İBNÜ’L-ESİR

4. CİLT

HİCRİ 125.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

VELİD BİN YEZİD BİN ABDÜLMELİK'E BEY'AT

 

Bir rivayete göre Velid'e bu yılın Rebiyülahir ayında bey'at yapılmıştır.

Babası, Velid'i kardeşi Hişam'dan sonra veliahtlığa uygun bulmuştu. Velid o vakit on bir yaşındaydı. Babası Yezid bundan sonra hayatını sürdürdü. Velid on beş yaşına geldiğinde Yezid: "Allah benimle, beni Hişam ile senin arana koyan arasındadır." der.

 

Hişam halife olunca Velid'in hafifmeşrepliği ve şarap içtiği açığa çıkıncaya kadar O'na iyi davrandı, sonra Abdüssamed bin Abdüla'la'yı Velid'i tedip etmesi için gönderdi.

Velid kendisine içki arkadaşları edinmişti. Hişam halkı Velid'den kurtarmak için O'nu 116 (M. 734)'da hac işlerinin başına getirdi. Velid sandıklara köpekler koydu ve Kabe'nin üzerine dikmek için o büyüklükte bir de kubbe yaptırdı, ayrıca yanına şarap da aldı. Yaptırdığı kubbeyi Kabe'nin üzerine dikmek, içinde de şarap içmek istiyordu. Beraberindekiler Velid'i: "Böyle yaparsan biz seni ve kendimizi halkın elinden kurtaramayız." diyerek korkuttular. Velid bunun üzerine tasarladığı işlerden vazgeçti.

 

Velid halkın inançlarını küçümsedi ve hafife aldı. Bunun üzerine Hişam Velid'i uzaklaştırmak ve oğlu Mesleme için bey'at almak istedi, Velid'e de bu düşüncesini bildirdi. Velid Hişam'ın bu isteğini reddetti. Bunun üzerine Hişam, Velid için kötü düşünmeğe başladı ve zarar vermeyi kafasına koydu. Hişam bu ara oğlu Mesleme için gizliden gizliye bey'at almağa başlamıştı. Halk Hişam'ın bu düşüncesini olumlu buldu. Bu düşünceyi benimseyenler arasında amcaları Hişam bin İsmail'in oğulları Muhammed ile İbrahim de vardı. Ayrıca Benü'l-Ka'ka' bin Huleyd el-Absi ile diğer seçkin kişiler de aynı görüşü benimsemişlerdi.

Bundan sonra Velid içki ve sefahette daha da ifrata gitti. Hişam Velid'e: "Yazıklar olsun sana! Senin İslam'ın daha üstünde olup olmadığını bilemiyorum. Eğer kötülükleri terk edersen sana sert davranmayacağım." dedi. Velid Hişam'a şu beyitlerle cevap verdi:

 

‘‘Ey dinimiz hakkında soru soran kişi! Biz Ebu Şakir'in dini üzereyiz.

Biz içkiyi bazen halis içeriz,

 

Bazen de sıcak veya soğuk su karıştırarak.’‘

 

Bunun üzerine Hişam oğlu Mesleme'ye çok kızdı, çünkü Ebu Şakir O'nun künyesiydi. Hişam Mesleme'ye: "Beni Velid senin yüzünden ayıpladı. Ben ise seni halifeliğe hazırlıyorum." dedi ve O'nu yola getirmeyi lüzumlu gördü. Bunu temin için Mesleme'yi H. 119 (M. 737)'da hac emirliği ile görevlendirdi.

 

Mesleme yöneticiliği sırasında ibadetlerini ve yumuşaklığını halka izhar etti. Yine Mesleme bu sırada Mekke ve Medine'de halka çeşitli mallar dağıttı.

 

Medinelilerden bir azatlı şu mısraları okudu: ‘‘Ey bizim dinimizden soran kişi! Evet, biz Ebu Şakir'in dini üzereyiz. O, koşu atlarını yularlarıyla bağışladı; O, aynı zamanda ne zındık ne de kafirdir.’‘

Şair bu mısralarıyla Velid'e tariz etmişti.

