İBNÜ’L-ESİR |
3. CİLT |
NEHREVAN
SAVAŞINDAN SONRA HARİCİLERİN DURUMU
Nehrevan'da
Haricilerin öldürülmesinden sonra Eşras bin Avf eş-Şeybani Hz. Ali'ye karşı Deskere
denilen yerde yanında bulunan iki yüz adamla birlikte isyan edip Enbar'a doğru
gitmişti. Bunun üzerine Hz. Ali el-Ebraş bin Hassan'i üç yüz kişilik bir askeri
grupla üzerine göndermiş, aralarında meydana gelen çatışmada el-Eşras bin Avf
Hicri 38. yılın Rebiü'l-ahir (M. Eylül 658) ayında öldürülmüştü.
Onun
arkasından Teym er-Ribab Kabilesi'nden Hilal bin Ullefe kardeşi Mucalid ile
birlikte isyan etmiş ve oradan Masebezan'a varımşlardı. Hz. Ali bunların
üzerine de Ma'kil bin Kays er-Riyahi'yi göndermiş, Ma'kil de onları ve
adamlarını tamamen öldürmüştü, Hicri 38. yıl cemaziyü'l-evvel (M. 658 Ekim)
ayında öldürülen bu Hariciler iki yüz kişiden ibaret idiler.
Bunların
arkasından Büceyle (veya Biceyle?) kabilesinden Eşheb bin Bişr, diğer bir
rivayete göre Eş'as bin Bişr adında birisi isyan etmiş ve yanında bulunan yüz
seksen adamıyla birlikte Hilal bin Ullefe'nin öldürüldüğü yere gelerek
namazlarını kıldırmış, onlardan gücü yettiği kadarını defnetmişti. Hz. Ali
bunların üzerine de Cariye bin Kudama es-Sadi'yi, diğer bir rivayete göre ise
Hucr bin Adiyy'i göndermişti. Eşheb bin Bişr bunların üzerine yönelmiş ve iki
grup CUhi bölgesinin Cerceraya denilen mevkiinde karşılaşıp çarpışmaya
başlamışlar, nihayet Harici Eşheb ve adamları yine Hicri 38. yıl Cemaziyülahır
(M. 658 Kasım) ayında öldürülmüşlerdi.
Bunların
arkasından Teymullah bin Salebe Kabilesi'nden Said bin Kifl etTeymi bu yılın
Recep ayında yanında iki yüz adamıyla birlikte isyan ederek Derzencan denilen
yere varmıştı. Derzencan, Medain şehrine iki fersahlık bir uzaklıkta idi. Onlar
burada bulundukları sırada Sa'ad bin Mes'ud, üzerlerine yürüyerek yine Hicri
38. yılın Recep (M. 658 Aralık) ayında onları tamamen kılıçtan geçirmişti.
Daha
sonra Ebu Meryem es-Sa'di et-Temimi isyan ederek Şehr-i Zür'a girmiş ve orada
yerleşmişti. O'nun yanında bulunanların ekserisi mevaliden idiler. Hatta
anlatıldığına göre bu isyan edenler arasında yalnız altı Arap vardı. Bir
rivayete göre yanında iki yüz kişi, diğer bir rivayete göre de dört yüz kişilik
bir grup birikmişti. Ebu Meryem es-Sa'adi Kufe'ye beş fersahlık bir mesafeye
gelip konaklamış iken Hz. Ali haber gönderip bey'at etmeğe ve Kufe'ye girmeğe
davet etmişti, ancak Ebu Meryem kesinlikle bey'at etmeyi ve Kufe'ye girmeyi
reddederek: "Bizİm aramızda savaştan başka hiçbir çözüm yolu sözkonusu
değildir. " demişti. Bunun üzerine Hz. Ali, Şurayh bin Hani'yi yedi yüz
kişilik bir askeri birlikle üzerlerine göndermişti. Hariciler Şurayh ve adamları
üzerine saldırınca Şurayh'in askerleri bir anda dağılmış, kendisi iki yüz
kişiyle birlikte kalmış, bir köye çekilerek beklemeğe başlamıştı. Bu arada
adamlarından bazıları O'na katılmış, bazıları da Kufe'ye geri dönmüşlerdi.
Bunun üzerine Hz. Ali bizzat kendisi savaş meydanına çıkarak, önden Cariye bin
Kudame es-Sa'adi'yi göndermişti. Cariye onları Hz. Ali'ye itaate davet edip
savaştan kaçınmalarını tavsiye etmişse de onlar asla buna yanaşmamışlardı. Hz.
Ali de yanlarına vardığında aynı şekilde kendilerini itaate davet ettiyse de
yan çizmişler ve itaati kabul etmemişlerdi. Bunun üzerine Hz. Ali'nin adamları
Haricilerin üzerlerine saldırmış ve aralarından eman isteyip de kendilerine
eman verilen elli kişi hariç tümü kılıçtan geçirilmişti. Ayrıca bu Hariciler
arasında yaklaşık kırk kadar yaralı vardı. Hz. Ali bunların Kufe'ye götürülüp
iyileşinceye kadar orada tedavi edilmelerini emretmişti. Bunlar Hicri 38. yılın
Ramazan (M. 659 Şubat) ayında öldürülmüşlerdi. Haricilerin en cesur olan grubu
bunlardı. Bunlar da gerçekten cesaretlerinden dolayı Kufe'ye çok yakın bir yere
kadar ulaşmışlardı.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA