DEVAM:
9- HOŞ OLMAYAN iSiMLER
وَحَدَّثَنِي
مَالِكٌ،
عَنْ يَحْيَى
بْنِ
سَعِيدٍ،
أَنَّ عُمَرَ
بْنَ الْخَطَّابِ
قَالَ
لِرَجُلٍ :
مَا اسْمُكَ ؟
فَقَالَ :
جَمْرَةُ.
فَقَالَ :
ابْنُ مَنْ ؟
فَقَالَ :
ابْنُ
شِهَابٍ.
قَالَ :
مِمَّنْ؟
قَالَ : مِنَ
الْحُرَقَةِ.
قَالَ :
أَيْنَ
مَسْكَنُكَ ؟ قَالَ
: بِحَرَّةِ
النَّارِ.
قَالَ : بِأَيِّهَا
؟ قَالَ:
بِذَاتِ
لَظًى. قَالَ
عُمَرُ :
أَدْرِكْ
أَهْلَكَ
فَقَدِ
احْتَرَقُوا.
قَالَ :
فَكَانَ
كَمَا قَالَ
عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ
رضى الله عنه(
Yahya b. Said
(r.a)'den rivayete göre, Ömer b. Hattab bir kimseye:
"Adın
ne?" diye sordu. O da: "Cemre" diye cevap verdi. Ömer:
"Kimin
oğlusun?" diye sordu. "Şihab'ın oğluyum" dedi.
"Kimlerdensin?"
diye sordu. "Hurakadanım diye" cevap verdi.
"Evin
nerededir?" diye sorunca "Harratünnar'da" diye cevap verdi.
Ömer:
"Hangisi?"
diye sorunca adam: "Alevlisi" diye cevap verdi. Ömer öyleyse ailene
yetiş yandılar" dedi. Adam:
"Ömer b.
Hattab'ın dediği gibi oldu" dedi.
(Sadece İmam-ı
Malik'in Muvatta'ında geçmektedir. )