İBNÜ’L-ESİR

4. CİLT

HİCRİ 77. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

BUKEYR BİN VESSAC'IN ÖLDÜRÜLMESİ

 

Bu yıl içerisinde Ümeyye bin Abdullah, Bukeyr bin Vessac'ı öldürmüştür. Ümeyye'nin dedesinden itibaren nesebi şöyle devam eder: Halid bin Esıd bin Ebi'l-İs bin Ümeyye.

 

Bukeyr'in öldürülmesinin sebebine gelince: Abdülmelik bin Mervan'ın Horasan Yalisi bulunan Ümeyye bin Abdullah, Bukeyr'e Maveraünnehir'e gaza yapmak üzere hazırlıklarını yapmasını emretti. Ümeyye bundan önce Bukeyr'i Taharistan'da da görevlendirmişti. Bukeyr Maveraünnehir'de gaza yapmak üzere hazırlıklarına başlayınca Bahır bin Yerka Bukeyr'i Ümeyye'ye jurnal etti. Bunun üzerine Ümeyye de Bukeyr'i oraya gazaya gitmekten alıkoydu. Maveraünnehir'e gaza yapmak için emir verdiğinde Bukeyr hazırlıklarını yapmış, oldukça fazla masraf etmiş ve hatta bunun için borç bile almıştı. Bahır Ümeyye'ye şöyle demişti: "Seninle Bukeyr arasına nehir girecek olursa, Bukeyr halifeye karşı isyan edecektir." Bunun üzerine Ümeyye Bukeyr'e: "Sen yerinde kal; belki gazaya çıkarım, sen de benimle birlikte olursun." diye haber gönderince Bukeyr hiddetlenerek: "Bu adam beni kıskanıyor gibi." dedi. Gudanlı Ukab Zu'l-Likve de Bukeyr ile birlikte gazaya çıkmak üzere borç almış bulunuyordu. Alacaklılan O'nu yakalatınca hapsedildi ve Bukeyr borcunu ödeyinceye kadar hapisten çıkarılmadı.

 

Daha sonra Ümeyye'nin kendisi Buhara'ya gaza yapmak, oradan da Tirmiz'de bulunan Musa bin Abdullah bin Hazun'ın üzerine gitmek için hazırlıklarını yaptı. Bukeyr de dahil olmak üzere savaşa gidecek olanlar hazırlıklarını yaptılar ve yola koyuldular. Nehire varıp da aşmak istediklerinde Ümeyye Bukeyr'e şöyle dedi: "Ben Horasan'a oğlumu yerime vekil bıraktım; ancak henüz genç bir delikanlı olduğu için bölgeyi elinde tutamayacağından korkuyorum, haydi sen Merv'e geri dön ve beni bu durumdan kurtar. Seni oraya vali tayin ediyorum, oğlumun yerine idareyi sen al. "

 

Bunun üzerine Bukeyr önceden beri tanıyıp güvendiği bir miktar süvariyi seçerek onlarla geri dönmeğe razı oldu, Ümeyye de gaza yapmak amacıyla Buhara'ya gitti. Ukab Zu'l-Likve Bukeyr'e şöyle dedi: "Bizler Kureyş'e mensup bir komutan ve emir istedik; bizi oyuncak yapan, bir hapisten başka bir hapse taşıyıp duran bir enrlr geldi. Benim görüşüm şudur: Bu gemileri yak, seninle birlikte Merv'e gidelim, Ümeyye'ye karşı çıkalım ve Merv'de kalıp bir süre orayı yiyelim." Anberli Ahnef bin Abdullah da bu görüşü uygun gördü. Bukeyr bunun üzerine şöyle dedi: "Benimle birlikte bulunan bu süvarilerin helak olmalarından korkuyorum." Ukabenin bu sözlerine şöyle karşılık verdi: "Bunlar helak olacak olursa Merv'den sana istediğin kadar atlı getiririm. " Bukeyr: "Müslümanlar helak olur." deyince de Ukab şöyle dedi: "Bu durumda bir münadinin şu şekilde seslenmesi senin için yeterli olacaktır: Kim İslam'a girerse onun üzerinden haracı kaldırırım. Bunu işitenler arasından sana şu yanındakilerden daha çok itaat edecek, sözünü daha çok dinleyecek elli bin kişi gelir." Bukeyr'in: "O zaman da Ümeyye ve O'nunla beraber olanlar helak olurlar." demesi üzerine ise Ukab şu karşılığı vardı: "Niye helak olsun ki ... Onların sayıları, araçları, yardımcı kuvvetleri ve silahları Çin'e varıncaya kadar kendilerini korumağa ve savaşmalarına yetecek miktardadır." Bunun üzerine Bukeyr gemileri yakıp Merv'e geri döndü, Ümeyye'nin oğlunu hapse attı ve O'na karşı isyan etti.

 

Ümeyye durumu haber alınca Buharalılarla az bir fidye karşılığında barış yaptı ve gemilerin yapılmasını emredip karşı tarafa geçti. Herkese Bukeyr'e üst üste yaptığı iyiliklerden, buna karşılık Bukeyr'in karşı gelmekle kendisini mükafatlandırdığından söz etti ve Merv'e doğru yürüdü. Musa bin Abdullah bin Hazim Ümeyye'nin yanına geldi. Ümeyye de Şemmas bin Disar'ı sekiz yüz kişi ile birlikte gönderdi. Bukeyr üzerine yürüyerek geceleyin hücum etti ve O'nu bozguna uğrattı. Arkadaşlarına emir vererek kimseyi öldürmemelerini söyledi. Bu bakımdan onlar Şemmas'ın askerlerinin silahlarını alıyor ve serbest bırakıyorlardı. Bu sefer Ümeyye ileri geçti ve Şemmas ile karşılaşınca yerine Sabit bin Kutbe'yi getirdi. Bukeyr Sabit'le karşılaşıp esir aldı ve yanındaki askerleri dağıttıktan sonra vaktiyle kendisine yapmış olduğu bir iyilik dolayısıyla serbest bıraktı.

 

Bu sefer Ümeyye'nin kendisi ileri geçti, Bukeyr O'nunla da savaştı. Bir seferinde Bukeyr'in arkadaşları geri çekilmiş, Bukeyr de onları korumuştu. İkinci bir gün bir daha karşılaştılar ve aralarında çok şiddetli bir çarpışma oldu. Bundan sonra bir üçüncü gün daha karşı karşıya geldiler. Bu sefer Bukeyr Sabit bin Kutbe'nin başına bir darbe indirdi. Sabit'in kardeşi olan Hureys bin Kutbe de Bukeyr üzerine bir hamle yaptı. Bukeyr geri çekilmek, arkadaşları da bir dereceye kadar gerilemek zorunda kaldı. Hureys köprüye varıncaya kadar Bukeyr'i takip etti. Bukeyr'e: "Nereye gidiyorsun ey Bukeyr?" diye seslenince Bukeyr geri döndü, Hureys de başına bir darbe indirdi. Bu darbe Bukeyr'in başındaki miğferi yararak kafasına vardı ve Bukeyr yere düştü. Ancak çarpışmakta olan Bukeyr'in arkadaşları O'nu taşıyarak şehre sokmayı başarabildiler.

 

Bukeyr'in arkadaşları kırmızı ve sarıya boyanmış elbiselerle Ümeyye ve askerlerinin önüne çıkıyor, oturup konuşuyorlar ve münadileri de şöyle sesleniyordu: "Kim bize bir ok atarsa biz de onun, ya çocuklarından veya ailesinden birisinin başına atarız." Bu bakımdan kimse onlara ok atınıyordu.

 

Bukeyr muhasaranın uzaması halinde etrafındakilerin kendisini yardımsız bırakmasından korktuğu için barış istedi. Ümeyye'nin adamları da bunu memnuniyetle kabul ettiler. Bukeyr'in dört yüz bin dirhemlik borcunun ödenmesi, arkadaşlarına iyi davramlması, Horasan'dan dilediği bölgeye vali tayin edilip kendisiyle ilgili olarak Bahir'in söylediklerine kulak asılmaması, eğer kendisi hakkında bir şüpheye düşülecek olursa kırk gün süreyle eman verilmesi şartlarıyla barış yaptılar.

