|
İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
SERSAR
GÜNÜ
BİRİNCİ
SERSAR GÜNÜ
Sersar
Nehri asıl çıkış yeri ‘‘Surrak’‘ denilen bir köyün yakımnda ve Sincar şehrinin doğusundaki
bir yerdedir. Bu nehir sularını Kühayl ile Ferac'e bağlı olan Ra'su'l-Eyl
arasında bir yerde Dicle Nehri'ne boşaltır.
Makisin
Günü sözünü ettiğimiz kimseler öldürülünce Tağlibliler yardımcı kuvvetler
toplamağa başladılar. Nemir bin Kasıtlılar da onların etrafında toplandılar.
Ayrıca Şeybanlı Müşeccir bin Haris de onlara katıldı. Müşecir Şeybanlıların
ileri gelenlerinden birisi idi. Diğer taraftan Kayslılara karşı yardımcı olmak
üzere Ubeydullah bin Ziyad bin Zabyan da geldi. Bu sebeple Mus'ab bin ez-Zübeyr
O'na oldukça içerlemiş ve sonunda kardeşi olan Nabi' bin Ziyad'ı öldürmüştü.
Diğer taraftan Umeyr de Temim ve Esedlilerden yardım istediyse de onlardan
kimse yardımına gelmedi. Her iki taraf Sersar Nehri kıyısında bir araya
geldiler. Tağlibliler Şuays'tan sonra Ziyad bin Hevber'i başlarına
getirmişlerdi. Başlarına getirdikleri kişinin adının Tağlibli Yezid bin Hevber
olduğu da söylenmiştir. Her iki taraf arasında çok şiddetli bir çarpışma olmuş,
sonunda Kayslılar bozguna uğramış, Tağliblilerle beraberlerinde bulunanlar çok
Kayslı öldürmüş, Süleymoğulları'ndan otuz kadar kadının da karınlarını
yarmışlardı. Haris'in kızı olan Tağlibli Leyla bu konuda Ahtal'a ait olduğu da
söylenen şu beyitleri söylemiştir:
‘‘Haçı
meydanda gördüklerinde, Mara Sercis'i ve öldürücü zehiri, Atların sırtında
zırhlıları, Miğferleri ve sağ elimizdeki kılıçları, Sersar'ı, tarlaları hep
bize bıraktılar; Buğdayı, pek çok şeyi ve olmuş bağları.})
İKİNCİ
SERSAR GÜNÜ
Daha
sonra Kayslılar yeniden hazırlanıp yardım topladılar ve başlarında Umeyr bin
Hubab olduğu halde gerekli hazırlıklarını yaptılar. Züfer bin Haris de
Karkisİya'dan gelip onlara katıldı. Tağliblilerin, Nemirlilerin ve onlarla
birlikte yer alanların başkanı ise İbn Hevber idi. Sersar'da karşı karşıya
geldiler ve görülmemiş bir şiddetle çarpıştılar. Kayslıların yan tarafında
bulunan Amiroğulları bozguna uğradığı halde Süleymliler direndiler ve
Tağliblilerle beraberlerinde bulunanlar bozguna uğrayıncaya kadar saldırılarına
devam ettiler. Abd Yeşu'un iki oğlu ve Tağliblilerden pek çok ileri gelen kişi
öldürüldü. Bununla ilgili olarak Umeyr bin Hubab şunları söylemiştir:
‘‘Feda
olayım Sersar atlılarına,
Feda
olsun ailem ve topladığım mallar da. Amirliler bizi bırakıp kaçtı,
Rabialılarsa
etraflmda dağ gibiydi Süleym'den atlılarla yendim onları, Susamış develer gibi
sıkıştırıyordum.’‘
Züfer
bin Haris de şöyle demiştir:
‘‘Umeyr'e
benden kim götürür, Öğüt veren bir kişinin mesajını? Zü Yemen'i ve Kelb'i
bırakıp da, Seninle, Nizar'la mı uğraşalım? O zaman tek eline güvenip de,
Diğerini kullanmayan kimse gibi olmaz mıyız?’‘
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA