İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
CUFRA
GÜNÜ
Bu
yıl içerisinde Abdülmelik bin Mervan Mus'ab'ın üzerine gitmek amacıyla yola
koyuldu. Halid bin Abdullah bin Halid bin Esid O'na şöyle "dedi:
"Beni
Basra'ya yollar ve peşimden de az sayıda atlı gönderirsen orayı senin namına
ele geçireceğimi ümit ederim." Bunun üzerine Abdülmelik O'nu oraya
gönderdi. Halid yakınlarıyla birlikte gizlice Basra'ya girdi ve Amr bin
Esma'nın yanında misafir oldu. O'nun Ali bin Esma' el-Bahili yanında misafir
olduğu da söylenmiştir. Amr, İbn Ma'mer'in güvenlik kuvvetleri başında bulunan
Mus'ab'ın Basra'da kendisinin yerine vekil bırakmış olduğu Abbad bin Husayn'a
haber gönderdi, İbn Esma', Abbad bin Husayn'ın kendisine bey'at edeceğini ümit
ederek O'na şöyle dedi: "Ben Halid'i himayeme almış bulunuyorum. Bunu bana
yardımcı olman amacıyla bilmeni arzu ettim." Abbad atından inerken İbn
Esma'nın elçisi gelip O'na bunları söyleyince Abbad şu cevabı verdi: "Git
O'na de ki, Allah'a yemin ederim, ben sana süvarilerimle birlikte gelmedikçe
atımın yelesini bırakmam." Bunun üzerine İbn Esma' Halid'e şöyle dedi:
"Abbad şu anda yanımıza gelecektir. Ben O'na karşı seni koruyamam, o
bakımdan sen Malik bin Misma'nın himayesine girmeğe bak."
Halid
ayaklarını atının üzengilerinden çıkartmış olarak Malik'in yanına varıncaya
kadar koşa koşa gitti ve: "Beni himayene al." dedi, O da aldı. Bekr
bin Vail ile Ezdlilere haber gönderince ilk gelen sancak Yeşkuroğulları'nın
sancağı oldu. Bu sırada Abbad da atlılarıyla gelmişti. Karşılıklı olarak
birbirlerinin önünde durdular, fakat aralarında her hangi bir çarpışma olmadı.
Ertesi
gün olunca Nafi' bin Haris'İn bulunduğu Cufra'ya gittiler. Halid ile birlikte
Temim'den bir takım kişiler vardı ki Sa'sa'a bin Muaviye, Abdülaziz bin Bişr,
Murre bin Mihkan ve başkaları bunlar arasında idi. Halid'in bütün arkadaşları
Cufra'ya müntesip iken, İbn Ma'mer'in arkadaşları ise Zübeyri idiler.
Ubeydullah bin Ebi Bekre, Humran bin Eban ve Muğire bin Mühelleb, Halid'in arkadaşları
arasında idi. Zübeyrilerden ise Kays bin Heysem es-Sülemİ vardı.
Mus'ab,
Zahr bin Kays el-Cu'fi'yi bin kişi ile birlikte İbn Ma'mer'e yardımcı kuvvet
olarak gönderirken Abdülmelik de Ubeydullah bin Ziyad bin Zabyan'ı Halid'e yardımcı
kuvvet olarak göndermişti. Ubeydullah Basra'ya kendisini durumdan haberdar
edecek kimseler gönderdi. Haberci geri dönüp herkesin darmadağın olduğunu
bildirince Ubeydullah AbdÜımelik'in üzerine gitti. İki taraf yirmi dört gün
süreyle çarpıştılar. Malik bin Misma'ın gözü isabet aldı. Malik savaştan
usanınca iki taraf arasında elçiler gidip gelmeğe başladı. Sonunda Halid'in
Basra'dan çıkması şartıyla barış yapıldı ve Malik O'nu Basra'dan dışarıya
çıkardı.
Daha
sonra Malik Se'c'e gitti. O sırada da Abdülmelik Dimaşk'a dönmüş bulunuyordu.
Mus'ab'ın bütÜn çabası Basra'yı elde tutmaktı. Orada Halid'e yetişmeyi de ümit
etmiş, ancak vardığında Basra'dan çıkmış olduğunu görmüştü. Mus'ab bu bakımdan
İbn Ma'mer'e kızdı, Halid'in taraftarlarını yanına çağırıp onlara hakaretler ve
küfürler yağdırdı. Ubeydullah bin Ebi Bekre'ye şöyle dedi: "Ey adi herifin
oğlu! Zaten sen bir dişi köpeğin evladısın. Köpekler onun yanına gidip gelmiş;
sonunda kırmızı, sarı, siyah, kendisine benzeyen türlü çeşitli köpekler doğurmuştur.
Senin baban bir köleydi. Taif Kalesi'nden inip Resulullah (S.A.V.)'ın yanına
geldi. Daha sonra da Ebu Süfyan'ın annenizle zina ettiğini iddia ettiniz.
Allah'a yemin ederim, kalacak olursam sizleri kendi neseplerinize ilhak
edeceğim." Daha sonra Humran'ı çağırtıp O'na da şunları söyledi:
"Zaten sen annesi Yahudi olan birisin. Sen İran asıllı bir Irak kafirisin.
Aynu't-Temr'den esir alındın." Hakem bin Münzir bin Carud, Zehranlı
Abdullah bin Fedale, Ali bin Esma', Abdülaziz bin Bişr ve başkalarına da bunun
gibi azarlayıcı, ağır sözler söyledi ve her birisine yüzer kamçı vurdurdu:
saçlarını, sakallarını tıraş ettirdi, evlerini yıktırdı, üç gün süreyle sahrada
güneşin altında tuttu. Onları hanımlarını boşamağa zorladı. Hepsinin
çocuklarını askeri bölükler arasından topladı, onları Basra'nın her tarafında
dolaştırdı, hür kadınları nikahlamayacaklarına dair yemin verdirdi.
Malik
bin Misma'nın evini yıktırıp orada ne varsa aldı. Bu aldıkları arasında bir de
cariye vardı ve bu cariyeden Amr bin Mus'ab adında bir de çocuğu oldu.
Mus'ab
Basra'da ikamet ettikten sonra Küfe'ye gitti ve orada Abdülmelik bin Mervan ile
savaşıp ayrılıncaya kadar kaldı.
Bu
yıl içerisinde Ömer bin Hattab'ın oğlu olan Asım vefat etti. Asım, Ömer bin
Abdülaziz'in anne tarafından dedesi olup Peygamber (S.A.V.)'in vefatından iki
yıl önce dünyaya gelmişti.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
UMEYR BİN HUBAB
BİN CA'DE ES-SÜLEMİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