İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
HİCRETİN
YÜZ OTUZUNCU YILI OLAYLARI (M. 747-748)
EBU
MÜSLİM’İN MERV’E GİRMESİ VE KENDİSİNE BEY’AT EDİLMESİ:
Bu
yılın Rebiyülahir ayında Ebu Müslim Merv'e girdi. Cemaziyülahirde girdiğine
dair rivayetler de vardır.
Bunun
sebebi İbnü'l-Kermani ile iş birliği yapmasıydı. İbnü'l-Kermani ve yanındaki
diğer Arap kabileleri Ebu Müslim'le savaşmak için Nasr ile anlaşma yapmışlardı.
Bu Ebu Müslim'in çok ağırına gitti ve onlarla savaşmak için adamlarını topladı.
Süleyman bin Kesir İbnü'l-Kermani'nin karşısındaydı. Süleyman O'na şöyle dedi:
"Dün babam öldürüp asan Nasr ile anlaşmaya nasıl gönlün razı oluyor?
Halbuki ben senin Nasr ile aynı mecliste namaz kılmağa dahi razı olmayacağını
zannederdim." Bu sözler O'nun aklını başına getirdi. İttifak kararından
vazgeçti, böylece Arap kabileleri arasında yapılmış olan anlaşma bozulmuş oldu.
Sulh
bozulunca Nasr Mudarlılarla birlikte Ebu Müslim'in yanına gelmek istedi.
İbnü'l-Kermam'nin Yemen ve Mudar kabilelerinden teşekkül eden adamları da aynı
istekte bulundular. Bunun için günlerce haberci gönderdiler. Ebu Müslim
aralarında tercih yapabilmesi için her iki grubun elçilerinin de gelmesini
emretti, fakat önceden yanındaki Şiilerle anlaşarak Rabia ve Yemen kabilelerini
tercih etmelerini söyledi ve: "Mudar Kabilesi şeytanla beraberdirier,
Mervan'ın adamları ve Yahya bin Zeyd'in katilidirler." dedi.
İki
elçi heyeti de geldi. Ebu Müslim yerine oturdu, onları da karşısına oturttu.
yanına Şiilerden yetmiş kişi çağırttı ve bu iki grup arasında tercih
yapmalarını söyledi. Şiilerden Süleyman bin Kesir kalktı ve konuştu. Ağzılaf
yapan bir hatipti. İbnü'l-Kermani'yi ve adamlarını tercih etti. Sonra Nakib Ebu
Mansur Talha bin Ruzeyk ayağa kalktı. O da Kermani'nin adamlarını tercih etti.
Arkasından Mürsid bin Şakik söz aldı ve: "Mudar Kabilesi Resulullah'ın
(A.S.) katilleri, Ümeyyoğulları'nın yardımcıları ve Mervan'ın memurlarıdırlar.
Kanlarımız boyunlarında, mallarımız ellerindedir. Nasr bin Seyyar da Mervan'ın
emirlerini yerine getiren bir memur, lehinde propaganda yapıp O'na
‘‘Emirü'lMüminin’‘ diyen biridir. Biz Nasr'ın doğıu yolda olduğunu kabul
etmekten Allah (C.C.)'a sığımrız. Bu yüzden Ali bin el-Kermani'yi tercih
ediyoıuz." dedi. Şiilerin yetmişi birden: "Mürşid bin Şakik'in
söyledikleri doğıudur." dediler. Nasr'ın elçilerinin üzerine keder ve
perişanlık çöktü, İbnÜı-Kermani'nin heyeti ise başarı kazanmış olarak döndü.
Ebu Müslim Alin'den Malıuvan'a döndü ve Şiilere orada evler yapmalarını
emretti. Allah onları Arapların kendilerine karşı iltifat etmelerinden
kurtarmıştı.
Ali
el-Kermani Ebu Müslim'e haber göndererek: "Merv'e bir taraftan ben
gireyim, sen de adamlarınla birlikte başka bir taraftan gir." dedi. Ebu
Müslim: "Nasr ile birleşip bana karşı harp etmeyeceğinizden emin değilim.
Sen önce yalnız başına gir ve Nasr ile savaşı başlat." diye haber
gönderdi.
İbnü'l-Kermani
şehre girdi ve harbi başlattı. Ebu Müslim, Şibl bin Tahman en-Nakib'i atlı bir
birlikle oraya gönderdi. Şibl Buharalıuzalı Sarayı'na yerleşti, Ebu Müslim'e
gelmesi için haber gönderdi. Ebu Müslim, önünde Abdullah el-Huzai, sağ yanında
Malik bin Heysem el-Huzai, solunda Kasım bin Muçaşi' et-Temimi olduğu halde
Merv'e girdi. Bu sırada iki taraf birbiriyle savaşmaktaydı. Ebu Müslim şu ayeti
okudu: ‘‘Şehre, ahalisinin haberi olmadan girdi. Bu esnada iki adam
birbirleriyle dövüşüyordu. Biri kendi tarafından, diğeri düşmanlarındandı.’‘
(Kasas, 15). Ebu Müslim vali konağına gidip her iki gıubun savaşı durduıup
askerleriyle birlikte çekip gitmeleri için haber gönderdi. Mervliler Ebu Müslim'i
çok iyi karşıladılar. Ordudan bey'at alınmasını emretti. Bey'at aldığı kişiler
arasında Ebu Mansur Talha bin Ruzeyk de vardı. Bu zat Nakiblerdendi.
Haşimilerin delillerini ve Emevilerin kusurlarını çok iyi bilirdi. (Nakibler on
iki kişiydi. Yüz veya yüz dört yılında Muhammed bin Ali Horasan'a elçi
gönderdiğinde davetini kabul eden yetmiş kişi arasından onları seçmişti.) Adı
ile mevsuf bir zattı. Bey'at aldığı diğer kişiler ise şunlardı: Huzaa
Kabilesi'nden Süleyman bin Kesir, Malik bin Heysem, Ziyad bin Salih, Talha bin
Ruzeyk, Amr bin A'yün; Tayy Kabilesi'nden Kahtabe bin Şebib bin Halid bin
Ma'dan; Temim Kabilesi'nden Musa bin Ka'ab Ebu Uyeyne, Lahiz bin Kurayz, Kasım
bin Müşaci', Eşlem bin Sellam; Bekr bin Vail Kabilesi'nden Ebu Davud bin
İbrahim eş-ŞeyMni, Ebu Ali el-Herevi, (Amr bin A'yün yerine Şibl bin Tahman'dan
bey'at aldığı da söylenir), İsa bin Ka'ab, Ebu Ali elHerevi yerine Ebu
Müslim'in damadı (veya eniştesi) Ebu'n-Necm İsmail bin İmran.
Nakibler
arasında Ebu Mansur Talha bin Ruzeyk bin Sa’ad dışında babası hayatta olan
yoktu. Künyesi ve nisbeti Ebu Zeyneb el-Huzai idi. Ebu'I-Eş'as harbine
katılmış, Mühelleb'le birlikte savaşmıştı. Ebu Müslim onunla istişare eder ve
katıldığı savaşlarla ilgili sorular sorardı.
Bey'at
şöyle idi:
"Allah'ın
Kitab'ına Resulü'nün SÜllnet'ine uymak, Resulullah'ın ehl-i beytine razı olmak
üzere bey'at ediyorum." Bey'at edenlere şöyle deniliyordu:
"Bu
bey'atle, Allah'a karşı ahdinizi ve bağlılığınızı yerine getirmeniz,
hanımlarınızı boşamanız, kölelerinizi azat etmeniz ve Beytullah'a doğru yola
çıkmanız, başınızdakiler vermedikçe yiyecek istememeniz boynunuzun borcu
olmuştur. "
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
NASR BİN SEYYAR'IN
MERV'DEN KAÇMASI
BU YILIN
OLAYLARI:
NASR BİN SEYYAR'IN
MERV'DEN KAÇMASI
ŞEYBAN
EL-HARURİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ
KERMANİ'NİN İKİ
OĞLUNUN ÖLDÜRÜLMESİ
KAHTABE'NİN İMAM
İBRAHİM'İN YANINDAN GELMESİ
KAHTABE'NİN
NEYSABUR'A GİTMESİ
NÜBATE BİN
HANZALA'NIN ÖLDÜRÜLMESİ
KUDEYD'DE EBU
HAMZA EL-HARİCİ VAK'ASI
EBU HAMZA'NIN
MEDİNE'YE GİRMESİ
EBU HAMZA'NIN
MEDİNE'YE GİRMESİ
EBU HAMZA
EL-HARİCİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ
ABDULLAH BİN
YAHYA'NIN ÖLDÜRÜLMESİ
KAHTABE'NİN CÜRCAN'DAKİ
KATLİAMI