İBNÜ’L-ESİR

4. CİLT

HİCRİ 119.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

HARİCİLER

 

Behlül bin Bişr (lakabı: Küsare)'in isyanı bu yılda olınuştur. Sebebine gelince:

 

Behlul haccetmek niyetiyle çıkmış, uşağına bir dirhem vererek sirke satın almasını emretmiş, uşak da BehlUl'e sirke yerine şarap getirmişti. Behhll bunun üzerine derhal gidip şarabı iade etmesini ve parayı geri almasını emretmiş, fakat şarabı satan bunu kabul etmemiştİ. Behlul o köyün amiline (amil Sevad'dandır) gelerek durumu arzetmiş, amil de: "Şarap senden de, sözünden de hayırlıdır." diye cevap vermişti.

 

Behlul haccı ifa etmek için yoluna devam etti, ancak isyan etmeğe karar vermişti. Mekke'de kendi görüşünde olanlarla görüştü, Musul köylerinden birinde toplanmak üzere sÖzleştiler. Orada kırk kişi toplanıp Behlul'u başkan seçtiler. Asıl niyetlerini gizli tutarak uğradıkları amillere bazı işleri yapmak üzere Hişam tarafından görevlendirildiklerini söylüyor ve posta hayvanları alıyorlardI. Uşağın şarabı satın aldığı köye ulaştıklarında Behlul: "Öldürmeğe önce amil'den başlayalım." dedi. Arkadaşları: "Biz Halid'i öldürmek istiyoruz; eğer bu amili öldürmek ile başlarsak maksadımız yayılır. Halid ve diğerleri bizden korunurlar. Bunu öldürüp de, mescitleri yıkıp kiliseler, havralar yaptıran, Müslümanların işlerini Mecusilere tevdi eden, Müslüman kadınları zlınınilere nikahlayan Halid'i elden kaçırmamız iyi olmaz, O'nu öldürüp rahatlayalım." dediler. Behlul: "Vallahi, ben bunu öldürmeden bir yere gitmem, ben bunu da, Halid'i de öldürmek istiyorum." diyerek buradaki amili öldürdü. Halk bunların isyancı olduğunu anlayıp kaçtılar. Postacdar bunları Halid'e haber verdiler, fakat reisIerinin kim olduğunu bilmediklerini söylediler.

 

Halid Vasıt'tan Hlre'ye geldi. Orada Hind amiline yardım için Şam'dan gelmiş bir ordu bulunuyordu. Bu orduyu isyancıları bastırmakla görevlendirerek onlardan bir kişi öldürene Şam'da aldıklarının dışında ayrıca mükafat vereceğini ve Hindistan'a gitmekten muaf tutacağını vaat etti. Bunu duyunca isyancılar üzerine koşuştular. Önderleri Kaynoğulları'ndan biri idi ve emrinde altı yüz kişi vardı. Halid bunlara iki yüz kişilik bir kuvvet dahailave etti. Bunlar Fırat kenarında birleştiler. Kaynlı önder yanında bulunan Halid'in sonradan ilave ettiği güvenlik ekiNne: "Bizimle beraber olmayın da zaferi o ve arkadaşları kazansın." dedi. Behluı bunlara doğru ilerledi, Kaynlıya saldırarak onu yaraladı. Şamlılar ve güvenlik ekibi hezimete uğradı. Behllil ve arkadaşları bunların peşine düşerek yakaladıklarını katlettiler ve Küfe'ye kadar geldiler. Şamlılar çok güzel atlar üzerinde olduklarından Behlul bunlara yetişemedi, fakat Küfe'nin güvenlik ekibine yetişip yakaladı. Bunlar Behlül'e: "Allah'tan kork, biz zorla ve istemeyerek gönderildik." dediler. Behluı bunların başına mızrakla vurarak: "Haydi, çabuk olun." dedi. Öldürdüğü Kaynlının üzerinde bulduğu on bin dirhemi (bedre) aldı.

 

Küfe'de Behllil gibi düşünen altı kişi vardı. Bunlar da isyan edip Behlul'e katılmak istediler, fakat Sarifeyn'de katledildiler. Behllil oraya gelerek:

"Bunları kim öldürdü ise bu on bin dirhemi ona veriyorum." dedi. Bir grup insan gelerek isyancıları kendilerinin öldürdüklerini söylediler. Behlul'ü Ha•• lid'in yanından geliyor zannettiler. Behllil o köy halkına bunların doğru söyleyip söylemediklerini sordu. Köylüler o altı isyancıyı bunların öldürdüklerini doğrulayınca Behlül bunları katledip o köyden ayrıldı.