 

Ümeyye bunun üzerine Merv Şehri'ne girdi, Bukeyr'e vermiş olduğu sözde durdu ve daha önce de olduğu gibi ikramda bulunmağa devam etti. Ümeyye Ukab'a da yirmi bin dirhem verdi.

 

Denildiğine göre Bukeyr nehre kadar Ümeyye ile birlikte gitmemişti.

Ümeyye O'nu Merv'de vekil olarak bırakmış, ancak kendisi Merv'den ayrılıp nehri geçtikten sonra O'na karşı isyan etmiş ve zikrettiğimiz şekilde olaylar gelişme göstermişti.

Ümeyye yumuşak ve cömert birisi idi, bununla birlikte Horasan halkı O'nu istiskal ediyor (benimsiyor)du. Ayrıca Ümeyye oldukça kibirli bir kimse olup: "Bütün Horasan benim mutfağıma bile yetmez." derdi.

 

Ümeyye Bahir'i güvenlik kuvvetlerinin başından azlederek yerine Ata bin

Ebi's-Saib'i getirmişti. Halktan haraç istemiş ve bu konuda oldukça zorluk çıkartmıştı.

Bukeyr bir gün mescitte oturup halk ile konuşmakta iken O'na Ümeyye'nin katılığından söz etmişler ve yermişlerdi. Bu arada Bahir, Dırar bin Husayn ve Abdullah bin Cariye bin Kudame de mescitte bulunuyordu. Bahir olayı Ümeyye'ye nakletmiş, Ümeyye kendisini yalan söylemekle itham edince O da diğerlerinin şahit olduklarını ileri sürmüştü. Süleymli Müzahim bin Ebi'l-Müceşşir Bukeyr'in şakalaşmakta olduğu şeklinde şahitlik yapınca Ümeyye Bukeyr'e ilişmemişti.

 

Daha sonra Bahir Ümeyye'nin yanına giderek O'na: "Allah'a yemin ederim, Bukeyr beni sana karşı isyan etmeğe çağırdı." diyerek şunları ekledi:

 

"Senin bu durumun olmasaydı bu Kureyşliyi öldürmüş ve Horasan'ı kendim yemiştim." Ancak Ümeyye Bahir'in bu dediklerini tasdik etmeyince Bahir bir grup kişiyi şahit olarak gösterdi. Bukeyr bunların kendisine düşmanlık ettiklerini söylediyse de Ümeyye kendisini ve kardeşinin çocukları olan Bedel ile Şemerdel'i tutukladı ve arkasından yanındaki bazı ileri gelen kişilere Bukeyr'i öldürmelerini emretti. Bunların kabul etmemesi üzerine Bahir'e emir verdi, Bahir Bukeyr'i öldürdü. Ümeyye ayrıca Bukeyr'in kardeşinin iki çocuğunu da öldürdü.

 

 

 

ÇEŞİTLİ OLAYLAR

 

Bu yıl içerisinde Ümeyye Belli Nehri'ni gaza yapmak amacıyla aşmıştı; ancak kendisi ve arkadaşları yiyecek sıkıntısıyla karşı karşıya kalıncaya kadar kuşatma altına alınmışlar, ölmelerine ramak kalmışken kurtulmuşlar ve Merv'e geri dönmüşlerdi.

Bu yıl hac emirliğini Medine Valisi olarak görev yapmakta olan Eban bin

Osman yapmıştır. Kufe ve Basra Valisi Haccac, Horasan Valisi Ümeyye idi.

 

Bu yılın yaz ayları gazvesini Velid bin Abdülmelik idare etti. Ensar'dan Cabir bin Abdullah bin Amr bu yıl vefat etti.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

HİCRETİN YETMİŞ SEKİZİNCİ YILI OLAYLARI (M: 697-698)

 

ÜMEYYE BİN ABDULLAH'IN AZLEDİLMESİ VE MÜHELLEB'İN HORASAN VALİLİĞİNE GETİRİLMESİ