İBNÜ’L-ESİR

3. CİLT

HİCRİ 61. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

SELM BİN ZİYAD'IN HORASAN VE SİCİSTAN VALİLİĞİNE GETİRİLMESİ

 

Denildiğine göre, Yezid bu yıl içerisinde Selm bin Ziyad'ı Horasan'a vali olarak tayin etmişti. Bunun sebebi şuydu: Selm bir seferinde Yezid'in huzuruna çıkmış, Yezid de O'na: "Ey Ebu Harb! Seni kardeşlerin Abdurrahman ve Abbad'ın görevlerine tayin edeceğim," demiş, Selm de O'na: "Müminlerin emiri nasıl uygun görürse ... " diye cevap vermişti. Bunun üzerine Yezid O'nu Horasan ve Sicistan valiliğine tayin etti.

 

Selm İsa bin Şebib'in dedesi olan Haris bin Muaviye el-Harisi'yi Horasan'a gönderdi, kendisi de Basra'ya gidip yol hazırlıkları yaptı. Ayrıca kardeşi Yezid'i de Sicistan'a gönderdi. Ubeydullah bin Ziyad kardeşi olan Abbad'a bir mektup yazarak Selm'in vali olduğu haberini iletti, bunun üzerine Abbad Beytülmal' de olan malları kölelerine dağıttı, oldukça fazla bir miktar da artınca: "Kim borç almak istiyorsa gelsin alsın" diye ilan ettirdi, borç almak üzere gelen herkese borç verdi ve Sicistan'dan ayrıldı. Abbad Cirefi denilen yere varınca Selm'in nerede olduğunu haber aldı. Aralarında bir dağ bulunuyor idi. Bunun üzerine yolunu değiştirdi.

 

Denildiğine göre o gece Abbad'ın bin kölesi gitmişti ve bunların her birinin yanında en azından on bin dirhem bulunuyordu. Abbad'ın kendisi ise Faris diyarına doğru yol aldı. Yezid'in yanına varınca Yezid kendisine malların ne olduğunu sordu. Abbad da ona: "Ben serhadde bulunduğum için elime geçirdiğim malı insanlar arasında paylaştırdım." diye cevap verdi.

 

Selm Horasan'a gitmek üzere yola çıktığında Yezid onunla birlikte kardeşi Ubeydullah bin Ziyad'a altı bin atlı seçmesini emreden bir de mektup göndermişti. Seçilecek atlıların altı bin değil de iki bin olduğu söylenmiştir. Selm genellikle ileri gelenleri seçip ayırdı. İmran bin Fudayl el-Burcumi, Mühelleb bin Ebi Sufra, Abdullah bin Hazim es-Sülemi, Talha bin Abdullah bin Halef el-Huzai, Hanzala bin Arade, Yahya bin Ya'mer el-Advani, Sile bin Eşyem elAdevi de, O'nunla birlikte bulunanlardandı.

 

Selm Horasan'a doğru yol aldı ve nehri gazi olarak aşıp geçti. O'ndan önce bütün Horasan valileri gaza yapar, kış girdiği zaman Merv eş-Şahicihan'a geri dönerlerdi. Müslümanlar geri dönünce bu sefer Horasan beyleri Harezm'e yakın olan bir şehirde bir araya geliyor, birbirlerine karşı savaş açmayacaklarına dair antlaşıyor ve ne yapacakları konusunda birbirlerine danışıyorlardı. Müslümanlar onların bir araya geldikleri bu şehre gaza yapmayı kendi emirlerinden istiyor, ancak emirleri onların bu tekliflerini kabul etmiyorlardı. Fakat Selm gelip de gazaya giriştiği sırada kış mevsimi girince Mühelleb bin Ebi Sufra ısrar ederek bu şehre gitmek için izin istedi. Selm de altı bin veya bir görüşe göre dört bin kişi ile birlikte O'nu oraya gönderdi. Mühelleb onları muhasara altına alınca canlarının bağışlanması şartıyla kendileriyle barış yapılmasını istediler. Mühelleb tekliflerini kabul etti. O'nunla yirmi milyon küsur ödemek karşılığında barış yaptılar. Bu antlaşmaya göre bu miktarı nakit olarak ödemeleri şart koşulmuştu. Nakit yerine bazen bir davarı, bir bineği ya da herhangi bir malı değerinin yarısı ile alıyordu. Bu bakımdan onlardan alınmış olan malların kıymeti elli milyonu bulmuştu. Mühelleb bunları alıp Selm'in yanına götürdü. Selm de hoşuna gidenleri kendisi için seçip aldıktan sonra geri kalanları Yezid'e gönderdi.

 

Selm Semerkant üzerine hücum etmiş ve hanımı olan Abdullah bin Osman bin EbU-As'ın kızı Sakifli Um Muhammed de O'nunla birlikte nehri aşıp geçmişti. Um Muhammed, Araplar arasında bu nehri ilk olarak aşıp geçen kadındır. Selm'in bu kadından bir oğlu olmuş, ona ''Suğda'' adını vermişti. Selm'in hanımı Suğd Beyi'nin hanımından bir takım süs eşyalarını ödünç olarak almış, fakat bunları iade etmeden çekip gitmişti.

 

Selm Hocende'ye aralarında A'şa Hemdan'ın da bulunduğu bir ordu göndermiş ve orada yenilgiye uğramışlardı. Bununla ilgili olarak A'şa şu beyitleri söylemiştir:

 

''Keşke Hocende günü atlılarım yenilmeseydi, Ve ben alanda ölüp düşseydim. Kuşlar konsaydı keşke düştüğüm yere, Ve ben kanlarla boyalı varsaydım Allah'a.''

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

YEZİD BİN ZİYAD İLE TALHATU'T-TALHAT'IN SİCİSTAN VALİLİKLERİ