna uğradı, Müslümanlar da diledikleri şekilde
onları öldürdüler. Zaher'i öldüren bununla ilgili olarak şöyle der:
‘‘Atlılar
da bilir, kılıçlar da Zdher'i öldürdüğüm günü, Muhammed bin Kasım bin Muhammed
de bilir. Geçtim topluluğu yara yara, Kılıcımla en büyüklerinin tepesine
dikildim. Tozların alında yere yıkılmış bıraktım O 'nu, Yanakları yerde
yastıksız yatıyordu.’‘
Zaher
öldürülünce Muhammed Sind ülkesini eline geçirmiş oldu. Ayrıca Raver şehrini
savaş sonucu fethetti. Bu şehirde Zaher'in bir hanımı da bulunuyordu. Esir
alınmaktan korktuğu için kendisini cariyeleri ve bütün malıyla birlikte yaktı.
Muhammed
daha sonra eski Brehmenabaz üzerine yürüdü. Burası Mansura'dan iki fersah
uzaklıktadır. Ancak o zaman Mansura henüz inşa edilmemişti, yerinde bataklıklar
ve çalılıklar vardı. Savaştan kaçmış olan kafirler Brehmenabaz'a gelip
sığınmışlardı. Muhammed ile savaştılarsa da sonunda Muhammed burayı da fethetti
ve pek çok kişiyi öldürdükten sonra tahrip etti.
Daha
sonra Muhammed Rur ve Bağrur üzerine gitmek amacıyla yola koyuldu. Savenderi
halkı yolda kendisini karşılayarak eman istediler, O da eman verdi; ancak
Müslümanları ağırlayıp misafir etmelerini şart koştu. Daha sonra buranın halkı
da İslamiyet'e girdiler.
Muhammed
bundan sonra Besemed'e gidip halkla barış yaptı ve Rur şehrine vardı. Rur bir
dağın tepesinde Sind şehirlerinden birisi idi. Bir kaç ay onları muhasara
altında tuttuktan sonra kendisiyle barış yaptılar.
Oradan
Sikke'ye yürüdü ve burayı da fethettikten sonra Beyas Nehri'ni aşarak Multan'a
vardı. Multan halkı kendisiyle çarpıştıysa da bilahare bozguna uğradılar.
Arkasından Muhammed onları muhasara altına aldı. Birisi yanına gelerek şehre
giden suyu nereden keseceğini gösterdi, O da suyu kesti. Susuzlukla karşı
karşıya kalan şehir halkı kendiliğinden teslim olarak vereceği hükmü kabul edip
şehirden indiler. Muhammed de savaşçıları öldürdü; çocukları, kadınları ve
putun hizmetkarları olan din adamlarını esir aldı. Alınan bu esirlerin sayısı
altı bin kişi idi. Ganimet olarak da pek çok altın ele geçirdiler. Alınan bu
ganimet altınlar uzunluğu on, eni de sekiz zira' olan bir odada toplandı.
Altınlar buraya duvarındaki bir gedikten içeriye bırakılıyordu. O bakımdan
Multan şehri "altın evli serhat" diye adlandırıldı. Multan'daki puta
çeşitli hediyeler sunuluyor ve pek çok yerden gelinip ziyaret ediliyordu.
Buraya gelen ziyaretçiler saçlarını, sakallarını tıraş ediyorlar ve putun
Peygamber Eyyub (A.S.) olduğunu sanıyorlardı.
Muhammed'in
yaptığı fetihler oldukça büyük ve başarılı idi. Haccac bu serhadin fethi için
yapılmış olan harcamaların hesabını yapınca altmış milyon olduğunu, gelen
ganimetlerin ise yüz yirmi milyon olduğunu görünce: "Altmış milyon kar
ettik, ayrıca intikamımızı ve Zaher'in de başını aldık." dedi.
Daha
sonra Haccac öldü. Muhammed'in bundan sonraki durumlarından ise Yüce Allah'ın
izniyle Haccac'ın ölümünden söz ederken bahsedeceğiz.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
MUSA BİN NUSAYR'IN
AFRİKA VALİLİĞİNE TAYİN EDİLMESİ