İBNÜ’L-ESİR

4. CİLT

HİCRİ 74. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

AFRİKA'NIN TAHRİP EDİLMESİ

 

Askerleri iyileşip sağlıklarına kavuşunca Hassan: "Kalan Afrika hükümdarlarından en büyüğünün kim olduğunu bana söyleyiniz." dedi. Ona Berberilere hakim olan ve ‘‘Kahine’‘ diye bilinen bir kadını gösterdiler. Gayptan bazı şeyleri etrafındakilere haber verdiği için O'na Kahine denilmişti. Kendisi Berberi idi ve Evras dağlarında bulunuyordu. Küseyle'nin öldürülmesinden sonra bütün Berberller O'nun etrafında birleşmiştİ. Afrikalılara Kahine'yi sordu, onlar da işgal ettiği yerin büyüklüğÜnden söz ederek: "O'nu öldürecek olursan artık Berberller sana karşı muhalefet etmezler." dediler. Bunun üzerine Hassan Kahine'nin üzerine yüıüdü. Bulunduğu yere yaklaşınca Kahine Bağaye Kalesi'ni -kalelere hücum etmek ve onları ele geçirmek istiyor düşüncesiyle- yıktırdı; ancak Hassan kaleye gitmedi ve bizzat Kahine'nin Üzerine yürüdü. Her iki ordu karşı karşıya geldiler ve görülmemiş bir şekilde bir, irleriyle çarpıştılar. Müslümanlar bozguna uğradı ve pek çok kişi öldürüldü. Hassan'ın kendisi de geri çekilmek zorunda kaldı ve büyük bir topluluk da esir edildi. Kahine Kayslı Halid bin Yezid dışında kalan bütün esirleri serbest bıraktı. Halid şerefli ve kalıraman birisi olduğundan Kahine O'nu evlat edindi.

 

Yenilgiden sonra Hassan Afrika'dan ayrıldı ve kaldığı yerden Abdülmelik'e mektup yazarak durumu bildirdi. Abdülmelik kendisine yeni bir emre kadar olduğu yerde kalmasını buyurdu. Bu bakımdan Hassan Berka dolaylarında beş yıl süreyle kaldı ve bu yüzden buraya ‘‘Hassan'ın sarayları, köşkleri’‘ anlamına gelen ‘‘Kusur-i Hassan’‘ adı verildi. Kahine ise bütün Afrika'yı eline geçirdi ve halkına son derece kötü davranmağa, onlara haksızlık edip zulümler yapmağa başladı.

 

Daha sonra Abdülmelik Hassan'a pek çok mal ve ordu gönderip tekrar Afrika üzerine yürüyerek Kahine ile savaşmasını emretti. Hassan Kahine'nin

-anında hala esir bulunan Halid bin Yezıd'e gizlice bir mektup göndererek durumu öğrenmek istedi. Halid yazdığı cevabı mektubu bir ekmeğin içerisine yereştirdi, elçi de bunu alıp geri döndü. Kahine saçlarını çözmüş olarak çıktı ve şöyle demeğe başladı: "Onların mülkleri insanların yediklerinin içerisinde gitti." Gelen elçi arandıysa da bulunamadı.

Elçi Hassan'ın yanına vardığında ekmek pişirilirken mektubun yanmış DIduğu görüldü. Bu sebeple bir daha Halid'in yanına döndü. Halid de ona ilk mektubunda yazdıklarını tekrarladı ve bu defa mektubu atın eğerinin şişkince tarafının içine yerleştirdi.

 

Hassan, durumu öğrenince yola koyuldu. Kahine Hassan'ın üzerine gelmekte olduğunu öğrenince şöyle dedi: "Araplar bu ülkeyi, altını ve gümüşü istiyorlar; bizler ise tarlaları ve otlakları istiyoruz; o bakımdan ben Afrika'yı tamamıyla tahrip ederek onların ümitlerinin kesilmesini istiyorum." Sonra bütün taraftarlarını dört bir yana gönderip ülkeyi tahrip etmelerini istedi. Onlar da her tarafı tahrip ettiler, kaleleri yaktılar ve malları talan ettiler. İşte bu, Afrika'nın ilk olarak tahrip edilmesidir.

 

Hassan Afrika'ya yaklaşınca karşısına bir grup Bizanslı çıktı ve Kahine'ye karşı kendilerine yardım edilmesini isteyerek şikayette bulundular. Hassan bu duruma sevindi ve Kabis'e yürüdü. Kabisliler, Hassan'ı ikram ve itaatle karşıladılar. Halbuki şimdiye kadar kendilerini kalelerinde koruyorlardı. Hassan Kabis'e bir amil tayin ettikten sonra yolu daha da kısaltmak amacıyla Kafsa üzerine yürüdü. KafSa’ada bulunanlar kendisine itaat etti. Hassan, hem burayı, hem de Kastmya ve Nefzave'yi eline geçirdi.

 

Kahine Hassan'ın yaklaşmakta olduğu haberini alınca iki çocuğunu ve Halid bin Yezid'i yanına çağırtıp şöyle dedi: "Ben öldürüleceğim, o bakımdan sizler Hassan'ın yanına giderek kendiniz için eman isteyiniz." Bunun üzerine iki oğlu ve Halid Hassan'a gittiler ve yanında kaldılar. Hassan Kahine'nin üzerine gitti. İki ordu karşılaştı ve aralarında son derece şiddetli bir çarpışma oldu. Ölenlerin sayısı o kadar çoktu ki herkes her iki ordunun da tükeneceğini zannetti. Ancak daha sonra Allah Müslümanlara yardım etti ve Berberller bozguna uğradı, pek çoğu öldürüldü. Kahine'nin kendisi de yakalandı ve öldürüldü.

Daha sonra Berberiler Hassan'dan eman istediler. O da onlara eman verdi ve düşmanlarla cihat etmek üzere aralarından on iki bin kişilik bir ordu oluşturmayı şart koştu. Onlar da bu şartı kabul ettiler. Hassan bu on iki bin kişinin başına Kahine'nin iki oğlunu komutan yaptı. Daha sonra İslamiyet Berberiler arasında oldukça yayıldı.

 

Hassan bu yılın Ramazan (4 Ocak - 2 Şubat 694) ayında Kayravan'a geri dündü ve AbdÜımelik'in vefatına kadar Afrika'nın tartışmasız yöneticisi olarak kaldı.

Velid bin Abdülmelik başa geçince Afrika'ya amcası Abdullah bin Mervan'ı vali tayin edip Hassan'ı azletti. Ayrıca 89 yılında da Musa bin Nusayr'ı oranın valiliğine getirdi. İnşallah ileride bunları da anlatacağız.

 

Vakidi'nin belirttiğine göre ise Kahine, Küseyle'nin öldürülmesinden dolayı gazaba gelerek ayaklanmış, bütün Afrika'yı eline geçirmiş, Afrikalılara çok çirkin bir şekilde davranıp oldukça büyük ölçüde zulümler yapmıştı. Hatta 67 yılında Züheyr bin Kays'ın öldürülmesinden sonra Kayravan'da bulunan Müslümanlar da oldukça büyük eziyetler görmüşlerdi. Bunun üzerine Abdülmelik Afrika'ya Hassan bin Nu'man'ı vali olarak tayin etmiş, O da oldukça kalabalık ordularla Kahine'nin üzerine gitmişti. Meydana gelen çarpışmada Müslümanlar bozguna uğ-rayarak pek çok kişi ölmüş, Hassan da geri kaçarak Berka taraflarına gelmişti. Burada Hicret'in 74. yılına kadar kalmış, daha sonra Abdülmelik O'na kalabalık bir ordu göndererek Kabine'nin üzerine gitmesini emretmişti. Bunun üzerine Hassan Kahine'nin üzerine gitmiş, çarpışıp bozguna uğratmış ve bizzat Kahine'yi de öldürdüğü gibi, çocuklarını da öldürerek Kayravan'a geri dönmüştü.

 

Hassan'ın Kahine'nin öldürülmesinden hemen sonra Abdülmelik'in yanına geri döndüğü ve Afrika'ya Ebü Salih adında birisini yerine vekil bıraknğı da söylenir. ‘‘Fahs Salih’‘ denilen yer de ona nispet edilir.

 

 

 

ÇEŞİTLİ OLAYLAR

 

Bu yıl hac emirliğini Haccac bin Yüsuf yaptı. Medine Kadısı Abdullah bin Kays bin Mahreme, Kufe Kadısı Şüreyh, Basra Kadısı ise Hişam bin Hubeyre idi.

 

AbdÜımelik'in bu yıl bir umre yaptığı söylenirse de doğru olamaz. Muhammed bin Mervan bu yılın yaz aylarında Bizanslılara bir gaza tertiplemiş ve Anatolia'ya kadar varmıştır.

Cabir bin Semura es-Süvai Küfe'de, Bişr bin Mervan'ın valiliği sırasında bu yıl içerisinde vefat etti. Yine Bişr'in valiliği döneminde Kufe'de Ebü Cuhayfe de vefat etti.

Ezdli Amr bin Meymün da bu yıl vefat etmiştir. O'nun 75 yılında vefat ettiği de ileri sürülmüştür. Amr Cahiliye dönemini de görmüş bir kimse olup oldukça uzun yaşayan kişilerdendir.

 

Abdullah bin Utbe bin Mes'üd da bu yıl vefat etmiştir. Abdullah Hz. Ömer'in amillerinden birisidir. O'nun 73 yılında vefat ettiği de ileri sürülmüştür.

Sahabiliği de olan Temimli Abdurrahman bin Osman de bu yıl vefat edenler arasındadır.

Muhammed bin Hatıb bin Haris el-Cumahi de bu yıl vefat etmiştir. Kendisi Habeşistan'da dünyaya gelmiş ve Peygamber (S.A.V.)'in yanına getirilmişti.

 

Ensardan Ebü Said bin Mualla da bu yıl vefat etmiştir. Küfeli Evs bin Dam'ac da bu yıl vefat edenlerdendir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

HİCRET'İN YETMİŞ BEŞİNCİ YILI OLAYLARI (M. 694-695)