İBNÜ’L-ESİR |
2. CİLT |
HALİD
BİN el-VELİD, AMR BİN el-AS VE OSMAN BİN TALHA'NIN İSLAM'A GİRMESİ
Bu
senenin Safer (31 Mayıs - 28 Haziran 629) ayında Amr bin el-As, Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in huzuruna Müslüman olarak geldi. Onunla birlikte Halid bin
el-Velid ile Osman bin Talha el-Abderi de gelmişti.
Amr'ın
Müslüman olmasının sebebine gelince, Amr der ki: "Bizler Hendek
Gazası'ndan o gazaya katılmış kimselerle birlikte geri döndüğümüzde
arkadaşlarıma şunları söyledim: ''Ben, Muhammed'in işinin görülmemiş bir
şekilde yükselip ilerlemekte olduğunu görüyorum. Görüşüm odur ki gidelim
Necaşi'ye sığınalım. Eğer Muhammed bizim kavmimize galip gelecekse biz zaten
Necaşi'nin yanında olmuş olacağız. Yok, kavmimiz Muhammed'e galip gelecek
olursa zaten kavmimiz bizlerin kim olduğumuzu çok iyi bilir.'' Arkadaşlarım:
''Çok yerinde bir görüş'' deyince biz de hediyelerle birlikte Necaşi'nin yanına
gittik. Biz, O'nun yanında bulunuyor iken Amr bin Ümeyye ed-Damri Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in elçisi olarak Ca'fer ve arkadaşlarının
durumunu görüşmek üzere geldi." Amr devam ediyor: "Necaşi'nin yanına
girip bana Amr bin Ümeyye ed-Damri'yi Mekke'de bulunan Kureyşlilere daha yakın
bir kişi olmak amacıyla öldürmek üzere teslim etmesini söyledim. Necaşi, benim
bu sözlerimi işitince öyle bir kızdı ki burnuna indirdiği bir darbe ile kendi
burnunu kırdığını sandım. Onun için oldukça korkuya kapıldım ve şöyle söyledim:
Allah'a yemin ederim eğer senin bu işten hoşlanmayacağını bilseydim, senden
böyle bir şeyi istemezdim. O da bana: ''Sen, kendisine Musa'ya gelen Namus-u
Ekber'in geldiği bir adamın elçisini öldürmen için sana teslim etmemi benden
istiyorsun ha?'' dedi. Ben ona: ''Ey kral, bu gerçekten böyle midir?'' diye
sordum. Necaşi, bana: ''Yazıklar olsun sana ey Amr, bana itaat et ve O'na uy!.
Muhakkak O Allah'a yemin ederim ki hak üzerindedir. Kesinlikle kendisine
muhalefet edenlere karşı Musa'nın Firavun'a ve ordularına karşı galebe çaldığı
gibi galip gelecektir.''" Amr devam ediyor: "Bunun üzerine Necaşi'ye
şöyle dedim: ''O halde O'nun adına benden İslam üzere biat al.'' Necaşi elini
uzattı, ben de O'na biat ettim. Daha sonra arkadaşlarınun arasına vardım ve
Müslüman olduğumu onlardan gizleyerek Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e gitmek üzere geri döndüm. Yolda Halid bin el-Velid 'le karşılaştım.
Bu Mekke'nin fethinden önce olmuştu ve Halid Mekke'den geliyordu. Halid'e
sordum: ''Ey Süleyman'ın babası, nereye böyle?'' O bana: ''Allah'a yemin ederim
artık yüzümü doğruya çevirmiş bulunuyorum. Muhakkak bu adam peygamberdir.
Allah'a yemin ederim Müslüman olmak üzere gidiyorum. Bizim bu durumumuz ne
zamana kadar devam edecek ki?'' dedi. Bunun üzerine ben de: ''Ben de yalnız ve
yalnız Müslüman olmak için gelmiş bulunuyordum'' dedim ve ikimiz Peygamberin
huzuruna vardık. Halid bin el-Velid benden önce öne geçti ve Müslüman oldu.
Daha sonra ben de Müslüman oldum. Arkasından Osman bin Talha yaklaştı ve O da
Müslüman oldu. "
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA