İBNÜ’L-ESİR

2. CİLT

HİCRİ 4. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

AMR BİN ÜMEYYE'NİN EBU SÜFYAN'I ÖLDÜRMEK ÜZERE GÖNDERİLMESİ

 

Asım ve arkadaşları öldürülünce, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Amr bin Ümeyye ed-Damri'yi Mekke'ye Ensar'dan bir kişi ile birlikte göndererek onlara Ebu Süfyan bin Harb'ı öldürmelerini emretti. Amr dedi ki: "Ben ve bana ait olan bir deve ile birlikle yola çıktık. Arkadaşım ayağından rahatsız idi. O bakımdan Batn-ı Ye'cec denilen yere gelinceye kadar deveme o bindi. Yolun kenarında devemizi bağladık ve arkadaşıma: ''Haydi Ebü Süfyan'ı öldürmek üzere gidelim'', dedim." Amr devamla: "Eğer bir şeyden korkacak olursak gel yetişip deveye bin, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e durumu bildir ve beni burada bırak, diye hatırlattım. "

 

Şehre gizlice ve alelacele girdiler.

 

(Amr): Mekke'ye girdiğimizde daha önce hazırlamış olduğum bir hançer vardı. Birisi bana engelolacak olursa onu öldürmek üzere yanıma almıştım. Arkadaşım bana dedi ki: Ne dersin önce tavaf edip sonra da iki rekat namaz kılmakla işe başlayalım mı? dedi. Ben de ona: Şu anda Mekkeliler sohbet yerlerinde oturuyorlar ve ben bunları biliyorum, dedim. Bu şekilde Kabe'ye varıncaya kadar yolumuza devam ettik. Kabe'de tavaf edip namaz kıldık. Daha sonra onların bir toplantı yerlerinden geçerken aralarından birisi avazı çıktığı kadar bağırarak: "Bu Amr bin Ümeyye'dir" dedi. Mekkeliler bize hücum ederek: "Bu ancak kötülük yapmak üzere gelmiştir." dediler. (Amr Cahiliye'den beri cesur ve kurnaz birisiydi). Anlatmaya devam ediyor: "Ben de arkadaşıma: ''Kaç ve kurtul, işte korktuğum buydu. Ebü Süfyan'ın yanına varmaya imkan yok, kendini kurtar'' dedim. Daha sonra hızlıca koşup dağa tırmanıncaya kadar yolumuza devam ettik. Bir mağaraya girip orada iki gece -bizi takip etmelerinin sonunun gelip gelmediğine bakmak üzere- bekledik. Allah'a yemin ederim, ben mağarada iken Osman bin Malik et- Teymi atının sırtında gelip mağaranın ağzında dikildi. Ben hançerimi alarak çıktım ve ona bir darbe indirdim. Fakat ölmedi ve öyle bir bağırdı ki bütün Mekke halkı sesini işitti. Mekkeliler bulunduğu yere geldiler, ben de yerime geri döndüm. Henüz can çekişmekte iken yetiştiler ve: ''Seni kim vurdu?'' diye sorduklarında Osman: ''Amr bin Ümeyye'' deyip öldü. Fakat bulunduğum yeri söyleyemedi. Onların arkadaşlarının durumu beni aramaya imkan vermedi. Onu taşıyıp gittiler. Bizi aramalarının sonu gelinceye kadar mağarada iki gün daha kaldık. Daha sonra Tenim'e vardık. Orada Hubeyb'in idam edildiği ağacı gördük. Çevresinde bekçiler vardı. Ben asılı olduğu ağaca çıkarak O'nu sırtıma alıp taşımaya başladım. Kırk adım kadar ilerlemiştim ki beni yakalamak üzere birbirlerini çağırdılar. Ben de bırakmak zorunda kaldım. İzimi sıkı bir şekilde takip ettiler. Ben ise hızlıca yoluma devam ettim. Yorulup geri döndüler. Ensar'dan öbür arkadaşım ayrılıp deveye binerek Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gidip durumdan haberdar etti. Hubeyb'i ise sanki yer yutmuşçasına bundan sonra kimse göremedi. "

 

Amr anlatmasına devam ediyor: "Dacanan diye bilinen bir mağaraya girinceye kadar yoluma devam ettim. Oklarım ve yayım yanımda idi. Ben bu mağarada iken Düeloğulları 'ndan koyun güden uzun boylu tek gözlü birisi yanıma giriverdi. ''Bu adam kim?'' diye sorunca ben de: ''Düeloğullarından'' dedim. Yanıma uzanıp şu mısraları şarkı gibi okumaya başladı:

 

''Hayatta kaldıkça Müslüman olmayacağım Müslümanların dinini din tutmayacağım''"

 

Daha sonra bu kişi uykuya daldı. Ben de onu öldürüp yoluma devam ettim. Yolda Kureyş'in Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in durumunu haber almak üzere göndermiş olduğu iki kişiyi görüverdim. Onlardan birisini attığım okla öldürdüm, öbürünü de esir aldım. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna vararak durumdan haberdar ettim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü ve bana hayır duada bulundu.

 

Yine hicretin bu yılında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hilaloğulları'ndan olan ve miskinlerin annesi diye bilinen Huzeyme'nin kızı Zeyneb'le Ramazan ayında (4 Şubat - 5 Mart 626) evlenmiştir. Zeyneb daha önce Tufeyl bin Haris'in yanında idi. Tufeyl onu boşamıştı.

Bu sene hac işlerini müşrikler idare etti.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

Bİ'R MA'UNE