|
İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
BUKEYR
BİN VESSAC'IN ÖLDÜRÜLMESİ
Bu
yıl içerisinde Ümeyye bin Abdullah, Bukeyr bin Vessac'ı öldürmüştür. Ümeyye'nin
dedesinden itibaren nesebi şöyle devam eder: Halid bin Esıd bin Ebi'l-İs bin
Ümeyye.
Bukeyr'in
öldürülmesinin sebebine gelince: Abdülmelik bin Mervan'ın Horasan Yalisi
bulunan Ümeyye bin Abdullah, Bukeyr'e Maveraünnehir'e gaza yapmak üzere
hazırlıklarını yapmasını emretti. Ümeyye bundan önce Bukeyr'i Taharistan'da da
görevlendirmişti. Bukeyr Maveraünnehir'de gaza yapmak üzere hazırlıklarına
başlayınca Bahır bin Yerka Bukeyr'i Ümeyye'ye jurnal etti. Bunun üzerine Ümeyye
de Bukeyr'i oraya gazaya gitmekten alıkoydu. Maveraünnehir'e gaza yapmak için
emir verdiğinde Bukeyr hazırlıklarını yapmış, oldukça fazla masraf etmiş ve
hatta bunun için borç bile almıştı. Bahır Ümeyye'ye şöyle demişti:
"Seninle Bukeyr arasına nehir girecek olursa, Bukeyr halifeye karşı isyan
edecektir." Bunun üzerine Ümeyye Bukeyr'e: "Sen yerinde kal; belki
gazaya çıkarım, sen de benimle birlikte olursun." diye haber gönderince
Bukeyr hiddetlenerek: "Bu adam beni kıskanıyor gibi." dedi. Gudanlı
Ukab Zu'l-Likve de Bukeyr ile birlikte gazaya çıkmak üzere borç almış
bulunuyordu. Alacaklılan O'nu yakalatınca hapsedildi ve Bukeyr borcunu
ödeyinceye kadar hapisten çıkarılmadı.
Daha
sonra Ümeyye'nin kendisi Buhara'ya gaza yapmak, oradan da Tirmiz'de bulunan
Musa bin Abdullah bin Hazun'ın üzerine gitmek için hazırlıklarını yaptı. Bukeyr
de dahil olmak üzere savaşa gidecek olanlar hazırlıklarını yaptılar ve yola
koyuldular. Nehire varıp da aşmak istediklerinde Ümeyye Bukeyr'e şöyle dedi:
"Ben Horasan'a oğlumu yerime vekil bıraktım; ancak henüz genç bir
delikanlı olduğu için bölgeyi elinde tutamayacağından korkuyorum, haydi sen
Merv'e geri dön ve beni bu durumdan kurtar. Seni oraya vali tayin ediyorum,
oğlumun yerine idareyi sen al. "
Bunun
üzerine Bukeyr önceden beri tanıyıp güvendiği bir miktar süvariyi seçerek
onlarla geri dönmeğe razı oldu, Ümeyye de gaza yapmak amacıyla Buhara'ya gitti.
Ukab Zu'l-Likve Bukeyr'e şöyle dedi: "Bizler Kureyş'e mensup bir komutan
ve emir istedik; bizi oyuncak yapan, bir hapisten başka bir hapse taşıyıp duran
bir enrlr geldi. Benim görüşüm şudur: Bu gemileri yak, seninle birlikte Merv'e
gidelim, Ümeyye'ye karşı çıkalım ve Merv'de kalıp bir süre orayı yiyelim."