 

Halid askerlerinin hezimete uğradığını ve Sarifeyn'de yapılanları öğrenince Behlul üzerine Şeyban soyundan Havşeb bin Yezid bin Rüveymoğulları'ndan biri komutasında bir ordu gönderdi. İki ordu Musul ve Küfe arasında karşı karşıya geldiler. Küfeliler yenilerek Halid'e geldiler. BehIul aynı gün Musul'a gitmek niyetiyle hareket etti. Musul amili Hişam'a yazarak Behlul ve adamlarını bildirdi ve bir ordu istedi. Hişam O'na şöyle yazdı: "Bu gelen isyancılara karşı Küsare bin Bişr'i gönder". Hişam Behlül'ü sadece lakabıyla tanıyordu. Amil tekrar Hişam'a yazarak isyancının Küsare bin Bişr olduğunu haber verdi. Behlül arkadaşlarına: "Biz vallahi, (Halid'i kastederek) İbnu'n-Nasraniyye'ye (Hıristiyan kadının oğluna) bir şey yapmayacağız. Halid'i emir tayin edenin başını niçin istemeyelim." diyerek Şam'da bulunan Hişam'ın üzerine yürüdü. Hişam'ın amilleri Behlıll'ün kaleye girmesine izin verdikleri takdirde Hişam'ın başına bir iş getireceğinden korktular. Halid Irak'tan, Cezire Amili Cezire'den, Hişam Şam'dan birer ordu gönderdiler. Bu ordular Cezire ve Musul arasında ‘‘Deyr’‘ denilen yerde birleştiler. (Bir rivayete göre ‘‘Kuheyı’‘ denilen yerde). Behlıll Deyr'in kapısına kadar geldi. yanında bulunan yetmiş kişiyle birlikte bu orduya saldırdı. O gün akşama kadar savaşarak ordudan bir kaç kişiyi öldürdü. Ordu yirmi bin kişiydi. Epeyce ölü ve yaralı verdiler. Daha sonra Behlıll ve arkadaşları hayvanlarını keserek yaya hücum ettiler. Olanca güçleriyle savaştılar. Behlıll'ün arkadaşlarından çoğu katledildi, Behlıll de ağır bir şekilde yaralandı. Arkadaşları Behlıll'e kendisinden sonra bir emir seçmesini söylediler. Behlıll: "Ben öldüğüm takdirde Müminlerin emiri Diame eşŞeybani, o ölürse el-Yeşkuri'dir." dedi.

 

Behlıll o gece öldü. Sabah olunca Diame onları tahliye ederek kaçtı.

Dahhak bin Kays, Behlıll'e mersiye yazmıştır: "Ben Ebu Bişr'in ölümünden sonra düşmana yardımcı olan kimseler

gördüm.

 

Sanki onlar dün bizim dostlarımız, arkadaşlarımız değildi. Ey göz! Artık kendinden yaşlar dök ve bizim için ağla. Onlar bizim için dünyanın içini ve dışını boşalttılar ve Huld

cennetlerinde bize komşu oldular.

 

Behlul ölünce Amr Yeşküri isyan etmiş ve kısa zaman sonra katledilmiştir. Ayrıca Eşheb'in arkadaşı Bahteri altmış kişilik bir grupla Halid'e isyan etmiş, Halid Sımt bin Müslim Beceli'yi dört bin kişilik orduyla bunlar üzerine göndermiştir. Bunlar Fırat kenarında karşılaşmışlar ve isyancılar hezimete uğramıştır. Küfe halkının köleleri ve düşük kişileri bunları yakalamış ve öldürünceye kadar taşlamışlardır.

 

Daha sonra Vezir es-Sahtiyani bir grupla Hire'de Halid'e karşı ayaklanmış, geçtiği her köyü yaktırmış, karşılaştığı her insam katletmiş ve burada bulunan eşyayı ve beytülmali zorla ele geçirmiştir. Halid bunun üzerine de bir ordu göndermiştir. Sahtiyani savaştan sonra yaralanmış olarak yakalanıp Halid'in yanına getirilmiş, Halid'e yönelerek nasihat etmiştir.

Duyduğu şeyler Halid'in hoşuna gitmiş ve Sahtiyani'yi katletmiyerek hapse attırmıştır. Geceleyin O'nu yanına getirtiyor ve konuşuyordu. İnsanlan katleden, köyleri yakan, malları mubah kılan bir harici (isyancı) 'yi yakaladı ve geceleyin sohbet dostu (semir) edindi, denilerek Halid Hişam'a ispiyon edildi.

 

Hişam hiddetlenerek Halid'e bir mektup yazıp O'nu öldürmesini emretti. Ancak Halid öldürme işini erteledi. Hişam'ın Sahtiyani'yi katledip yaktırmak konusunda ikinci mektubunu alınca O'nu ve bir kaç kişiyi katledip yaktırdı.

 

Ölünceye kadar Kur'an okumayı bırakmadı. Son olarak şu ayeti okuyordu: ‘‘Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir; keşke anlasalardı.’‘ (Tevbe, 81)

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

SAHARİ BİN ŞEBİB'İN İSYANI