İBNÜ’L-ESİR

2. CİLT

İSLAM ÖNCESİ MEKKE...      ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İBN HAŞİM

 

Haşim'in adı Amr'dır. Künyesi Ebu Nadlah'dır. Ona Haşim denmesinin nedeni, Mekke'de kavmine ilk olarak ekmek doğrayıp tirit yapan ve halka yediren ilk kimse olmasındandır.

İbn el-Kelbi der ki: "Haşim, Abdu Menaf'in en büyük oğlu idi. Muttalib ise en küçükleriydi. Annesi Atike binti Mürre es-Sülemiyye'dir. Nevfel -ki annesi Vakide'dir- ve Abd Şems de diğer kardeşleri olup hepsi de kavimlerinin ileri gelenleri oldular. Bunlara ''Muhabbirler'' adı veriliyordu. Kureyş Kabilesi için bir takım ahidleri ilk olarak bunlar almışlar ve bunun üzerine Mekke'nin dışına çıkmaya başlamışlardır. Haşim, Kureyşliler için Bizanslılardan ve Şam'da bulunan Gassaniler'den bir ahid almıştı. Abd Şems ise Habeşistan'da Necaşi'den onlara eman almış; Nevfel ise İran Kisraları'ndan, Muttalib de Yemen'de Himyerliler'den eman almıştı. İşte bu nedenle Kureyş bu bölgelere gitmek imkanı bulmuş oldu. Böylelikle Allah, bu kardeşlerle Kureyş'in durumunu düzeltmişti."

 

Denildiğine göre; Abdu Şems ile Haşim ikizdiler. Onlardan biri ötekinden kısa bir süre önce doğmuş ve parmağı, diğer kardeşinin alnına yapışık idi. Bu parmak oradan alınmış ve bunun sonucunda kan akmıştı. Bunu görenler tarafından: "Aralarında kan olacak." denildi.

 

Haşim, babası Abdu Menaf'ın vefatından sonra babasının elinde bulunan Sikaye ve Rifade görevlerini uhdesine aldı. Abdu Şems'in oğlu Ümeyye, onun başkanlığını ve başkalarına yemek yedirmesini kıskanmış, bunun üzerine Haşim'in yaptığını yapmaya kalkışmıştı. Fakat onun yaptıkları gibi yapamamış, aciz düşmüştü. Kureyş'ten bazı kişiler, onun bu durumuna takılmış, o da bundan dolayı kızmış idi. Haşim'e dil uzatarak, onu münafereye (ayrı kalmak, nefret etmek) çağırmıştı. Haşim ise, yaşı ve mevkii dolayısıyla bu işten hoşlanmamıştı. Kureyş ise peşini bırakmadı. Sonunda elli dişi deve ve Mekke' den on yıl uzak kalmak şartı üzerine Münafereyi kabul etıniş idi. Ümeyye, bunu kabul etmiş ve aralarında hakemlik yapmak üzere Huza'alı Kahin'i seçmişlerdi. Bu kahin, Amr bin Hamik'in dedesi idi ve evi de Usfan'da bulunuyordu. Ümeyye ile birlikte Hemheme bin Abduluzza el-Fihri de vardı. Bunun kızı Ümeyye'nin de hanımı idi. Kahin: "Parlayan aya, ışık saçan yıldıza, yağmur yüklü buluta, gökte uçan kuşlara, bir alamete bakıp yolunu bulan ve gidip gelen her yolcuya yemin ederim ki, üstün şeylerde Haşim, Ümeyye'den ileridedir. Başta da o gelir, sonda da. Ebü Hemheme de bunu bilen bir kişidir." diyerek, Haşim lehine karar verdi ve onu galip ilan etti. Haşim, develeri aldı ve onları keserek halka ikram etti. Ümeyye de, Mekke'den Şam'a gitti ve on yıl süreyle Mekke'ye gelmedi. Bu, Haşim ile Ümeyye arasında başgösteren ilk düşmanlık oluyordu.

 

Haşim ve Muttalib, güzellikleri dolayısıyla ''ayın iki on dördü'' diye anılıyorlardı.

Haşim, yirmi yaşında iken Gazze'de öldü. Yirmi beş yaşında iken öldü de denilmiştir. Abdu Menaf'ın çocukları arasında ilk ölen odur. Daha sonra Abdu Şems Mekke'de öldü ve Ecyad denilen yerde gömüldü. Arkasından Selman denilen yerde, Irak yolunda Nevfel öldü. Daha sonra Muttalib, Yemen'de bulunan ve Redman denilen yerde öldü. Rifade ve Sikaye Haşim'in oğlu Abdülmuttalib'in yaşının küçüklüğü sebebiyle, Haşim'den sonra kardeşi Muttalib'e geçmişti.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

İBN ABDİ MENAF