İBNÜ’L-ESİR

4. CİLT

HİCRİ 117.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

ASIM'IN HORASAN'DAN AZLİ VE ESED'İN VALİLİĞİ

 

Bu yıl içerisinde Hişam bin Abdülmelik, Asım bin Abdullah'ı Horasan Valiliği'nden azledip yerine Halid bin Abdullah Kasri'yi tayin etmiş, Halid de kardeşi Esed bin Abdullah'ı göndermiştir.

 

Asım'ın azlediliş sebebi şudur:

 

Asım, Hişam'a: "Öncü, ehline yalan söylemez ("er-Raidu la yakzibu ehlehu"). Horasan'ı Irak'a bağlamadıkça ıslahı mümkün değildir. Emirü'l-Müminin uzak olduğu ve yardım geciktiği için orası daha yakından istimdat edilebilecektir." diye bir mektup yazmıştı. Hişam Horasan'ı Halid bin Abdullah Kasri'nin idaresine verdi ve kardeşini orayı ıslah için göndermesini söyledi.

 

Halid oraya kardeşi Esed'i gönderdi. Asım Esed'in gelmekte olduğunc. ve öncü kuvvet olarak da Muhammed bin Malik Hemdani'yi gönderdiğini öğrenince hemen Haris bin Süreye ile anlaştı. Beraberce Haris'in Horasan'u: istediği bölgesine yerleşebileceğine dair bir mektup ve bir de Hişam'a Allah'u: kitabından ve Resulü'nün sünnetinden soran, razı olmadığı takdirde aleyhine toplanacaklarını bildiren bir mektup yazdılar. Bu mektubu bazı ileri gelenler mühürlediler. Yahya bin Hudayn bin Münzir: "Bu Müminlerin emirini azletmek anlamına gelir." diyerek mektubu imzalamadı. Böylece mektup hükmünü yitirdi.

Asım Merv'in yukarı tarafında bir köyde idi. Hilris bin Süreye Asım'ın üzerine yürüdü. Savaşı kaybeden taraf Haris bin Süreye oldu. Adamlarından pek çoğu esir edildi. Merv-i Ruz'un başı Abdullah bin Amr Milzem de esirler arasındaydı. Asım esirleri katlettirdi. Haris'in atı bir okla yaralanmıştı. Haris bu oku çıkarmış, yaranın tesirinden atın etkilenmesini azaltmak için habire vuruyordu. Şam ehlinden biri Haris'e hamle yaptı. Haris bu hamleye cevap verirken: " Karnındaki İslam hürmetine senden bir şey istiyorum; atından in." dedi. Adam atından indi ve Haris bindi. Abdülkays soyundan biri olay hakkında şöyle demiştir:

‘‘Kureyş artık hayatın lezzetinden ayrılamaz oldu; Horasan'ın silinip giden yollarına karşı bizimle korunuyor.

 

Keşke Kureyş bir gece denizin yeşil dalgalarında yüzerken sabahlasa. ‘‘

Şam halkı Hilris'in yazdığı mektubu onaylamadığından dolayı Yahya bin

Hudayn'a büyüklük payesi verdiler. Sonra olup biteni ve Haris'in Muhammed bin Müslim ile beraber hezimete uğradığını bildiren bir mektup yazdılar. Bu mektup Esed bin Abdullah'a Rey'de (bir rivayete göre Beyhak'ta) bulunduğu sırada gelmiştir. Esed (bu zaferi kendine mal ederek) Haris'i hezimete uğrattığını ve Yahya'nın zİkri geçen tavrını bildiren mektubu kardeşi Hillid'e gönderdi, Hillid de mükafat olarak Yahya'ya on bir dirhem ve yüz elbise verilmesini emretti.

 

Asım'ın valiliği bir seneden az sürmüştür. Esed O'nu hapsetmiş, sorguya çekmiş ve yüz bin dirhem istemiştir. Ayrıca Umilre bin Hureym ve Cüneyd'in diğer ilmillerini (görevlilerini) de serbest bırakmıştır.

