İBNÜ’L-ESİR

1. CİLT

 İSLAM ÖNCESİ      ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

ERDEŞİR BEHMEN İLE KIZI HUMANA HAKKlNDAKİ HABERLER

 

Büştasb'dan sonra oğlunun oğlu (torunu) Erdeşir Behmen bin İsfendiyar hükümdar oldu. Savaşlarında muzaffer olan bir hükümdar idi ve babasından daha çok hükümdarlık yapmıştı. Rivayete göre Sevad bölgesinde, bugün Yukarı Zab'da ''Hümeyniya'' adıyla bilinen ''Eyavan-i Erdeşir'' adını verdiği bir şehir kurdurmuştu. Ayrıca Dicle bölgesinde, bugün ''Ubulle'' adıyla bilinen ''Behmen Erdeşir'' adında başka bir şehir daha inşa ettirmişti. Yine babasının intikamını almak için Sicistan üzerine yürümüş, Rüstem'i, babası Dastan'ı ve Rüstem'in oğlu Feramürz'ü öldürmüştü.

 

Behmen, Büyük Dara'nın ve hür (veya son) Fars hükümdarlarının atası olan Erdeşir bin Babek'in babası Sasan'ın ve onun çocuklarının atasıdır. Dara'nın annesi ise Behmen'in kızı Humana'dır. Buna göre Humana, Dara'nın hem kız kardeşi ve hem de annesidir.

Behmen, İç-Rum'a (Roma'ya ?) bir milyon savaşçı askerle gazaya çıkmıştı. Kendisine yeryüzünün muhtelif bölgelerinin hükümdarları vergi gönderirlerdi. Fars hükümdarlarının en büyüğü ve tedbir bakımından en üstünü idi.

 

O dönemde Fars ahalisinden herhangi bir kişi öz kızı, annesi ve benzeri yakın akrabalarıyla evlenebiliyordu. (Mütercim).

 

Behmen'in annesi, Bünyamin bin Ya'kub'un soyundandı. Oğlu Sasan'ın annesi ise Süleyman bin Davud'un nesilndendi. Behmen'in hükümdarlığı yüz yirmi yıl, bir rivayette seksen yıl sürdü. Behmen, alçak gönüllü, Farslar arasında beğenilen ve kendisinden hoşnud olunan bir kişiydi. Onun mektupları ve yazılı emirleri, "İşlerinizin idarecisi, Allah'ın hizmetçisi ve kulu Erdeşir'den .. " diye başlardı.

 

Behmen'den sonra yerine kızı Humana hükümdar (melike) oldu. Halk onu babasına olan sevgilerinden, kendisinin akıllılığını ve binicilikteki bahadır ve ustalığını takdir ettiklerinden başlarına hükümdar yapmışlardı. Humana'nın lakabı ise ''Şehrazad'' idi.

Anlatıldığına göre onun hükümdarlığa getirilmesi, şöyle olmuştu: Humana, babası Behmen'den Büyük Dara'ya hamile kalınca, ondan hükümdarlık tacını karnındaki çocuğuna vasiyet etmesini ve onu hükümdarlığa tercih etmesini istemişti. Behmen de onun bu isteğini yerine getirip Dara annesinin karnından iken ona tacım vasiyet etmiş ve onu tacının mirasçısı yapmıştı. Behmen'in diğer oğlu Sasan ise hükümdarlığa hazırlanıyordu. Babasının bu davranışını görünce, Istahr'a gidip zühd hayatı yaşamağa başladı ve dağ başlarına çekilip koyunlar edindi. Koyunlarım ise bizzat kendisi otlatıyordu. Onun bu hareketi halk tarafından pek hoş karşılanmadı, hatta ayıplandı.

 

Behmen, oğlu Dara henüz annesinin karnında iken öldü, bunun üzerine halk Dara'nın annesi Humana'yı hükümdar yaptılar. Humana hükümdarlığa geçirildikten birkaç ay sonra Dara'yı dünyaya getirdi, ancak Humana doğumunu gizli tutup halktan saklayarak çocuğunu nefis ve kıymetli mücevherlerle birlikte bir tabuta (sandukaya) koyduktan sonra Istahr'daki Kerr nehrine, bir rivayete göre Belh nehrine bıraktı. Nihayet tabut, Istahr halkından bir değ irmencinin eline geçti ve değirmenci içerisinde bulduğu mücevherlerden dolayı çok sevindi. Değirmencinin karısı çocuğu büyütüp terbiye etti. Daha sonra çocuk delikanlı olunca durum anlaşıldı; annesi Humana da yapmış olduğu bu kötü hareketi ikrar edip kabul etti. Dara büyüyüp olgunluk çağına gelince imtihana tabi tutuldu ve hükümdarların oğullarının bulunabileceği en iyi bir seviyede olduğu görüldü. Bunun üzerine Humana tacı ona teslim etti, kendisi ise Fars ülkesine gidip orada Istahr şehrini kurdu. Ayrıca Rumlar (Bizanslılar) ile savaşlar yaptı ve zaferler kazandı; düşmanların memleket sınırlarına girmesine engelolup onları meşgul etti. Diğer taraftan tebaasından aldığı vergileri hafifletti. Böylece Humana otuz yıl hükümdarlık yapmış oldu.

Bir rivayete göre, Dara'nın annesi Humana oğluna büyüyünceye kadar baktı, sonra kendisini azlederek hükümdarlığı oğluna teslim etti. Dara da kahramanlık ve kararlılıkla ülkesini idare edip korudu.

 

Şimdi tekrar İsrailoğulları'na, devletlerinin kuruluşundan yıkılmasına kadar geçen zaman ile onların dönemlerindeki Fars hükümdarları'nın zamanlarının karşılaştırılmasına geçiyoruz.

 

Daha önce Buht Nassar'ın esir alarak Babil'e götürdüğü İsrailoğulları'nın tekrar Beytü'l-Makdis'e dönüş sebebini zikretmiştik. Onların Beytü'l-Makdis'e dönüşleri Keyruş bin Ahaşviruş'un döneminde olmuştu. Keyruş'un Babil'deki hükümdarlığı Behmen'den önce başlamış, onun ölümünden sonra kızı Humana'nın döneminde dört yıl daha devam etmişti. Beytü'l-Makdis, Buht Nassar tarafından tahrip edildikten sonra yüz yıl harabe olarak kalmıştı. Bu sürenin bir kısmı Behmen döneminde, diğer bir kısmı ise kızı Humana'nın döneminde geçmişti. Bu hususta daha başka rivayetler de vardır. Bu konu ile ilgili farklı görüşler yukarıda zikredildi.

 

Keyruş ile Büştasb'ın aynı kişi olduğu ileri sürülmüş ise de, bu görüş, Keyruş'un hiç bir zaman müstakil hükümdar olmadığı söylenerek reddedilmiştir.

 

Beytü'l-Makdis imar edilip İsrailoğulları buraya döndüklerinde, aralarında Üzeyr de bulunuyordu. İsrailoğulları Beytü'l-Makdis'e döndükten sonra başlarındaki hükümdar Fars hükümdarları tarafından tayin edilmeye başlandı. Bu hükümdar bazen Farslardan, bazen de İsrailoğulları'ndan birisi olurdu. Bu durum, Dara bin Dara'yı öldüren İskender'in o bölgeyi ele geçirmesi sebebiyle bölgeye hakim olan Yunan ve Rum (Bizans) hükümdarlarının dönemine kadar devam etti. Rivayet edildiğine göre, bu süre seksen sekiz yıl sürmüştü.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

BÜYÜK DARA İLE OĞLU KÜÇÜK DARA, O'NUN ÖLÜMÜ ve ZÜ'L-KARNEYN İLE İLGİLİ BİLGİLER