İBNÜ’L-ESİR |
3. CİLT |
UBEYDULLAH
BİN ZİYAD'IN HORASAN VALİLİĞİ'NE TAYİNİ
Bu
yıl içinde Muaviye Semure bin Cundeb'i Basra Valiliği'nden azledip yerine altı ay
müddetle Abdullah bin Amr bin Gayan'ı tayin etmişti. Diğer taraftan Ubeydullah
bin Ziyad'ı da Horasan Valiliği' ne getirmişti. Ubeydullah bin Ziyad babasının
ölümünden sonra Muaviye'nin yanına varmış, Muaviye O'na: "Baban Küfe ve
Basra'ya kimleri tayin etti?" diye sorunca Ubeydullah olup bitenleri
anlatmış, bunun üzerine Muaviye O'na şöyle demişti: "Eğer baban seni tayin
etmiş olsaydı ben de seni tayin ederdim." Ubeydullah buna karşılık:
"Hay Allah hayrını versin! Senin vefatından sonra birisi bana: "Eğer
baban ve amcan seni bu göreve tayin etmiş olsalardı ben de seni tayin
ederdim." dese sen ne dersin" diye sorunca Muaviye Ubeydullah'ı
Horasan'a vali tayin etmiş ve ona demişti: "Allah'tan kork! Hiç bir şeyi
de Allah'ın korkusundan üstün tutmayasın, çünkü Allah korkusu insana birçok
şeyi kazandırır. Malını da halka dağıt ve sakın onu başka şeylerle kirletme.
Eğer söz verirsen bu sözünü mutlaka yerine getir. Çok fazla şeyi çok az şeyle
değiştirmeyesin. Çok zor durumda ve mecbur kalmadıkça bir emir vermeyesin ve
bir emir verdikten sonra da kesinlikle ondan dönmeyesin. Düşmanlarınla
karşılaştığında yeryüzünde mağlüp olacak olursan yeraltında da sakın mağlüp
olmayasın. Hiç kimseye hakkı olmadığı bir konuda tamah ettirmeyesin, hiç
kimsenin de hakkı olan bir şeyden ümidini kesmeyesin." Bu öğütlerden sonra
Muaviye O'nu uğurlamıştı.
Ubeydullah
bin Ziyad bu göreve tayin edildiği zaman yirmi beş yaşında idi. Horasan'a gidip
"Ceyhun Nehri'ni aşarak develerin sırtında Buhara Dağları'na kadar
ulaşmıştı. Buhara Dağları'nı askerle ilk aşan kimse Ubeydullah olmuştu.
Ubeydullah Rameni, Nesef ve Beykent illerini fethetmişti. Bütün buralar
Buhara'ya bağlı idiler ve Müslümanlar burada bir hayli ganimet ele
geçirmişlerdi. Ubeydullah ve askerleri Türklerle karşılaşınca onları hezimete
uğratmışlardı. Türk hükümdarının yanında zevcesi de bulunuyordu. Müslümanların
gelmesi üzerine ona çabucak giyinmesini söylemişler, ayakkabılarının birini
giymiş, fakat öbürünü giyemeden Müslüman askerler oraya varmış ve bunu ganimet
almışlardı. Daha sonra bu ayakkabı iki yüz bin dirhem karşılığında iade
edilmişti. Türklerle yapılan bu savaşa Horasan'dan bir sürü kimseler
katılmıştı. Bu konular ileride zikredilecektir. Bu sefer sırasında bir sürü
zorluklara uğrayan Ubeydullah ve askerleri geri geldikten sonra Horasan'da iki
yıl ikamet etmişlerdi.
BU
YILIN DİĞER OLAYLARI
Bu
yıl hac emirliğini Medine Valisi olan Mervan bin el-Hakem ifa etmişti. Bu
sıralarda Küfe Valisi Abdullah bin Halid, diğer bir rivayete göre ise ed-Dehhak
bin Kays idi. Mısır Valisi ise Abdullah bin Amr bin Gaylan idi.
Bu
yıl içinde Ebu Katade el-Ensari yetmiş yaşında iken vefat etmişti.
Başka
bir rivayette ise O'nun H. 40. yılda vefat ettiği ve cenaze namazını Hz.
Ali'nin yedi tekbir ile kıldırdığı kaydedilir. O Bedir Savaşı'na katıldığı gibi
Hz. Ali'nin bütün savaşlarına da katılmış idi. Diğer taraftan yüz yirmi yaşında
olduğu söylenen Huvaytıb bin Abdü'l-Uzza vefat etmişti. Yine bu yılda
ResuluIlah (S.A.V.)'ın azatlısı Sevban vefat etmişti. Ayın şekilde Usame bin
Zeyd'in de bu yılda vefat ettiği kaydedildiği gibi onun H. 58. veya 59. yılda
vefat ettiği de kaydedilir. Yine bu yılda yüz yirmi dört yaşında olduğu
söylenen sahabi Said bin YerhU' bin Ankese vefat etmişti. Yine Mekke'nin fethi
günü Müslüman olanlardan ve vefat ettiğinde yüz on beş yaşında olan Mahreme bin
Nevfel vefat etmişti. Abdullah bin Uneys el-Cüheni de bu yıl vefat edenler
arasında idi. Zeyd bin Şecere er-Rahavi bu yılda çıktığı bir seferde şehit
edilmiş idi. H. 58. yılda vefat ettiğine dair bir rivayet de kaydedilir.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HİCRİ ELLİ
BEŞİNCİ YIL OLAYLARI (M. 675)
UBEYDULLAH BİN
ZİYAD'IN BASRA VALİLİĞİ