Hişam Velid'i ayıpladı, kınadı ve ondan tamamen ümidini kesti. Velid yanında seçkin kişileri ve yakınları olduğu halde yola çıkarak Ürdün'de bir subaşında konakladı. Katibi İyaz bin Müslim'i olup bitenleri yazması için Hişam'ın yanında bıraktı. Hişam da Velid'in aleyhinde gelişen olayların kendisine ulaşmasını engelledi. Bu meyanda Velid Hişam'a mektup yazdıysa da cevabını alamadı. Daha sonra Abdüssamed'i yanından uzaklaştırmasını istedi, o da Abdüssamed'i uzaklaştırdı. Ayrıca İbn Süheyl'in de yanına gelmesine izin vermesini istedi, fakat Hişam Süheyl'i dövdü ve sürgüne gönderdi.

 

Hişam, Velid'in katibi Iyaz'ı yakalattı, dövdü ve hapsetti.

 

Velid insanlara: "Kim güven duyar ve iyilik yapmak ister? Bu uğursuz, hilekar adamı babam ailemizin başına geçirdi ve veliaht yaptı; sonra da bunun bana yaptıklarını gördünüz. Benim bir adama kötülük yapmadıkça şerrimin dokunmayacağını o bilmiyor." dedi ve bu hususta Hişam'a kendisini kınayan bir mektup yazıp hapsettiği katibini vermesini de istedi, ancak Hişam katibi vermedi. Bunun üzerine Velid Hişam'a şu mısraları yazdı:

‘‘Senin arazimde bina yaptığını görüyorum; Eğer akıllı bir adam olsan yaptıklarını yıkarsın. Geride kalanlara kin tohumlarını saçıyorsun.

 

Eğer meyve aldıklarının şerrinden ölürsen onlara yazıklar olsun! Sana ihsanda bulunana nankörlük yapıyorsun;

 

Şayet ona teşekkür edersen fazZ ve ihsan sahibi Allah sana merhamet etsin.’‘

V elid gittiği yerde fazla kalmamıştı ki Hişam öldü. Hilafetin kendisine geldiği günün sabahında künyesi Ebu Zübeyr olan Münzir bin Ebu Amr'a:

"Aklım ereliden beri bu gece kadar bana hiç bir gece uzun gelmedi. Ben gece boyunca kendi kendime (Hişam'ı kastederek) bu adamın yaptıklarını düşündüm. Bu herif beni hırslandırdı, gel beraber hava alalım." dedi. Her ikisi hayvanlara binerek iki mil kadar gittiler. Velid burada bir kum yığını üzerine

,

çıkarak bir karaltı gördü ve: "Bu gelenler Hişam'ın elçileri. Allah'tan onların hayır haber getirmelerini isteriz." dedi. Karaltı yaklaşınca bunların posta beygiri üzerinde iki adam oldukları anlaşıldı. Bunlardan birisi Ebu Muhammed es-Süfyani'nin azatlısı, diğeri de Cerdebe idi. Yaklaştıklarında koşarak Velid'e geldiler ve halifeye verilen selamla selamladılar. Velid heyecanlanıp bir süre konuşmadı, daha sonra: "Hişam öldü mü?" dedi. Onlar da: "Evet." dediler ve:

 

"Bu husustaki Divan-ı Resail başkanı Salim bin Abdurrahman'ın mektubu da yanımızda." diye ilave ettiler. Velid mektubu okudu ve Ebu Muhammed esSüfyani'nin azatlısına eski katibi İyaz'ı sordu. O da: "Hişam ölünceye kadar İyaz hapishanedeydi." diye cevap verdi. Velid hapishane muhafızlarına haber göndererek ellerinde olan mahpusları muhafaza etmelerini emretti. Hişam ölüm döşeğinde iken bir ara ayılarak yanında olanlardan bazı şeyler istedi, ancak oradakiler buna engeloldular. Muhafızlar da: "Biz Velid'in bekçileriyiz. " dediler. Hişam biraz sonra öldü, İyaz da hapishaneden çıktı ve hemen hazinelerin kapılarını mühürledi. Hişam yatağından yere indirildi. Yıkanması için içinde su ısıtılacak bir kap bulunamadı, nihayet ödünç bir kap buldular. Hazineden bir kefen de bulamadılar, O'nu azatlısı Galib kefenledi.

 

Velid Hişam için şöyle dedi: ‘‘Hilekar ve uğursuz adam öldü; nihayet bize yağmur gönderildi. Ağaçlar da bu adam öldükten sonra yapraklanıp meyve verdi. Allah'a şükrediniz, çünkü o her şükredene fazlasıyla verir.’‘

 

Bu şiirin Velid'e ait olmadığı da söylenir.

 

Velid Hişam'ın ölümünü duyunca RusMe'ye giderek Abbasb. Velid bin

Abdülmelik bin Mervan'a Hişam ve çocuklarının mallarının sayımını yapmasını, Mesleme bin Hişam hariç, akrabaları ve amillerinin mallarına el koymasını yazdı. Mesleme, babasından yumuşak davranmasını istediği için Velid O'nu istisna etmişti. Abbas RusMe'ye geldi, Velid'in kendisine yazıyla emrettiklerini yaptı ve neticeyi de duyurdu. Velid şu beyti söyledi:

‘‘Hişam keşke yaşasaydı da şu süt kaplarının doldurulduğunu görseydi.’‘

Bir başka rivayete göre de şu beyideri söylemiştir: ‘‘Keşke Hişam yaşasaydı da kirletilmiş ölçeğini görseydi.

Biz de şimdi O 'nun tarttığı ölçek ile tartıyoruz, ancak biz ölçeği parmakla dokunarak bozmuyoruz.

Biz buna bir bid'at getirmedik, bunların hepsini bana Furkan (Kur 'an) çözdü.’‘

 

VelId Hişam'ın ailesine ve taraftarlarına baskı yaptı. Hişam'ın bir hizmetçisi kabrinin başına gelerek ağladı ve: "Ey Müminlerin emiri! Eğer sen VelId' in bize yaptığını görseydin." diye yakındı. Orada bulunan bir diğeri ise:

"Eğer sen Hişam tarafından yapılanları bilseydin, şükrünü eda edemeyeceğin bir nimetin içinde olduğunu anlardın; çünkü Hişam sadece sizinle meşgul olmuştur, başkaları ile ilgilenmemiştir." dedi.

Velid çeşitli yerlere amiller (yöneticiler) tayin etti. Her tarafa kendisi için bey'at alınmasını yazdı. Halk kendisine bey'at etti.

VelId halife olunca Şamlı kötürüm ve amalara daima yardım etti ve onları giydirdi. Bunlardan her biri için hizmetçi tutulmasını emretti. Fakir kimselere mal ve elbise çıkartarak bunlara ve diğer insanlara bolca ihsanda bulundu. Şam ehline ise daha çok ilisanda bulundu. Kendisinden bir şey istendiğinde: ‘‘Bana bir takım şeyler engelolmazsa zararlı kişilerin sizden çekip aldıklarını sizin için ben yükleniyorum.

Yakın bir zaman içinde size ek gelir ve hediyeler verilecektir. Sizden bunları daha önce divanınız mahrum bırakmıştı; şimdi ise katipler bir aydır size bunları yazıp hazırlıyor.’‘

Hilmü'l- Vadi el-Muğanni şöyle diyor: Biz VelId ile beraber idik, o anda Hişam'ın ölüm haberi geldi, Velid' in hilafeti kutlandı ve haberci kendisine kılıç ve mührü verdi. Biz VelId'e halife gözüyle bakıyorduk. Bu şırada Velid; "Bana şarkı söyleyiniz." dedi ve kendisi manzum olarak şunları söyledi: ‘‘Bugün hoş bir gün, saf içki içmek de hoştur; Rusafe 'de bulunanın (Hişam'ın) ölüm haberi geldi bize.

Postacı bize Hişam'ın ölüm haberini getirdi Ve hilafet mührünü ... Biz saf içkiler içerek sabahladık Ve sihirli cariyelerle eğlendik.’‘

 

VelId, bu şiir şarkı olarak söylenip içilmedikçe yerinden ayrılmayacağına yemin etti. Biz de bunu yaptık, geceye kadar şarkı söylemeğe devam ettik.

Velid, bu yılda oğulları Hakem ve Osman'ı, öncelik Hakem'in olmak üzere, veliaht tayin etti. Bu durumu Irak ve Horasan şehirlerine mektup yazarak duyurdu.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

NASR BİN SEYYAR'IN VELİD TARAFINDAN HORASAN'A VALİ TAYİN EDİLMESİ