İBNÜ’L-ESİR

2. CİLT

HİCRİ 22. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

BABUL-EBVAB'IN FETHİ

 

Bu yılda Müslümanlar, Babu'l-Ebvab'ı fethetmişti. Diğer yandan Hz. Ömer, Ebu Musa'yı Basra'ya tekrar geri getirmiş, ''Zunnur'' diye adlandırılan Süraka bin Amr'ı da Babu'l-Ebvab'a göndermişti. Buraya gönderilen askerlerin öncülerinin kumandanlığına da Abdurrahman bin Rabia görevlendirilmişti. Aynı şekilde bunun da adının Zunnur olduğu belirtilir. Askerlerin sağ ve sol kanatlarından birine Huzeyfe bin Esid el-Gifari'yi diğer tarafa da Bükeyr bin Abdullah el-Leysi'yi tayin etmişti. Bükeyr bin Abdullah, el-Bab şehrine daha evvel ulaşmıştı. GanimetIerin taksimi görevine de Selman bin Rabi'a el-Bahili getirilmişti. Bunun üzerine Süraka bin Amr yola çıkmış, Azerbaycan'dan ayrıldıktan sonra Bükeyr Bab'a ulaşmıştı. Diğer taraftan Hz. Ömer, Süraka'ya yardımcı, kuvvet olarak el-Cezire'den Habib bin Mesleme'yi göndermiş ve O'nun yerine Ziyad bin Hanzala'yı görevlendirmişti. Abdurrahman bin Rabia el-Bab üzerine vardığında, o sırada bir zamanlar Şam üzerine yürüyüp İsrailoğulları'nı hezimete uğratan Şehriyar'ın torunlarından olup yine Şehriyar isminde birisi burada hükümran idi. Abdurrahman'ın şehre geldiğini gören Şehriyar hemen eman dilemiş ve O'nunla görüşmek istediğini bildirmişti. O'nun bu isteği kabul edilmiş ve Şehriyar, Abdurrahman'ın yanına vararak şöyle demişti: "Ben çok çeşitli milletlerin bir arada olduğu bir yerde hüküm yürütüyorum. Burada ikamet edenlerin hasep ve nesebi yoktur. Akim gereği olarak soyu, sopu belli olanlara karşı onlara yardım etmek gerekmez. Bunun yanında Kıpçaklar ve Ermeniler hiçbir şeydir. Sizler benim ülkemi istila etmiş ve halkıma hakim olmuş bulunuyorsunuz. Artık bundan sonra ben sizin yanınızda ve sizinle birlikte olacağım, cizyeyi size ödeyeceğim, size yardımcı olacak ve sizin sevdiklerinizi ve istediklerinizi yerine getireceğim. Fakat buna karşılık siz de bu cizyeleri artırıp düşmanlarınızı size karşı kışkırtmayasınız!"

 

Başka bir rivayete göre Abdurrahman, O'nu Süraka'ya göndermiş, Süraka huzuruna kabul edip bu dediklerine karşı olumlu bir tavır takınmıştı. Ancak cizyeden kesinlikle vazgeçilemeyeceğini ve buralarda ikamet edip de düşmana karşı savaşmayanlardan mutlaka alınınası gerektiğini söylemiş ve diğer konularda onunla mutabakata varmıştı. Bunun üzerine anlaşmanın mahiyetini bir mektupla Hz. Ömer'e bildiren Süraka'ya halifeden gelen cevapta, yaptıklarının geçerli olacağını ve cevaz verip onu takdir ettiğini görüyoruz.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

MUKAN'IN FETHİ