Anberli Ahnef bin Abdullah da bu görüşü uygun gördü. Bukeyr bunun üzerine şöyle
dedi: "Benimle birlikte bulunan bu süvarilerin helak olmalarından
korkuyorum." Ukabenin bu sözlerine şöyle karşılık verdi: "Bunlar
helak olacak olursa Merv'den sana istediğin kadar atlı getiririm. "
Bukeyr: "Müslümanlar helak olur." deyince de Ukab şöyle dedi:
"Bu durumda bir münadinin şu şekilde seslenmesi senin için yeterli
olacaktır: Kim İslam'a girerse onun üzerinden haracı kaldırırım. Bunu işitenler
arasından sana şu yanındakilerden daha çok itaat edecek, sözünü daha çok
dinleyecek elli bin kişi gelir." Bukeyr'in: "O zaman da Ümeyye ve
O'nunla beraber olanlar helak olurlar." demesi üzerine ise Ukab şu
karşılığı vardı: "Niye helak olsun ki ... Onların sayıları, araçları,
yardımcı kuvvetleri ve silahları Çin'e varıncaya kadar kendilerini korumağa ve
savaşmalarına yetecek miktardadır." Bunun üzerine Bukeyr gemileri yakıp
Merv'e geri döndü, Ümeyye'nin oğlunu hapse attı ve O'na karşı isyan etti.
Ümeyye
durumu haber alınca Buharalılarla az bir fidye karşılığında barış yaptı ve gemilerin
yapılmasını emredip karşı tarafa geçti. Herkese Bukeyr'e üst üste yaptığı
iyiliklerden, buna karşılık Bukeyr'in karşı gelmekle kendisini
mükafatlandırdığından söz etti ve Merv'e doğru yürüdü. Musa bin Abdullah bin
Hazim Ümeyye'nin yanına geldi. Ümeyye de Şemmas bin Disar'ı sekiz yüz kişi ile
birlikte gönderdi. Bukeyr üzerine yürüyerek geceleyin hücum etti ve O'nu
bozguna uğrattı. Arkadaşlarına emir vererek kimseyi öldürmemelerini söyledi. Bu
bakımdan onlar Şemmas'ın askerlerinin silahlarını alıyor ve serbest
bırakıyorlardı. Bu sefer Ümeyye ileri geçti ve Şemmas ile karşılaşınca yerine
Sabit bin Kutbe'yi getirdi. Bukeyr Sabit'le karşılaşıp esir aldı ve yanındaki
askerleri dağıttıktan sonra vaktiyle kendisine yapmış olduğu bir iyilik
dolayısıyla serbest bıraktı.
Bu
sefer Ümeyye'nin kendisi ileri geçti, Bukeyr O'nunla da savaştı. Bir seferinde
Bukeyr'in arkadaşları geri çekilmiş, Bukeyr de onları korumuştu. İkinci bir gün
bir daha karşılaştılar ve aralarında çok şiddetli bir çarpışma oldu. Bundan sonra
bir üçüncü gün daha karşı karşıya geldiler. Bu sefer Bukeyr Sabit bin Kutbe'nin
başına bir darbe indirdi. Sabit'in kardeşi olan Hureys bin Kutbe de Bukeyr
üzerine bir hamle yaptı. Bukeyr geri çekilmek, arkadaşları da bir dereceye
kadar gerilemek zorunda kaldı. Hureys köprüye varıncaya kadar Bukeyr'i takip
etti. Bukeyr'e: "Nereye gidiyorsun ey Bukeyr?" diye seslenince Bukeyr
geri döndü, Hureys de başına bir darbe indirdi. Bu darbe Bukeyr'in başındaki
miğferi yararak kafasına vardı ve Bukeyr yere düştü. Ancak çarpışmakta olan
Bukeyr'in arkadaşları O'nu taşıyarak şehre sokmayı başarabildiler.
Bukeyr'in
arkadaşları kırmızı ve sarıya boyanmış elbiselerle Ümeyye ve askerlerinin önüne
çıkıyor, oturup konuşuyorlar ve münadileri de şöyle sesleniyordu: "Kim
bize bir ok atarsa biz de onun, ya çocuklarından veya ailesinden birisinin
başına atarız." Bu bakımdan kimse onlara ok atınıyordu.
Bukeyr
muhasaranın uzaması halinde etrafındakilerin kendisini yardımsız bırakmasından
korktuğu için barış istedi. Ümeyye'nin adamları da bunu memnuniyetle kabul
ettiler. Bukeyr'in dört yüz bin dirhemlik borcunun ödenmesi, arkadaşlarına iyi
davramlması, Horasan'dan dilediği bölgeye vali tayin edilip kendisiyle ilgili
olarak Bahir'in söylediklerine kulak asılmaması, eğer kendisi hakkında bir
şüpheye düşülecek olursa kırk gün süreyle eman verilmesi şartlarıyla barış
yaptılar.
