İBNÜ’L-ESİR

4. CİLT

 HİCRİ 114. YIL      ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

HİCRETİN YÜZ ON DÖRDÜNCÜ YILI OLAYLARI (M. 732-733)

 

MERVAN BİN MUHAMMED'İN ARMENİA VE AZERBAYCAN VALİLİĞİ

 

Hişam bin Abdülmelik bu yıl içerisinde amcasının oğlu Mervan bin Muhammed bin Mervan'ı Cezire, Azerbeycan ve Armenia Valisi yapmıştı.

 

Sebebi şudur;

 

Mervan Hazarlarla yapılan savaşlar sırasında Armenia'da Mesleme'nin ordusunda yer alıyordu. Mesleme savaştan avdet edince Mervan, Hişam'ın huzuruna çıkmıştı. Hişam geliş sebebini sorunca Mervan: "Söylemeğe sıkılıyorum ... Ayrıca o yükü benden başka çeken de yok!" demiş, bunun üzerine aralarında şu konuşma geçmiştir:

 

Hişam:

- Nedir o?

 

Mervan:

- Hazarların İslam topraklarına gi9P Cerrah'ı ve başka Müslümanları öldürmeleri Müslümanları zayıflatmıştır: Sonra Müminlerin emiri kardeşi Mesleme bin AbdÜımelik'i göndermiştir. And olsun Mesleme Hazar topraklarının en aşağılarına adım atabilmiş, fazla içerilere gidememiştir. Ustelik onların çok sayıda oluşlarını görünce hoşlanmış, onlara savaş ilan etmiş ve kendisi bundan sonra üç ay yerinden ayrılmamıştır. Bu arada Hazarlar savaş için hazırlanıp toplandılar. Dahası, Mesleme ülkelerine girdiğinde onlara üstün gelme gibi bir kaygısı yoktu, tek düşündüğü barış idi. Bana savaş için izin ver de bu utancı üzerimizden kaldırayım ve düşmandan intikam alayım.

 

Hişam:

- Sana izin veriyorum.

 

Mervan:

- Bana yirmi bin savaşçıyı yardıma gönderebilir misin?

 

Hişam:

- Evet, göndereceğim.

 

Mervan:

- Konuştuklarımız aramızda kalacak, kimseye bahsetmeyeceksin.

 

Hişam:

- Kabul, seni Armenia'ya vali tayin ediyorum.

Mervan Hişam'a veda edip vali olarak Armenia'ya hareket etti. Hişam arkasından Şam, Irak ve Cezire'den topladığı gönüllülerle sayıları iki yüz bini bulan kuvveti gönderdi.

 

Mervan "Lan" halkı ile savaşmak niyetinde olduğunu izhar ederek bunların ülkesine yöneldi. Hazar Meliki buna yanaşarak sulh anlaşması yapacak birini Mervan'a gönderdi. Mervan hazırlıklarını tamamlayıncaya kadar bu elçiyi yanında tuttu. Hazarlar hakkında ağır konuşarak savaş ilan etti, daha sonra Hazar elçisinin uzak yoldan gitmesini sağlamak amacıyla yanına bİrini katarak gönderdi. Kendisi de en yakın yoldan Hazarlara doğru yürüdü. Hazar elçisi tam varmıştı ki, Mervan askerleriyle göründü. Elçi, Mervan'ın harp ilan ettiğini ve çok sayıda askerle geldiğini haber verdi. Hazar Meliki arkadaşlarıyla istişare etti. Arkadaşları: "Bu adam sen orduyu toplayıncaya kadar yapacağını yapar. Bu halde karşısına çıkacak olursan da seni rahatlıkla hezimete uğratır. En uygunu ülkenin en uzak tarafına doğru çekilmek ve O'nu yapacağıyla baş başa bırakmaktır." dediler.

 

Hazar meliki arkadaşlarının görüşüne uyarak söyledikleri tarafa doğru çekildi.

Mervan Hazar ülkesinin içlerine kadar ilerleyerek baştanbaşa yakıp yıktı. Ganimet ve esir aldı. Bunlardan intikam almak ve iyice zelil etmek için orada bir kaç gün daha kaldı. Serir Meliki'nin ülkesine girerek kaleler fethetti. Melik Mervan'a boyun eğerek bin baş, beş yüz uşak, beş yüz siyah saçlı cariye, Bab'a getirilecek yüz bin müd (Şam ve Mısır'da on dokuz sa'a denk gelen bir ölçü birimi) üzerine sulh yaptı.

 

Mervan Tumanlılar ile de yüz baş ve yirmi bin müd üzerine anlaştı, sonra Zirikiran topraklarına girdi. Zirikiran Meliki Mervan ile sulh yaptı. Oradan Hamzin topraklarına geçti. Hamzin meliki sulh yapmak istemeyince Mervan onları kuşatma altma alarak kalelerini fethetti. Suğdan'a geçerek orasını sulh yoluyla ele geçirdi. Tireşanşah'a her yıl Bab'a kadar getirilecek on bin müdlük bir haraç yüklendi. Daha sonra Lekz Meliki'nin kalesine yakın bir yerde konakladı. Bunlar haraç ödemek istemediler. Lekz Meliki yardım istemek amacıyla Hazar Meliki'ne gitmek için çıkınca bir çoban kim olduğunu bilmeden kendisini okla öldürmüş, bunun üzerine Lekz halkı Mervan'la sulh yapmıştır. Mervan oraya bir amil tayin ederek deniz kenarında bulunan Şervan Kalesi'ne yürümüş, kale halkı isteyerek boyun eğmişlerdir. Son olarak Dudaniyye'ye gitmiş ve geri dönmüştür.

 

 

 

ÇEŞİTLİ OLAYLAR

 

Bu yıl içerisinde Muaviye bin Hişam, Saife-i yüSr3. ile savaşmıştır.

Yine bu yılda Abdulalh bin Battal ile Kostantin karşılaşmışlar, Battal onları hezimete uğratarak Kostantin'i esir etmiştir.

 

Süleyman bin Hişam da Saife-i Yümna ile bu yılda savaşmış ve Kaysariye (Kayseri) 'ye kadar gelmiştir.

 

Hişam bin Abdülmelik, İbrahim bin Hişam Mahzümi'yi bu yılda Memelik bin Haris bin Hakem'i tayin etmiştir. İbrahim'in karısı sekiz yıl Medine'yi idare etmiştir. Hişam, İbralıim'in Mekke ve Taif'deki görevine de son vererek buralara da Muhammed bin Hişam Mahzümi'yi vali yapmıştı. (Muhammed'in 113 yılında vali tayin edildiği de söylenir.)

Bu yıl içerisinde Vasıt şehrinde bir veba salgını vukua gelmiştir. Mesleme Hakan'ı hezimete uğratıp oraları sağlama bağladıktan sonra geri gelmiştir.

 

Bu yıl hac emirliğini Halid bin Abdülmelik bin Haris yapmıştır. (Muhammed bin Hişam'ın yaptığı da söylenmiştir.)

 

Amiller bir önceki yıl adı geçenlerdir. Değişenler şunlardır: Medine aliliği'ne Halid bin Abdülmelik, Mekke ve Taife Mufammed bin Hişam, Armenia ve Azerbaycan'a Mervan bin Muhammed getirilmiştir.

 

Bu yılda ölen şahsiyetlerden bazıları şunlardır: Ata bin Ebi Rebah (seksen sekiz yaşında, bir rivayete göre yüz yaşında), Muhammed bin Ali bin Hüseyn Bakır (yetmiş üç yaşında, bir rivayete göre elli sekiz yaşında), Hakem bin Uteybe bin Nehhas Ebu Muhammed (Kinde soyundan bir kadının azatlısı, 50 yılında doğmuştur), Merv kadısı Abdullah bin Büreyde bin Husayb Eslemi

 

Ömer bin Hattab (R.A.)'ın hilafetinin üçüncü yılının bitiminde doğmuştur.)

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

HİCRETİN YÜZ ON BEŞİNCİ YILI OLAYLARI (M. 733-734)