İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
ABDURRAHMAN
BİN MUHAMMED BİN EŞ'AS İLE BİRLİKTE RUTBİL ÜZERİNE ORDU GÖNDERİLMESİ
İbn
Ebi Bekre'nin Rutbil'in ülkesine girdiğinde Müslümanların nasıl bir duruma düştüklerini,
Haccac'ın Abdülmelik'ten Rutbil üzerine ordu göndermek üzere izin istemiş
olduğunu daha önceden anlatmıştık. Abdülmelik bu konuda Haccac'a izin verince
Haccac ordu hazırlamağa girişti. Küfelilere yirmi bin, Basralılara da yirmi bin
asker vermelerini emrederek bu konuda işi oldukça sıkı tuttu. Ayrıca askerlere
de maaşlarını bütünüyle ödedi; öyle ki, onlara vermiş olduğu maaşların dışında
iki milyon dirhem harcadı. Onlara soylu atlar ve mükemmel silahlar sağladı.
Ayrıca kahramanlığı ve bu konudaki üstünlüğüyle bilinen bütün kişileri de
onlarla birlikte gönderdi. Sakifli Ubeydullah bin Ebi Mihcen ve başkaları da
bunlardandır.
Haccac
bu iki ordunun hazırlıklarını bitirdikten sonra başlarına komutan olarak
Abdurrahman bin Muhammed bin Eş'as'ı getirdi.
Haccac
O'na buğz eder ve: "O'nu her gördüğümde mutlaka öldürmek
istemişimdir." derdi. Şa'bi bir seferinde Haccac'ın bu sözlerini işitmiş
ve Abdurrahman'a haber vermişti. Buna karşılık Abdurrahman da şöyle demişti:
"Allah'a
yemin ederim, ben de Haccac'ın bu hakimiyetini ortadan kaldırmağa çalışacağım.
"
Haccac
Abdurrahman'ı komutan olarak bu ordunun başında göndermek isteyince İsmail bin
Eş'as Haccac'ın yanına gelerek şöyle dedi: "O'nu gönderme. Allah'a yemin
ederim, bu Fırat Köprüsü'nü geçer geçmez hiçbir valiye karşı itaat borcu
olduğunu kabul etmez. Üstelik ben O'nun sana muhalefet etmesinden
korkuyorum." Haccac İsmail'e şu cevabı verdi: "O emirlerime muhalefet
etmeyecek kadar benden çekinir. "
Böylelikle
Haccac Abdurrahman'ı bu ordunun komutanı olarak yola koydu. Abdurrahman ordu
ile birlikte Sicistan'a kadar gitti, Sicistanlıları toplayıp onlara bir konuşma
yaptı ve bu arada şunları söyledi: "Haccac beni serhaddinize amir olarak
görevlendirmiş bulunuyor. Ayrıca bana bölgenizi istediği gibi kullanan
düşmanınıza karşı cihat etmeyi de emretti. O bakımdan sizden hiç bir kimse bu
cihada katılmaktan sakın geri kalmasın, o taktirde ceza ile karşılaşır. "
Sicistanlılar
gerekli hazırlıklarını yapınca Abdurrahman onları da yanına aldı ve hep
birlikte yola koyuldular. Rutbil durumu haber alınca elçi göndererek özür
diledi ve haraç vermek istediğini bildirdi, ancak Abdurrahman bu isteğini kabul
etmedi. Üzerine gitti, ülkesine girdi. Rutbil de bölge bölge, köy köy, kasaba
kasaba ülkesini Abdurrahman'a terk ederek geri çekildi, Abdurrahman buraları
teker teker eline geçiriyordu. Abdurrahman eline geçirdiği her bir yere bir
fımil tayin ediyor ve onunla birlikte yardımcılar koyuyordu. Ayrıca yol
ağızlarına gözcüler bırakıyor, saldırı yapılmasından endişe ettiği her tarafa
silahlı askerler yerleştiriyordu. Abdurrahman buna Rutbil'in ülkesinden oldukça
büyük bir kısmı ele geçirinceye, herkesin eli ganimetIerle dolup taşıncaya
kadar devam etti. Belli bir yere gelince Rutbil'in ülkesinde daha da içerilere
girmekten vazgeçerek şöyle dedi: "Bu yılonların ülkesinden elimize geç
irdiklerimizle yetindim. Müslümanlar bu bölgeyi iyice tamyıp yollarında
cesaretle ilerleyebilecek duruma gelinceye kadar böyle ka-Ialım. Gelecek yıl
da, inşaallah, bundan sonrasını alırız ve sonunda onlarla hazinelerini, çoluk
çocuklarım, en uzak topraklarını ellerinden almak için çarpışır ve Allah'ın
onları helak etmesini bekleriz." Abdurrahman daha sonra Hacccac'a Allah'ın
kendisine nasip ettiği fetihleri ve yapmak istediklerini bildiren bir mektup
gönderdi.
Abdurrahman'ın
komutan olarak gönderilmesi konusunda naklettiklerimizin dışında şeyler de
söylenmiştir. Şöyle ki: Haccac Kerman'da Seduslu Himyan bin Adiy'i bırakmış ve
Sicistan ile 5ind amilinin gerek duyduğunda kendilerinden yardım isteyeceği
silahlı birlik olarak görevlendirmişti; ancak Himyan isyan edince Haccac O'nun
üzerine Abdurrahman bin Muhammed'i göndermiş, Abdurrahman onunla savaşmış,
Himyan da bozguna uğramıştı. Bunun üzerine de Haccac Abdurrahman'ı Himyan'ın
görevinde bırakmıştı. Daha sonra ise Sicistan amili olan Ubeydullah bin Ebi
Bekre vefat etmiş, bunun üzerine Haccac Abdurrahman'a Ubeydullah'ın yerine
geçmek üzere gerekli ahitnameyi göndererek sözünü ettiğimiz bu orduyu
hazırlamıştı. Bu orduya her bakımdan mükemmelliği ve donanımlı oluşu
dolayısıyla ‘‘Tavuslar Ordusu’‘ adı verilmişti.
ÇEŞİTLİ
OLAYLAR
Bu
yılın hac emirliğini Medine Valisi olan Eban bin Osman yaptı. Irak ve doğu
bölgelerinin Valisi Haccac idi. Haccac'ın Horasan Valisi ise Mühelleb idi.
Basra Kadısı Musa bin Enes, Küfe Kadısı da Ebu Bürde idi.
Bu
yıl içerisinde Ömer bin Hattab'ın azatlı kölesi Eşlem vefat etmiştir.
Ebu
İdris el-Havlanı, Ca'fer bin Ebi Talib'in oğlu Abdullah da bu yıl vefat
etmiştir. Abdullah'ın 84, 85, 86 ve 90 yıllarında vefat ettiği de söylenmiştir.
ed-Debban'dan
hadis rivayetinde bulunan Cuheyneli Ma'bed bin Abdullah bin Uleym de bu yıl
vefat etmiştir. Kader ile ilgili olarak Basra'da ilk söz söyleyen O'dur. O'nu
Haccac öldürmüştür. Abdülmelik bin Mervan'ın Dimaşk'ta öldürdüğü de söylenir.
İbnu'l-Hanefıyye
diye bilinen Hz. Ali bin Ebi Talib'in oğlu Muhammed de bu yıl vefat etmiştir.
Aynı şekilde sahabilerden olan ve Muaviye döneminde deniz gazalarının
komutanlığını yapan Cünade bin Ebi Ümeyye de bu yıl vefat etmiştir.
Saib
bin Yezid de bu yıl vefat etmiştir. 86 yılında vefat ettiği de söylenmiştir.
Saib Peygamber (S.A.V.) döneminde dünyaya gelmiştir.
Şüveyd
bin Gafle de bu yıl vefat etmiştir.
Bu
yıl içinde vefat edenlerden biri de Abdullah bin Ebi Evfa'dır. Sahabilerden
Kufe'de en son vefat eden O'dur.
Cübeyr
bin Nufeyr bin Malik el-Hadrami de bu yıl vefat etmiştir. Cübeyr Cahiliyye
dönemine yetişmiş olmakla birlikte sahabiliği yoktur.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HİCRETİN SEKSEN
BİRİNCİ YILI OLAYLARI (M. 700-701)