İBNÜ’L-ESİR |
1. CİLT |
MEKKE’DEKİ
BEYTU’L-HARAM’IN (KA’BE) İNŞAASI
Rivayet
olunduğuna göre, bundan sonra Allah (C.C.) Hz. İbrahim'e Kabe'yi inşa etmesini
emretti. Fakat Hz. İbrahim Kabe'nin inşa edileceği yer hususunda sıkıntıya
düştü. Bunun üzerine Allah (C.C.) rehberlik etmesi için ona ''Sekine'' denilen,
kıvrıla kıvrıla hareket eden ve yumuşak esen iki başlı bir rüzgar gönderdi. Hz.
İbrahim Sekine ile birlikte hareket etti. Sekine bugünkü Kabe'nin bulunduğu
yere gelince kalkan (veya yılan) gibi kıvrılıp, durdu. Bunun üzerine Hz.
İbrahim'e, Sekine'nin gelip durduğu yere Kabe'yi inşa etmesi emredildi. O da bu
emre uyarak Kabe'yi buraya inşa etti.
Diğer
rivayette ise Allah Hz. İbrahim'e insan başı gibi başı olan ve buluta benzeyen
bir varlık gönderdi ve o Hz. İbrahim'e hitaben: "Ey İbrahim! Kabe'yi benim
büyüklüğüm veya gölgemin çevrelediği kadar yap, fazla veya eksik yapma."
dedi. Hz. İbrahim de onun talimatına uygun bir vaziyette Kabe'yi yaptı. Bu iki
görüş Hz. Ali (R.A.)'den nakledilmiştir. Süddi ise Hz. İbrahim'e Kabe'nin
yerini gösterenin Hz. Cebrail olduğunu söylemektedir.
Hz.
İbrahim Mekke'ye hareket etti ve buraya geldiğinde oğlu İsmail'i buldu. İsmail
ise Zemzem kuyusunun arkasında oklarını düzeltmekle meşgul idi. Hz. İbrahim
oğlu İsmail'e hitaben: "Ey İsmail! Allah (C.C.) bana kendisi için bir ev
(mabed) yapmamı emretti." dedi. Hz. İsmail de babasına: "Rabbine
itaat et." dedi. Hz. İbrahim oğlu İsmail'e: "Rabb'im senin bana
yardım etmeni emretti." dedi. İsmail: "o halde bu emri derhal yerine
getiririm." karşılığını verdi. Bunun üzerine Hz. İsmail kalkıp işbaşına
geldi. Hz. İbrahim Kabe'nin temelini yükseltirken oğlu İsmail de kendisine taş
veriyordu. Bu arada Hz. İbrahim oğlu İsmail'e: "Bana öyle güzel bir taş
bulup getir, ben onu insanlara bir işaret olsun diye Rükn'ün üzerine
koyacağım." dedi. Bu esnada Ebu Kubeys Dağı Hz. İbrahim'e: "Bende bir
emaniz (Haceru'l-esved) var, gelin alın." diye seslendi. Bir rivayete göre
Haceru'l-esved'i İbrahim (A.S.)'e haber veren Hz. Cebrail idi. Neticede Hz.
İbrahim Haceru'l-esved'i alıp yerine koydu.
Hz.
İbrahim ile oğlu İsmail Kabe'nin inşasını sürdürürken: ''Ey Rabb'imiz! Bizden
kabul buyur, sen işiten ve bilensin.'' (Bakara suresi, ayet 127) diye Allah'a
yalvarıyorlardı.
Kabe'nin
yapısı yükselince, yaşı ilerlemiş olan Hz. İbrahim taşları kaldıramaz olmuştu.
Bu sebepten bugün Makam-ı İbrahim denilen taşın üzerine basarak taşları alıp
inşaata devam ediyordu. Nihayet Hz. İbrahim Kabe'yi tamamlayıp bitirince Allah
(C.C.) ona insanları hacca çağırmasını emretti. Bunun üzerine Hz. İbrahim:
"Ey Rabb'im! Ben sesimi onlara duyuramam." dedi. Allah (C.C.) ona:
"Sen onları hacca çağır, sesini onlara duyurmak bize aittir."
buyurdu. Bu durum karşısında Hz. İbrahim: "Ey insanlar! Allah (C.C.) size
Beytü'l-atik'a (Kabe'ye) gidip hac yapmanızı farz kıldı" diye seslendi.
Hz. İbrahim'in bu sesini yer ile gök arasında bulunan her şey, hatta babaların
sulbünde, analarının rahminde bulunan herkes duydu. Neticede İman edip de
kıyamete kadar Allah'ın ilminde hac yapmaları tespit edilen kimseler bu sese
icabet ettiler ve: "Ey Rabb'imiz! Samimiyet ve imanla bu davetini kabul
ediyoruz." dediler.
Bundan
sonra Hz. İbrahim oğlu İsmail ve diğer Müslümanlar ile birlikte Terviye
(Zilhicce'nin yirmi sekizinci günü) Mina'ya gelip konakladı ve onlara öğle,
ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kıldırdı. Geceyi Mina'da geçiren Hz. İbrahim
onlara sabah namazını kıldırdıktan sonra Arafat'a hareket etti ve onlarla
birlikte bir müddet burada kaldı. Güneş batı tarafına meyledince (yani zeval
vaktinden sonra) öğle ve ikindi namazlarını birleştirerek kıldıktan sonra
onlarla beraber bugün imamın durmuş olduğu Arafat'taki vakfe yerine geldi ve
''Erak'' denilen yerin üzerinde durdu. Güneş batınca Hz. İbrahim ve
beraberindeki hacılar oradan kalkarak Müzdelife'ye geldiler. Hz. İbrahim burada
onlara akşam ve yatsı namazlarını birleştirerek kıldırdı. Sonra Hz. İbrahim ve
beraberindekiler geceyi burada geçirdiler. Tan yeri ağardıktan sonra onlarla
birlikte sabah namazını kıldı ve ortalık aydınlanıncaya kadar ''Kuzah'' denilen
yerde bekledi. Bundan sonra Hz. İbrahim beraberindeki Müslümanlarla birlikte
oradan ayrıldı ve onlara şeytanın nasıl taşlanacağına kadar olan hac ile ilgili
hususları bir bir gösterip öğretti, hatta onlara kurban kesilen yeri de
gösterdi. Bu işlerden sonra bizzat kendisi kurban kesip tıraş oldu ve tavafın
nasıl yapılacağını da onlara gösterdi. Bundan sonra şeytanın nasıl taşlandığını
göstermek için Mina'ya döndü. İşte böylece hac işlerini bitirip tamamlamış
oldu.
Hz.
Peygamber (s.a.v.)'den rivayet edilen bir hadiste; Hacc'ın nasıl yapılacağını
Hz. İbrahim'e kılavuzluk edip bildirenin Hz. Cebrail olduğu haber
verilmektedir. Ayrıca bu hadisi İbn Ömer (R.A.) de Hz. Peygamber S.A.)'den
rivayet etmiştir.
Hz.
İbrahim (A.S.) tarafından inşa edilen Kabe, ilerde de bahsedeceğimiz üzere Hz.
Peygamber (s.a.v.)'in doğumundan otuz beş sene sonra Kureyş tarafından
yıkılmasına kadar devam etmiştir.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA