İBNÜ’L-ESİR

2. CİLT

HİCRİ 13. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

DİMAŞK (ŞAM)'IN FETHİ

 

Denildiğine göre, Yüce Allah Yermük halkını hezimete uğrattıktan sonra Ebu Ubeyde Yermuk'te Himyer'li Beşir bin Ka'ab'ı yerine bırakarak ''Süffar'' denilen yerde konaklayıncaya kadar yoluna devam etti. Orada bozguna uğrayan askerlerin ''FihI'' denilen yerde toplandıkları haberini aldı. Yine aynı şekilde Dimaşk halkına Hıms'dan yardım geldiğini de haber aldı. Konu ile ilgili olarak Hz. Ömer'e (r.a.) mektup yazdı. Hz. Ömer kendisine verdiği cevapta, Şam bölgesinin sığınak kalesi ve yönetim merkezi olması bakımından Dimaşk'ı fethetmekle işe başlamasını, Fihl'de bulunanları karşılarında durabilecek süvarilerle meşgul etmesini, Dimaşk'ı fethettikten sonra Fihl'e yürümesini, Fihl de fethedildikten sonra ise Halid'le birlikte Hıms'a yürümesini, Şurahbil bin Hasene ile Amr'ı Filistin'de bırakmasını emretti.

 

Bunun üzerine Ebu Ubeyde, Fihl'e bir grup Müslüman gönderdi, bunlar da Fihl'e yakın bir yerde konakladılar. Bizanslılar Fihl çevresine akıttıkları sularla araziyi çamur hale getirdiler. Müslümanlar onların oldukları yere indi. Böylelikle Şam bölgesinde ilk muhasara altına alınanlar Fihl halkı olmuş oldu. Ondan sonra da Dimaşklılar muhasara altına alındılar.

 

Ebu Ubeyde'nin gönderdiği başka bir grup asker Hıms ile Dimaşk arasında karargah kurdu. Başka bir asker grubu ise Dimaşk ile Filistin arasında karargahlarını kurdular. Ebu Ubeyde ile Halid, Dimaşk üzerine yürüdüler. Dimaşk'ın komutanı Nastas adında birisi idi. Ebu Ubeyde bir tarafta, Halid diğer bir tarafta, Amr ise bir başka tarafta karargahlarını kurdular. Heraklieos, Hıms'a yakın bulunuyordu. Müslümanlar Dimaşk'ı yetmiş gün süreyle çok şiddetli bir şekilde kuşatma altına aldılar. Onlarla hem piyadelerle hem de mancınıklarla savaştılar. Heraklieos 'un süvarileri Dimaşk'a yardımcı olmak üzere geldilerse de, Hıms yakınlarındaki İslam atlıları onlara fırsat vermedi. Böylelikle Dimaşklılar çöküntüye uğradı, Müslümanların da ümidi arttı.

 

Dimaşklıların komutanının bir çocuğu olunca, onlara bir yemek ziyafeti verdi. Dimaşklılar yiyip içtiler ve yerlerini terk ettiler. Müslümanlardan bu durumu Halid'in dışında hiç kimse bilemedi, çünkü Halid, kendisi uyumadığı gibi, başkalarını da uyutmaz ve düşmanlarının hiçbir durumu gözünden kaçmazdı. Merdiven şeklinde ve kement halinde pek çok ip hazırlamıştı. Ziyafetin verildiği günün akşamı beraberindeki askerleriyle birlikte ileriye atıldı. O ve Ka'ka' bin Amr, Mez'ur bin Adiyy ve benzerleri askerlerinin önüne geçip:

"Surun üzerinde tekbir sesi işittiğiniz zaman bizim yanımıza çıkınız ve kapıya doğru ilerleyiniz." dedi. Arkadaşlarıyla birlikte sura varınca, kementlerini attılar. Kementlerden iki tanesi surun uygun yerlerine takıldı. Bunlara Ka'ka' ile Mez'ur tırmanarak surun üstüne çıkarak ipleri sağlama bağladılar. Burası Dimaşk'ın en korumalı ve suru en bol yeri idi. Müslümanlar buraya çıktıktan sonra Halid ve arkadaşları oradan ayrıldılar ve orayı koruyacak kimseleri bıraktıktan sonra onlara tekbir getirmelerini emretti. Tekbir getirmeye başlayınca, Müslümanlar kapıdan ve iplerin bulunduğu yerden gelmeye başladılar. Halid, yakınında bulunanlara hücum edip onları öldürdü, kapıya doğru gidip, kapıdaki koruyucuları öldürdü. Şehir halkı durumdan haberdar olmadığından büyük bir kargaşa ortaya çıktı, her bölgedeki kişiler kendilerine yakın düşmanlarla uğraşırken Halid kapıyı açtı ve orada bulunan bütün Bizanslıları öldürdü.

 

Bizanslılar bunu görünce, Ebu Ubeyde'nin yanına giderek, barış istediler. Ebu Ubeyde onların barış tekliflerini kabul etti ve Bizanslılar da O'na kapıyı açarak: "Haydi gir ve bizleri bu taraftan girenlerden koru" diye söylediler. Böylece her kapının yanında bulunanlar kendilerine yakın olanların barışıyla girdiği halde Halid kılıç zoruyla girmiş oldu. Sonunda Halid ve diğer komutanlar, şehrin ortasında karşılaştılar. Bu taraf öldürerek ve talan ederek diğer taraf da affederek ve teskin ederek gelmişti. Sonunda Halid' in girdiği tarafı da barış hükümlerinin kapsamına aldılar. Onların bu barışı şehirde bulunan malları paylaştırmak esası üzere yapılmıştı. Ayrıca Fihl' de, Hıms'ta bulunan ve Müslümanlara yardımcı olan diğer kuvvetlere de payları ayrıldı.

 

Ebü Ubeyde, Hz. Ömer'e Dimaşk'ın fetih haberini gönderdi. Hz. Ömer'in mektubu da Ebü Ubeyde'ye geldiğinde ona Irak askerlerini Sa'ad bin Ebi Vakkas'ın yanına ve Irak'a doğru göndermek üzere emretti. Ebü Ubeyde, Irak askerlerini gönderdi ve onların başına Haşim bin Utbe el-Mirkal'i komutan tayin etti. Irak'tan gelen askerlerden bazı kimseler de şehit düşmüş olduğundan Ebu Ubeyde şehitlerin yerine başkalarını da göndermişti. Bu gönderdiği kimseler arasında Ester ve başkaları da vardı.

 

Ebu Ubeyde de Fihl üzerine yürüdü.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

FİHL GAZVESİ