İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
ABDÜLAZİZ
BİN MERVAN'IN ÖLÜMÜ VE VELİD'E VELİAHTLIK BEY'ATİNİN YAPILMASI
Abdülmelik
bin Mervan kardeşi Abdülaziz'i veliahtlıktan bertaraf ederek oğlu Velid bin Abdülmelik'e
bey'at edilmesini istemişti, ancak Kabisa bin Züeyb bu işe kalkışmaktan O'nu
alıkoymuş ve şöyle demişti: "Hayır, böyle bir şey yapma. Bu takdirde sen
kendini oldukça utamlacak bir duruma sokarsın ve herkes bundan söz eder.
Bakarsın ölür, sen de rahata kavuşursun." Bunun üzerine Abdülmelik O'na
ilişmedi, ancak nefsi sürekli olarak O'nu veliahtlıkran uzaklaştırmasını
istiyordu. Abdülmelik'in en çok değer verdiği kimselerden birisi olan Ravh bin
Zinba' AbdÜımelik'in huzuruna girerek şöyle dedi: "Ey Müminlerin emiri!
Sen O'nu veliahtlıktan alacak olursan, bu konuda artık iki kişi bile tartışmaz.
Bu konuda senin davetini kabul edecek ilk kişi ben olurum." Abdülmelik de:
"Allah'ın izniyle hele bir sabah olsun bakalım." dedi. Ravh da Abdülmelik'in
yanında geceyi geçirdi ve orada uyudu. Kabisa bin Züeyb onlar uykudayken
yanlarına geldi. Daha önce Abdülmelik Mciplerine Kabisa gelmek . tediğinde
engellememelerini emretmiş idi. Mühür ve sikke de O'nun elinde idi. O bakımdan
haberler ve mektuplar AbdÜımelik'ten önce O'na varırdı. Kabisa içeri girince
selam verip şöyle dedi: "Kardeşin Abdülaziz'in ölümünden dolayı Allah sana
ecrini versin." Abdülmelik: "Öldü mü yoksa?" diye sorunca
Kabisa: "Evet." dedi. Abdülmelik bunun üzerine istircada bulundu ve
Ravh'a dönerek: "Allah'ın takdiri bizim yapmak istediğimize gerek
bırakmadı. Bu kişi bu konuda sana muhalefet ediliyordu ey Kabisa!" deyince
Kabisa da şöyle dedi: "Ey Müminlerin emiri! En sağlıklı görüş acele
etmemektir." Bu sefer Abdülmelik O'na şöyle cevap verdi: "Bazen acele
etmekte de büyük hayırlar vardır. Amr bin Said'i görmedin mi? O'nunla ilgili
olarak acele etmek ağır davranmaktan daha çok hayırlı olmadı mı?"
Abdülaziz
Mısır'da cemaziyülevvel (M. Mayıs-Haziran 704) ayında vefat etmişti. Abdülmelik
kardeşi Abdülaziz'in görevini oğlu Abdullah'a evrederek O'nu Mısır valisi
yaptı.
Denildiğine
göre, Haccac AbdÜımelik'e mektup yazarak O'na Velid'e bey'at edilmesini güzel
göstermeğe çalıştı, hatta bu konuda bir heyet bile gönermişti. Bunun üzerine
Abdülmelik kardeşi Abdülaziz'i veliahtlıktan azlederek Velid'e bey'at
edilmesini isteyince Abdülaziz'e şu mektubu yazdı: ''Uygun görürsen bu emirlik
senin yerine kardeşinin oğluna geçsin." Ancak
Abdülaziz
bu teklifi kabul etmedi. Abdülmelik bu sefer O'na gönderdiği ikinci bir
mektupta kendisini veliaht tayin edip ondan sonra oğlu Velid'i veliaht Iayin
etmeyi yazdıysa da Abdülaziz şöyle karşılık verdi: "Senin Velid hakkında
uygun gördüğünü ben de oğlum Ebu Bekir hakkında uygun görüyorum. " Bu
sefer Abdülmelik O'na Mısır haracını kendisine göndermesini emretti. Abdülaziz
şu cevabı verdi: "Ben ve sen, ey Müminlerin emiri, öyle bir yaşadık ki
senin ailenden bu yaşa kim geldiyse gerideki hayatı oldukça az demektir. İkimiz
de ölümün hangimize daha erken geleceğini bilmiyoruz. Eğer ömrümün geri kalan
kısmını berbat etmek istemiyorsan buna göre hareket et." Abdülmelik O'nun
bu mektubundan etkilendi ve görevinde bıraktı. Velid ile Süleyman'a da:
"Eğer Allah size halifeliği vermek istiyor ise hiç bir kul bunu geri
çeviremez." dedi. Abdülmelik Abdülaziz'den ret cevabını alınca:
"Allah'ım! O benim akrabalık bağlarımı kesti, sen de O'nu kes." diye
dua etti.
Abdülaziz
vefat edince Şam halkı: "Müminlerin emirine istediği verıldi."
dediler. Abdülmelik Abdülaziz'in ölüm haberini alınca Müslümanlara iki oğlu
Velid ve Süleyman'a bey'at etmelerini söyledi, onlar da bey'at ettiler. Onlara
bey'at alınması için bütün bölgelere yazılı emir gönderildi. O sırada Medine
Valisi Hişam bin İsmail idi. Medinelilerden bey'at etmelerini istedi onlar da bey'at
ettiler. Ancak Said bin Müseyyeb bey'at etmeyi kabul etmeyerek: "Ben
Abdülmelik hayatta iken kimseye bey'at etmem." demiş, bunun üzerine Hişam
O'nu ağır bir şekilde dövdürdükten sonra kıldan yapılmış bir şalvar ile şehirde
dolaştırmış, daha sonra kişilerin öldürülüp asıldığı tepeye getirtmişti. Ancak
oradan geri getirip hapsettiler. Bunun üzerine Said şöyle dedi: "Onların
beni asmayacaklarını bilseydim bu elbiseleri giymezdim, zira bunlar beni
asacaklar, bu da benim avretimi örtecek diye giyinmiştim. "
Abdülmelik
durumu haber alınca: "Allah Hişam'ın belasını versin. O'nun Said'i bey'at
etmeye davet etmesi, bey'at etmeyi kabul etmediği takdirde de ya boynunu
vurınası veyahut da ona ilişmemesi gerekirdi." deyip kınayan bir mektup
yazdı ve: "Said ne isyan edecek, ne de muhalefet ede bir kimsedir."
dedi.
Said
Aynı şekilde İbn ez-Zübeyr'e de bey'at etmekten imtina etmiş ve: "Ben
herkes bey'at etmediği sürece bey'at etmiyorum." demiş, bunun üzerine İbn
ez-Zübeyr' in amili olan Cabir bin Esved O'na altmış kamçı vurmuştu. İbn
ez-Zübeyr bunu haber alınca Cabir'e mektup yazarak bundan dolayı O'nu kınamış
ve: "Said'den bize ne, O'nu bırak ve ilişme." diye emretmişti.
Bir
rivayete göre, Velid ile Süleyman'a 84 yılında bey'at edilmiştir. Ancak 85
yılında ve Abdülaziz'in, kardeşi Abdülmelik'in yanına Mısır'dan gelişinden önce
olduğuna dair rivayet daha sahihtir.
Abdülaziz
ayrılacağı zaman Abdülmelik O'na şu tavsiyelerde bulunmuştu: "Güler yüzlü ol,
yumuşak hareket et. Yumuşak hareketi de daima tercih et, çünkü bu senin için
daha etkileyicidir. Hacip yapacağın kimseyi iyi seç ve bu senin akrabalarının
en iyilerinden olsun, çünkü o senin hem yüzün, hem de dilindir. Kapına gelen
herkesin mevkiinin ne olduğunu da mutlaka sana bildirsin ki, sen de O'na izin
verip vermeyeceğini bilmiş olasın. Meclisine çıktığın zaman meclisinde
bulunanlarla önce sen konuşmağa başla ki, sana karşı ünsiyetleri olsun ve
sevgin kalplerine yerleşsin. Sana bir problem geldiği zaman onunla ilgili
olarak açıktan açığa istişare et ve ona karşı gücünü artır çünkü istişare
önemli işlerin kilitlerini açar. Şunu bil ki görüşün yarısı senin, yarısı da
kardeşinindir. Zaten hiç bir kimsenin istişare etmekle canı çıkmaz.
Birisine
karşı kızacak olursan, ona vereceğin cevabı geciktir; çünkü geciktirecek bile
olsan, cezalandırmak imkanı elindedir, amma cezanı verdikten sonra onu geri
almak imkanı yoktur. Vesselam."
ÇEŞİTLİ
OLAYLAR
Bu
yıl hac emirliğini Mahzumlu Hişam bin İsmail yaptı. Irak ve Doğu bölgesinin
Valiliği'ni Haccac bin Yusuf yapıyordu.
Bu
yıl Muhammed bin Mervan Armenia bölgesine gaza yapmış ve yazı da, kışı da orada
geçirmişti.
Mahzumlu
Amr bin Hureys bu yıl vefat etmiştir.
Zebidli
Abdulah bin Haris bin Ceze de bu yıl vefat edenler arasındadır.
O'nun
87 ve 88 yıllarında vefat ettiği de söylenmiştir.
Adiyoğulları'nın
antlaşmalısı olan Abdullah bin Amir bin Rabia da bu yıl vefat etmiştir.
Abdullah Peygamber (S. A. V.) vefat ettiğinde dört yaşında idi.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HİCRETİN SEKSEN
ALTINCI YILI OLAYLARI (M. 705)