1 - باب مَا
جَاءَ فِي
لُبْسِ
الثِّيَابِ
لِلْجَمَالِ
بِهَا
1. Süslenme Maksadıyla
Elbise Giyme
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ زَيْدِ بْنِ
أَسْلَمَ،
عَنْ جَابِرِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
الأَنْصَاري،
أَنَّهُ
قَالَ :
خَرَجْنَا
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ r فِي
غَزْوَةِ
بَنِي أَنْمَارٍ.
قَالَ
جَابِرٌ :
فَبَيْنَا
أَنَا نَازِلٌ
تَحْتَ
شَجَرَةٍ،
إِذَا
رَسُولُ
اللَّهِ r،
فَقُلْتُ :
يَا رَسُولَ
اللَّهِ
هَلُمَّ إِلَى
الظِّلِّ.
قَالَ :
فَنَزَلَ
رَسُولُ اللَّهِ
r،
فَقُمْتُ
إِلَى
غِرَارَةٍ
لَنَا،
فَالْتَمَسْتُ
فِيهَا
شَيْئاً،
فَوَجَدْتُ
فِيهَا
جِرْوَ
قِثَّاءٍ
فَكَسَرْتُهُ،
ثُمَّ قَرَّبْتُهُ
إِلَى
رَسُولِ
اللَّهِ r فَقَالَ :
« مِنْ أَيْنَ
لَكُمْ هَذَا
؟». قَالَ : فَقُلْتُ
خَرَجْنَا
بِهِ يَا
رَسُولَ اللَّهِ
مِنَ
الْمَدِينَةِ.
قَالَ
جَابِرٌ :
وَعِنْدَنَا
صَاحِبٌ
لَنَا
نُجَهِّزُهُ،
يَذْهَبُ
يَرْعَى
ظَهْرَنَا،
قَالَ :
فَجَهَّزْتُهُ،
ثُمَّ
أَدْبَرَ
يَذْهَبُ فِي
الظَّهْرِ
وَعَلَيْهِ
بُرْدَانِ
لَهُ قَدْ
خَلَقَا،
قَالَ : فَنَظَرَ
رَسُولُ
اللَّهِ r
إِلَيْهِ
فَقَالَ : «
أَمَا لَهُ
ثَوْبَانِ غَيْرُ
هَذَيْنِ ؟».
فَقُلْتُ :
بَلَى يَا
رَسُولَ
اللَّهِ لَهُ
ثَوْبَانِ
فِي
الْعَيْبَةِ
كَسَوْتُهُ
إِيَّاهُمَا.
قَالَ : «
فَادْعُهُ
فَمُرْهُ
فَلْيَلْبَسْهُمَا
». قَالَ :
فَدَعَوْتُهُ
فَلَبِسَهُمَا،
ثُمَّ وَلَّى
يَذْهَبُ.
قَالَ : فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ r : « مَا
لَهُ ضَرَبَ
اللَّهُ
عُنُقَهُ،
أَلَيْسَ
هَذَا
خَيْراً لَهُ
؟». قَالَ :
فَسَمِعَهُ
الرَّجُلُ
فَقَالَ : يَا
رَسُولَ
اللَّهِ فِي
سَبِيلِ
اللَّهِ ؟ فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ r : « فِي
سَبِيلِ
اللَّهِ ».
قَالَ :
فَقُتِلَ
الرَّجُلُ
فِي سَبِيلِ
اللَّهِ(
Cabir b. Abdullah
el-Ensarî (r.a.) şunları anlattı: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile Benî
Enmar gazvesine çıktık. Ben bir ağacın altında konaklamıştım. O sırada
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem geldi:
«— Ya Resulullah,
gölgeye buyur!» dedim. O da geldi. (Erzak koyduğumuz) çuvalımıza bakıp
(yiyecek) bir şey aradım. Orada küçük bir acur buldum. Doğrayıp Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e sunduğumda:
«— Bunu nereden
aldınız?» buyurdu.
«— Medine'den
getirdik, ya Resulallah!» dedim. O sırada yanımızda hayvanlarımızı otlatmaya
gitmesi için hazırladığımız bir arkadaşımız vardı. Onun hazırlığını yaptım.
Üzerinde eskimiş iki hırkasiyle hayvanları gütmeye gitti. Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem ona bakıp:
«— Bu adamın
bunlardan başka elbiseleri yok mu?» dedi. Ben:
«— Var, heybede
yedek elbiseleri var, ya Resulallah!» dedim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem:
«— O halde onu
çağır, ona söyle iyi elbiselerini giysin» buyurdu. Ben de onu çağırdım.
Elbiselerini giydi, sonra dönüp gitti. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem:
«—Allah boynuna
vurasıcaya ne oluyor (da yeni elbisesi varken eskileri giyiyor). Bu kendisi
için daha hayırlı değil inidir?» dedi. Hayvan otlatmaya giden adam bunu işitip:
«— Ya Resulullah!
Allah yoluna cihadda da mı?» deyince, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
«—Cihadda da!»
buyurdu. O zat savaşta şehid düştü.