İBNÜ’L-ESİR

2. CİLT

HİCRİ 2. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

ABDULLAH bin CAHŞ SERİYYESİ

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Ubeyde bin el-Cerrah'a gaza için hazırlanmasını emretti, o da hazırlandı. Fakat yola çıkmak istediğinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e olan sevgisinden dolayı ağladı. Bunun üzerine Nebi O'nun yerine Abdullah bin Cahş'ı Cuma'del-Ahire ayında seksen kişilik bir muhacir askeriyle birlikte gönderdi. On iki kişiyle de söyleyenler vardır. Onun eline bir mektup vererek, iki günlük bir yol almadıkça mektubu açıp okumamasını, ondan sonra açıp okumasını ve emredildiği şeyleri yerine getirmesini, arkadaşlarından hiçbir kimseden tiksinmemesini emretti. Abdullah aynı şekilde uygulama yaptı. Sonra mektubu açıp okudu. Mektupta Mekke ile Taif arasında Nahle denilen yere konaklayıp Kureyş'i gözetleyip onlardan haber toplamasını emretmişti. Abdullah arkadaşlarına durumu bildirdi, yine onunla birlikte yola koyuldular. Sa'ad bin Ebi Vakkas ile Utbe bin Gazvan ortaklaşa bindikleri develerini kaybetmiş ve aramak üzere yola çıkmışlarken, geciktiler. Abdullah ise yoluna devam edip Nahle denilen yerde konakladı. Bu esnada kuru üzüm ve başka şeyler yüklü Kureyş'e ait bir kervan yanlarından geçti. Bu kervanda Amr bin el-Hadrami, Osman bin Abdullah bin el-Muğiyre ve kardeşi Nevfel ile el-Hakem bin Keysan da vardı. Ukkaşe bin Mihsan onların yanına yaklaşmıştı. Saçlarını kestirmiş bulunuyordu. Ukkaşe'yi görünce, Abdullah ve arkadaşları şöyle dediler: "Bizler umre yapmaya geldik, size bir zarar gelmez." Bu olay Receb'in son günü olmuştu Vakıd bin Abdullah et-Teymi, Amr bin el-Hadrami'ye bir ok atarak, onu öldürdü, Osman ve Hakem'i de esir aldı. Nevfel ise kaçtı. Müslümanlar yanlarında bulunan malları ganimet olarak aldılar. Abdullah bin Cahş: "Resulullah'a aldığınız ganimetlerin beşte biri vardır" demişti. Bu olay, ganimette beşte bir pay (hums) emr edilmeden önce olmuştu. Müslümanların ilk aldıkları ganimet ve İslam tarihindeki ilk hums (beşte bir) budur.

 

Abdullah bin Cahş ve arkadaşları kervanla esirleri alıp Medine'ye geldiler.

 

Resulullah'ın yanına geldiklerinde onlara: "Ben, sizlere haram aylarda savaşmayı emretmedim" dedi. Kervam ve iki esiri belirli bir yerde kontrol altında tuttu. Müslümanlar da onları azarladı. Kureyş ise şöyle dedi: "Muhammed ve arkadaşları savaşılmaması gereken haram aylarda savaştılar. Saygı göstermediler." Yahudiler de bundan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in aleyhine bazı neticeler çıkardılar: "Amr bin el-Hadrami'yi öldürdü; Vakıd de harbin başladığına delalettir", dediler. Bu vesile dolayısıyla Yüce Allah tarafından: ''Sana haram aylarda savaşmanın hükmünü soruyorlar." (Bakara suresi, 217) mealindeki buyruk nazil oldu. Kur'an-ı Kerim nazil olup Allahü Teala Müslümanlara bir çıkar yol gösterince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kervandan ele geçirdiklerini yanında alıkoydu. Böylece Müslümanların aldığı ilk ganimet bu oldu. İki esiri, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) fidye karşılığında serbest bıraktı. Hakem ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Bi'r Maune gününde şehit edilinceye kadar kaldı.

 

Müslümanların Amr bin el-Hadrami'yi öldürüp kervanı almaları, Cumade'nin son günü ve Receb'in birinci gecesinde olmuştur, denildi.

 

Yine bu ikinci yılda kıble Şam tarafından Kabe'ye doğru çevrildi.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) henüz Mekke'deyken Beytü'l-Makdis tarafına yönelerek namaz kılması emredildiği halde, Nebi Kabe'ye yönelip namaz kılmayı arzuluyordu. Bunun için namaz kıldığında Kabe'yi karşısına ve kendisiyle Bey tü' I-Makdis' in arasına alarak namaza dururdu. Medine'ye hicret ettikten sonra buna imkan kalmadı. Fakat Kabe'ye döndürülmeyi arzuluyordu. Medine'ye geldiğinin sekizinci ayının başında Şaban ayının ortalarında salı günü Kabe'ye dönerek namaz kılması emredildi. Bu emir, on altıncı ayın başında öğle namazında verilmiştir, diye de söylenmiştir.

 

Yine bu ikinci yılın Şaban ayında, Ramazan ayında oruç tutmak farz kılındı. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye vardıktan sonra, Yahudilerin aşure günü oruç tuttuklarını görünce, o da o gün oruç tutulmasını emretti. Ramazan ayında oruç tutmak farz kılınınca, bu konuda Nebi aşure günü oruç tutulmasını emretmediği gibi yasaklamadı da.

 

Yine bu yıl fitir sadakasının verilmesi emredildi. Bu emir de Ramazan bayramından bir veya iki gün önce verilmişti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine bu yıl namazgaha çıkarak, Müslümanlara bayram namazını kıldırdı. Bu amaçla, onun dışarıda kıldırdığı ilk namaz oluyordu. Onun önünde harbe taşınarak götürüldü. Bu harbe Zübeyr'e ait idi. Ona da bu harbeyi Necaşi hediye etmişti. Günümüzdeyse bu harbe Medine'de müezzinlerin yanındadır.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

BÜYÜK BEDİR GAZVESİ