İBNÜ’L-ESİR

2. CİLT

HİCRİ 23. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

AHVAZ BÖLGESİNDEN BEYRUZ ŞEHRİ

 

Atlılar civara dağıldıktan sonra Beyruz'da Kürtlerden ve diğer kavimlerden büyük bir ordu toplanmıştı. Hz. Ömer Ebü Musa'ya ta Basra'nın öbür yakasına kadar gidip oraları tamamen emniyete alarak buralardan Müslümanları arkadan kuşatacak hücumlardan korumasını emretmişti. Hz. Ömer'in bunu istemesindeki gaye, buralardaki askerlerinin telef olmaması ve arkalarından kuşatılıp yok edilmemelerini arzu etmesidir. Ebü Musa, Kürtlerin Beyruz'da iyice toplanmalarını beklemiş ve ondan sonra oraya doğru yola çıkmıştı. İki ordu Ramazan ayında, Nehr - Tira ve Menazir şehirleri arasında karşılaşmışlardı. el-Muhacir bin Ziyad, güzel kokular sürünüp savaşa hazırlanmış ve Ebü Musa da Müslümanlarla birlikte iftarını yapmış, sonra aralarında şiddetli çarpışmalar meydana gelmişti. Muhacir büyük çarpışmalardan sonra öldürülmüştü. Ondan sonra müşrikler acze ve ümitsizliğe kapılarak son derece zillet ve korku içinde kalelerine sığınmışlardı. Rabi' bin Ziyad kardeşi Muhacir'in ölümüne bir hayli üzülmüş ve kederlenmişti. Onun bu haline acıyan Ebu Musa Rabi' bin Ziyad'ı ordusunun başına kumandan tayin etti. Rabi' İsfahan'da Cey şehrini muhasara etmekte olan Müslümanların yanına varmak üzere yola koyulmuş ve onların bu muhasaralarına iştirak etnıişti. Cey şehri fethedildikten sonra Basra'ya dönmüş, er-Rabi' bin Ziyad el-Harisi de Nehr-Tira'ya bağlı olan Beyruz şehrini fethederek büyük ganimetler ele geçirmişti.

 

Ebu Musa elde edilen ganimetIerin humuslarıyla birlikte Hz. Ömer'e bir heyet göndermişti. Bu arada Dabba bin Mihsan el-Anezi, bu heyet içinde Hz. Ömer'e gitmek istemiş, fakat O'nun bu isteği Ebu Musa tarafından reddedilmişti. Ebu Musa, Beyruz esirlerinden kendisi için altmış köle ayırmıştı. Bunun üzerine Dabbe Ebu Musa'yı Hz. Ömer'e şikayet etmek üzere Medine'ye yönelince, Ebu Musa da aynı şekilde Hz. Ömer'e (R.A.) durumu bir mektupla bildirmişti. Dabbe Hz. Ömer'in yanına vardığında, selam vermiş, Hz. Ömer: "Kimsin sen?" diye sorduğunda kim olduğunu bildirmişti. Bunun üzerine Hz. Ömer: "Sana merhabalar olmasın ve hoş da gelmedin" diye karşılık vermiş ve durumunu sormuştu. Dabbe şöyle demişti: "Ebu Musa bölgenin ileri gelenlerinin çocuklarından altmış köleyi kendisi için ayırdı. O'nun ayrıca sabah bir çuval, akşam bir çuval yemek yiyen bir cariyesi vardır. Buna Akile adı veriliyordu. Ayrıca, Ebu Musa'nın iki adet kilesi ve iki mührü vardır. Diğer taraftan Ebu Musa, Ziyad bin Ebi Süfyan'a Basra işlerini devretmiş ve bu da yetmiyormuş gibi Hatie'ye bin dinar mükafat vermiştir."

 

Bunları işiten Hz. Ömer (r.a.) hemen Ebu Musa'yı Medine'ye çağırdı.

 

Medine'ye geldiğinde, bir kaç gün O'nu gizli tutmuş, sonra Dabbe'yi de huzuruna çağırarak her ikisini yüzleştirmişti. Dabbe Ebu Musa'nın altmış köleyi kendi nefsi için aldığını söyleyince, Ebu Musa: "Bu altmış köleyi fidye karşılığı olarak serbest bıraktım ve elde ettiklerimi de Müslümanlar arasında dağıttım." diye karşılık verir. Bunun üzerine Dabbe: "Yalan söylemedi ve ben de yalan söylemedim." demiş ve bu defa onun iki kilesi olduğunu söylemişti. Ebu Musa: "Bunlardan bir tanesi benim çoluk çocuğumun diğerleri ise Müslümanlarındır." diye cevap verince, Dabbe: "Yalan söylemedi ve ben de yalan söylemedim." karşılığını vermişti. Akile adlı cariyeyi söz konusu edince, Ebu Musa susmuş ve özrünü beyan etmemişti. Bunun üzerine Hz. Ömer (R.A.), Dabbe'nin bu konuda doğru söylediğini anlamıştı. Ziyad'ı Basra'ya vali tayin etmesine gelince, Ebu Musa şöyle demişti: "Ben O'nu bu işlerin ehli olarak gördüm. Gayet ileri görüşlü ve iyi bir idareci olduğu için Basra'ya tayin ettim." Hatie'ye bin dinarlık mükafat verilmesine gelince, Ebu Musa şöyle müdafaa etmişti: "Para ile Hatie'nin ağzını tıkadım ki, aleyhimde konuşmasın. " Hz. Ömer (R.A.) dinledikten sonra O'nu yerine göndermiş ve oraya vardığında kendisine Ziyad'ı ve Akile'yi göndermesini emretmişti. Ebu Musa görev yerine vardığında Ziyad ve Akile'yi Hz. Ömer'e göndermişti. Ziyad Medine'ye vardığında, Hz. Ömer O'na bazı sorular sormuş, Kur'an ve sünnet bilgisini öğrenmiş, farzlar ile ilgili bilgisini tartmış, gerçekten fakih bir kimse olduğunu görünce yerine, Basra'ya gönderip halkın O'na uymasını istemişti. Akile'yi ise, Medine'de bırakmıştı.

 

Hz. Ömer (r.a.) bu olay üzerine şöyle demişti: "Dabba, Ebu Musa'ya kızmış ve O'nunla münakaşa etmişti. Dünya menfaatlerinden bazılarına nail olamayınca karşı bir tavır takınmıştır. Bu yalanı ve uydurması ise diğer doğrularını yok etmişti. Aman aman, sakının yalan söylemekten; çünkü yalan kişiyi cehenneme sokan bir niteliktir. "

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

SELEME BİN KAYS el-EŞCA'İ ve KÜRTLER