 

Esed geldiği zaman Asım Merv ve NeysabUr'a hilkimdi. Hilris Merv-i Ruz'da, Hillid bin Abdullah el-Heceri ise Amül'de bulunuyordu, Hilris ile de uyum içerisindeydi. Esed Merv-i Ruz'da Hilris'in üzerine yürürse Hillid'in Amül tarafından gelmesinden, Hillid'in üzerine yürüdüğü takdirde ise Merv-i Ruz tarafından Hilris'in gelmesinden korkarak Abdurrahman bin Nuaym'ı Küfe ve Şam ehliyle Merv-i Ruz'da Hilris'in üzerine gönderip kendisi Amül'e gitmeğe karar verdi. Kendisini Ziyild el-Kureşi (Hayyiln Nabati'nin azatlısı) komutasında Amül süvarileri karşıladı. Esed karşısında tutunamayınca gerisin geriye şehre çekildiler. Esed şehri muhasara edip mancımklar diktirdi. Şehirdekilerin başında Hilris'in adamlarından Heceri bulunuyordu. Sonunda kuş atmaya dayanamayıp eman istediler. Esed bunlara elçi göndererek ne istediklerini sordu. Bunlar: "Allah'ın kitabı, Res'Cılü'nün sünneti ve önceki yaptıklarımızdan dolayı bizi sorguya çekip cezalandırmamanız." dediler. Esed onların bu dediklerini kabul etti. Oraya Yahya bin Nuaym bin Hübeyre eş-Şeybani'yi amil tayin ederek Belh'e yöneldi. Belh halkının Süleyman bin Abdullah bin Hazim'e bey'at ettiklerini öğrendi. GemileI'le Tirmiz'e geçti, Haris'in Tirmiz'i muhasara ettiğini gördü. Tirmiz'de ise o sırada Sinan el-A'rabi vardı. Esed, nehrin kenarına konakladı. Nehri geçemediğinden onlara yardım edemedi. Tirmiz ehli şehirden çıkarak Haris'in ordusuyla kıyasıya savaştılar. Haris onları tuzağa düşürmek için hezimete uğramış gibi göründü. Önceden yaptırdığı siperlere doğru çekildi. Tirmiz ehli kaçtıklarını zannederek üzerlerine yürüdüler. Bu sırada Nasr bin Seyyar, Esed ile oturmuş, bu durumu seyrediyordu. Haris'in Tirmizlileri tuzağa düşüreceğini hemen anlayarak Tirmizlilerin Haris'İn peşine düşmelerinin kötü olacağını söyledi. Esed, Nasr bin Seyyar'ın Hads'e acıyıp O'nun iyiliği için böyle konuştuğunu zannederek tam Nasr'ı kınayacaktı ki, birden Haris'in ordusu siperlerinden çıkarak hücuma geçti ve Tirmizlileri hezimete uğrattı.

 

Daha sonra Esed Belh'e hareket etti. Tirmiz halkı da tekrar Haris'e saldırarak hezimete uğrattılar, basiret sahibi pek çok kişiyi katlettiler. İkrime, Ebu Fatıma öldürülenler arasındaydı.

 

Esed Zemm yolu üzerinden Semerkand'a doğru hareket etti. Zemm'e gelince oradaki kalelerden birinde bulunan ve Haris'in arkadaşı olan Heysem eş-Şeybani'ye elçi göndererek: "Sizler kavminizin kötü tavrını ayıplayıp yasakladınız. Bu, kadın esirler, onların helal oluşu ve müşriklerin Semerkand gibi bir yere galip gelmeleri derecesinde değildir. Ben Semerkand'ı istiyorum. Sana bizden her hangi bir kötülük erişmeyeceğine, sana ve yanındakilere adil muamele edileceğine, ikram edileceğine ve eman verileceğine Allah adına yemin ederim. Eğer sen bu davetimi kabul etmezsen, sadece bir ok dahi atsan, artık sana teminat (eman) vermem. Hatta bin eman bile versem, bunun hiç birİni yerine getirmem." dedi. Heysem bu anlaşmayı kabul etti. Esed buradan Semerkand'a doğru yola çıktı ve Semerkand'ın sularının kaynağı olan Verağser'e kadar çıktı. Suyu vadiye doldurarak akış yönünü Semerkand'a gitmeyecek şekilde ayarladı.

 

(Esed ve Haris'in arkadaşlarının anlatılan hadiselerinin 118 yılında cereyan ettiği de rivayet edilmiştir,)

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

ABBASİ PROPAGANDACILARININ DURUMU