Ümeyye
bunun üzerine Merv Şehri'ne girdi, Bukeyr'e vermiş olduğu sözde durdu ve daha
önce de olduğu gibi ikramda bulunmağa devam etti. Ümeyye Ukab'a da yirmi bin
dirhem verdi.
Denildiğine
göre Bukeyr nehre kadar Ümeyye ile birlikte gitmemişti.
Ümeyye
O'nu Merv'de vekil olarak bırakmış, ancak kendisi Merv'den ayrılıp nehri
geçtikten sonra O'na karşı isyan etmiş ve zikrettiğimiz şekilde olaylar gelişme
göstermişti.
Ümeyye
yumuşak ve cömert birisi idi, bununla birlikte Horasan halkı O'nu istiskal
ediyor (benimsiyor)du. Ayrıca Ümeyye oldukça kibirli bir kimse olup:
"Bütün Horasan benim mutfağıma bile yetmez." derdi.
Ümeyye
Bahir'i güvenlik kuvvetlerinin başından azlederek yerine Ata bin
Ebi's-Saib'i
getirmişti. Halktan haraç istemiş ve bu konuda oldukça zorluk çıkartmıştı.
Bukeyr
bir gün mescitte oturup halk ile konuşmakta iken O'na Ümeyye'nin katılığından
söz etmişler ve yermişlerdi. Bu arada Bahir, Dırar bin Husayn ve Abdullah bin
Cariye bin Kudame de mescitte bulunuyordu. Bahir olayı Ümeyye'ye nakletmiş,
Ümeyye kendisini yalan söylemekle itham edince O da diğerlerinin şahit
olduklarını ileri sürmüştü. Süleymli Müzahim bin Ebi'l-Müceşşir Bukeyr'in
şakalaşmakta olduğu şeklinde şahitlik yapınca Ümeyye Bukeyr'e ilişmemişti.
Daha
sonra Bahir Ümeyye'nin yanına giderek O'na: "Allah'a yemin ederim, Bukeyr
beni sana karşı isyan etmeğe çağırdı." diyerek şunları ekledi:
"Senin
bu durumun olmasaydı bu Kureyşliyi öldürmüş ve Horasan'ı kendim yemiştim."
Ancak Ümeyye Bahir'in bu dediklerini tasdik etmeyince Bahir bir grup kişiyi
şahit olarak gösterdi. Bukeyr bunların kendisine düşmanlık ettiklerini
söylediyse de Ümeyye kendisini ve kardeşinin çocukları olan Bedel ile Şemerdel'i
tutukladı ve arkasından yanındaki bazı ileri gelen kişilere Bukeyr'i
öldürmelerini emretti. Bunların kabul etmemesi üzerine Bahir'e emir verdi,
Bahir Bukeyr'i öldürdü. Ümeyye ayrıca Bukeyr'in kardeşinin iki çocuğunu da
öldürdü.
ÇEŞİTLİ
OLAYLAR
Bu
yıl içerisinde Ümeyye Belli Nehri'ni gaza yapmak amacıyla aşmıştı; ancak
kendisi ve arkadaşları yiyecek sıkıntısıyla karşı karşıya kalıncaya kadar
kuşatma altına alınmışlar, ölmelerine ramak kalmışken kurtulmuşlar ve Merv'e
geri dönmüşlerdi.
Bu
yıl hac emirliğini Medine Valisi olarak görev yapmakta olan Eban bin
Osman
yapmıştır. Kufe ve Basra Valisi Haccac, Horasan Valisi Ümeyye idi.
Bu
yılın yaz ayları gazvesini Velid bin Abdülmelik idare etti. Ensar'dan Cabir bin
Abdullah bin Amr bu yıl vefat etti.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HİCRETİN YETMİŞ
SEKİZİNCİ YILI OLAYLARI (M: 697-698)
ÜMEYYE BİN ABDULLAH'IN AZLEDİLMESİ VE MÜHELLEB'İN HORASAN VALİLİĞİNE GETİRİLMESİ